sabra ve şatilla

• 1982 eylul'unde elias hobeyka onderliginde lubnanli sagci falanjist'ler tarafindan gerceklestirilen katliamin mekani.
  o tarihte lubnani isgal etmis olan israil ordusu bu katliama ses cikarmamis, 800 kadar filistinli multeci oldurulmustur. yillar sonra 2001'de belcika'da bir mahkeme, o zamanki israil savunma bakani ariel saron'un olaydaki rolu nedeniyle savas suclusu olarak yargilanmasina karar verdi.
• "araplar beni bilirler, ben de arapları" sözleri ile tanınan ve müslüman filistin halkı için "ezilmesi gereken bir böcek" gibi küstah ifadeler kullanan ariel şaron'un eseri.
  filistinlilerin evlerini bombalamak, mülteci kamplarının üzerinden buldozerle geçmek, yüzlerce filistinli genci hiçbir gerekçe göstermeden tutuklamak ve sonra işkenceye uğratmak gibi psikopatça ve insanlık ölçüsünde değerlendirmeye alınmayacak pislikler yapılmıştır.
  ariel şaron'un gazze bölgesinin güvenliğinden sorumlu olduğu dönemde ise yüzlerce kişi suikaste uğramış, binlercesi tutuklanıp sınır dışı edilmiş, yalnız gazze'de 2 bin ev yıkılmış ve 16 bin kişi ikinci defa sürgüne gönderilmiştir. sabra ve şatilla katliamları dışında 1982'de israil'in lübnan'ı işgali esnasında birkaç hafta içinde 14 bin insan hayatını kaybetmiş (bunların 13 bini silahsız sivillerdir), yaklaşık yarım milyon insan ise evsiz kalmıştır.
  (bkz: allah belanı versin ariel saron)
  
  edit:kötülense de; evet, allah belanı versin ariel saron
• filistinlilerin urdun'den siktiredilmesinden sonra gidip lubnana yerlesmeleri ve kamplasmalari sonucu yasanan bir katliamdir. %85 hristiyan olan ve ortadogunun paris'i olarak bilinen lubnan 7 senede %60'i musluman olan bir isgal edilmis devlet haline gelir. memleketlerini kaybetmek uzere olan caresiz has lubnanlilar muslumanlari kesmeye baslar. olayin ozu budur. suriye de ortaligin mumkun oldugunca karismasina destek verir. israillilerde kuzeyden gelen fuzelerden illalah edip iceri dalar. sonra adet oldugu uzere olup biten israillilere yikilir.
• bir halkın dramını siktir kelimesiyle açıklayan zihniyetin bilmeden yorum yapmamasını gerektiren olaydır. bu katliamda başrolde olan insanların sorumluluğu basitçe otel personel müdürü ilişkisiyle açıklanmasından daha derindir. nitekim 1983 de israil de yapılan soruşturma ile ariel şaron'un katliamı durdurmak için herhangi bir çaba göstermediğinehüküm verilmişti.
  ayrıca "has" lüblanlıların katlettiği insanların sivil olması bir şeyler anlatır mı bilemiyorum (sanmıyorum). (bkz: allah akıl fikir versin)
• iki gölün adıdır. kan gölleridir. kanı dökenler bellidir ne zaman döktükleri ve nerede döktükleri de. "yakın tarihe damgasını vurmuş olayları idrak etmek istemiyorum" duruşunu benimsemiş olanlar için ise "jamaica da bulunan iki adadır" şeklinde tanıtılması daha hayırlı olacak, herkesi daha mutlu edecektir.
• beyrut kasabının iş yerinden manzaralar için ;
  http://www.vahdet.com.tr/filistin/dosya2/0357.html
• yıllar önce sabra ve şatilla kamplarında çocuk olan bir filistinli anlatmıştı. kampta ne kedi, ne köpek ne de fare varmış o zamanlarda. "nedenini sonradan biraz büyüyünce öğrendik" demişti.
• “kampın içinde asılmış temiz çamaşırlar vardı. gökyüzü maviydi ve güçlü bir rüzgar esiyordu. birkaç adım yürüdüm, sokaklara yayılmış cesetlerden sonra başka cesetler de gördüm. ağlamaya başladım”
  
  bu sözleri söyleyen 800 kişinin, ağırlıklı olarak kadın ve çocuğun deilk deşik edildiği malum kampa ilk giren gazetecilerden birisi olan japon kyuichi hirokava'ya ait..ve sözleri buraya aktarmaya değer kılan ise katliamın kamp içerisinde "hayat doğal akışında ilerliyorken" icra edilmiş olması..bu öyle bir insallıktan uzaklaşmış bir katliamcı psikolojisine işaret ediyor ki bunu kavramak bilgisayar başından mümkün değil..onun için oturduğumuz yerden edilen küfürler havada kalıyor, yerini bulmuyor ve zihinsel masturbasyondan, vicdani rahatlama çabalarından ileri gidemiyor..
• insanlığın ölümüne göz yumulduğu yer
• israil'de halki sokaklara dökmüs trajedidir. arsivleri biraz arastiranlar israil halkinin kendi hükumetinden nasil hesap sordugunu görebilirler. o dönem halkin tepkisi sonuc getirmis ve hükumet konuyu incelemek icin hemen bir komisyon kurmustur. cogu insanin katliamin emrini verdigini iddia etmesine karsin komisyonun kurulmasinin ardindan katliamin kendi bilgisi dahilinde oldugunu kanitlayan tek bir belge ya da kanit olmamasina karsin ariel saron istifaya zorlanmistir. tüm bu önemli noktalarla beraber asla tek tarafli incelenmemesi gereken tarihi bir olaydir. sabra ve satilla katliami ortadogu'da uzun bir sürecin sonuclarindan sadece bir tanesidir. katliamin yasanmasindan hemen önce falanjistlerin demokratik bir bicimde oy birligi ile secilmis lideri acimasiz bir suikaste kurban gitmistir. siddetin daha fazla siddet ve aciyi nasil dogurdugunun en önemli örneklerinden bir tanesidir.