• yaslı insanları gorunce nedense baslamaya karar verdigim yasam turu. bi de babaların kutuphanelerindeki bilimum kitapta övülen değer.
  • insanın yaşam kalitesini her anlamda yükseltme ve bu kaliteyi koruma çabası çerçevesinde ele alması gereken konulardan biridir. genellikle spor ve beslenme ile ilişkilendirilir.

    günün yirmidört saatini daha verimli ve güzel geçirmek adına kişinin kendi bedenini ve ruhunu terbiye etme çabasıdır. zevkleri ve beklentileri şekillendirmede kendine hükmedebilmekten zevk alabilmeyi gerektirir. bu gerçekleştikte sağlıklı yaşam için yapılan tüm uğraşlar birer zorunluluk değil yaşamın vazgeçilmezi şeklini alacaktır.

    düzenli uyku, dengeli beslenme ve spor ile temelleri atılır ve alınan her nefesin derinden hissedilebilmesini, yaşamdan daha çok keyif alınmasını sağlar.
  • sehirde olmayandir.
  • her zaman yaşamaya karar verdiğimiz ama bir türlü beceremediğimiz yaşam şekli.evet ben yarın erken uyanacağım ,bir yumurtayı sütle çırpacağım,şu kadar mesafe yürüyeceğim,dışardan ve dondurulmuş gıdalar yemeyeceğim,düzenli egzersiz yapacağım şeklinde uzun bir listeyle başlar fakat ömrü en fazla iki gündür. iki gün sonunda öğlene kadar uyunur,hemen gidip beş tane lahmacun üstüne bir de hamburger yenir ,bir güzel iki üç bardak bol asitlisinden kola içilir.
  • kendinden tiksinme hissiyatı ile başlayan "yediğine içtiğine dikkat etme" ve "sigarayı içkiyi bırakma" durumu ve hatta bazı bünyelerde bunları müteakiben "spor yapmaya karar verme" ile de devam edebilen yaşam biçimi. kendinden tiksinme ön koşulu için, yumurta kapıya dayanınca sendromu da denebilir. kişi muhtemelen yaşlanmıştır, kocaman göbeğini poposunu hiçbir yerlere sığdıramıyordur, veya bunalımdadır.
  • pek çok ürünün reklamına göre yürüyen merdivenleri tercih etmeyip diğer merdiveni tempolu bir şekilde gülümseyerek çıkan insanların sahip olduğu yaşam tarzı. dengeli beslenmekle, belli aralıklarla spor yapmakla, stresten uzak durabilmeyi başarmakla veya düzenli bir cinsel hayatla alakası yoktur, işyerindeki arkadaşlarınız hımbıl bir şekilde yürüyen merdiven kullanırken siz yanlarından bembeyaz dişlerinizi göstererek koşturun yeter. fakat siz "eheh sağlıklı yaşamım var benim" diye düşünürken iş arkadaşlarınız "ne koşuyo lan bu ibne civelek gibi" diye düşünür, bu kısmı da ayrı...
  • uğruna aşağıdakileri yapmamızı öğütlemiş atalarımız:

    get up at five, have lunch at nine,
    supper at five, retire at nine,
    and you will live to ninety-nine.
  • kolpadır efendim. tıbbi geçmişim bence hatırı sayılır ölçüde olmasa da şimdiye kadar ` :tıp fakültesi beşinci sınıf` gördüklerim bunu söylüyor.

    sağlıklı yaşam denen şey insanların yüzyıllardan beri ölümsüzlüğe ulaşmak adına oluşturduğu bir yalandır. üstelik buna bu işin ilmini yapan kişiler de önemli derece inanmaktadır. tavsiye olunan alternatif tıp yöntemleri, taşlar, mineraller, şifalı sular, bitkiler eksik bilgilerle insanları yanlış yönlendirmekten başka bir şey değildir. bunların tecrübesi, kontrolü yetersizdir ve gerçek bilgileri hiçbir zaman sunmaz bizlere. evet belli bir etkene iyi geliyor olabilir, fakat başka bir soruna neden olabilir. bilimsel ölçüde denenmesi gerekir. ama o zaman da insanlar denek olarak kullanılmaktan çekinirler. yalnız farkında değillerdir bilimsel olmayan denekler olduklarının bu içi dolu gösterilen boş önerileri uygularken.

    sağlıklı yaşamak mümkün değildir. çünkü...

    öncelikle risk oluşturan etkenlere maruziyet fazla. lüks gıda olarak tabir edebileceğim, hiç tadılmamış olsa aranmayacak, yararı şaibeli, zararı aşikar olan karbonhidrat deseniz tüm gıdalarda bulunur.
    sigara tiryakisi değilsinizdir, ama yolda önünüzde giden vatandaşlar sigara dumanını size doğru esen rüzgara, nefesinize bırakır. olursunuz kanser riski taşıyan bir pasif içici.
    diyelim önerilere kulak verdiniz birçok madde alımını kısıtladınız, bunların yanında faydalı olduğu sanılan maddeler almaya başladınız. bir yandan muhtemel bir fayda görürken diğer taraftan sırf o maddeyi kısıtlamanız veya ek madde almanız sebebiyle bir başka hastalık için riski göze aldınız. kumarbaz mısınız siz?
    hijyen manyağı da olsanız mikroptan, pislikten uzak kalmayı da başaramazsınız. imkansızdır, vücudunuzun önemli bir kısmı mikroptan oluşur. bu mikroplar kısa süreli bile olsa oluşturacakları hastalıklar yanında kanser gibi diğer hastalıklara da yol açabilir.
    önemli miktarda bilinen veya bilinmeyen hastalığın kökeninde genetik faktörler değişen derecelerde rol alır. bahtsız bedevisinizdir; sırf belli bir ailenin mensubu olduğunuz için hastalanabilirsiniz.
    var sayalım süpersonik bir insansınız, tüm bunları başarıyla geçtiniz. lakin insan fizyolojisi kadın gibidir. yapacak bir şey bulamayıp canı sıkıldığında trip atarak, kendi kendine saldırıp otoimmün hastalıklar olarak tabir ettiğimiz hastalıkları oluşturabilir.

    tüm gelişmelere rağmen tıp günümüzde de sandığımız kadar ilerlemiş bir alan değil. bilinenler bilinemeyenlerden çok daha az. birçok hastalık deneme yanılma yoluyla tedavi edilmekte. yine birçok hastalıkta etkenin önüne geçilemeyip, sadece oluşturduğu olumsuz etki giderilmekte.

    vücudun içinde sonsuz bir ilim gizli. insan nesli tükenmedikçe de bilinenler yanında bilinmeyenler de daima var olacak ve hatta çoğalacak.

    diyeceğim odur ki sağlıklı yaşam diye bir şey bence yoktur. varsa da istediğini yaparak, hayatı dolu dolu yaşamak şeklindedir. ha bir de yürüyüş yaparak. sağlıklı yaşam önerileri içinde doğruluğuna inandığım tek tavsiyedir.

    şimdi takılın kafanıza göre...
  • uzun zamandır oturtmaya çalıştığım bazı prensiplerle sahip olmayı umduğum şey. sayacağım 4 prensibi de aynı anda yapmayı başardığım gün sayısı 3-5'i geçmiyor genelde, ama hepsini düzenli 1 sene boyunca yapabilsem 20 yaşıma tekrar dönecekmişim gibi hissediyorum:

    1 - sigarayı bırakmak (1 aydır içmiyorum ama hala canım istiyor. ben onu bıraktım o beni bırakmıyor maalesef)
    2 - omega 3 yağ asidi almak (en düzenli yapabildiğim şey. çünkü en kolayı. gün içerisinde sadece 10 saniyeni harcıyorsun . önemli olan unutmamak)
    3 - taş devri diyeti (sigarayı bırakmaktan sonra uygulaması en zoru. 1-2 küçük kaçamak dışında 2 haftadır uyguluyorum. un, tahıl ve şeker alımımı 0'a indirmeye çalışıyorum ama aklımdan makarnaların, pidelerin, lahmacunların falan geçtiği çok oluyor. abur cubur zaten yok ki bu kolay kısmı bana göre. kahvaltıyı ekmeksiz yapmaya bile alışıyorsun. et, sebze ve yağ istendiği kadar yenebiliyor. )
    4 - 5 tibet ritüeli - tibet'in gençlik pınarı (gün de en fazla 20 dk'nızı alacak bir şey ama süreklilik isteyen her şey gibi bu da zor. 3 gündür uyguluyorum. 4 hafta kadar üst üste yapabildiğim dönemler olmuştu. gerçekten çok iyi hissetmiştim kendimi. öyle bir esneklik ki eklemlerinin varlığını unutuyorsun.)

    bunlar dışında abartmadıkça alkol alınabilir ki abartmanın da bir mahsuru yok bana göre. istendiği kadar işkembedir, ciğerdir bilumum sakatat yenebilir. et serbest ama özgür hayvan eti yenmeye özen gösterilse iyi olur. günde az miktar kakao oranı yüksek çikolata yenebilir. neskafe dışında şekersiz her türlü kahve içilebilir. çay zaten serbest. d vitamini için bol güneş alınmalı. en az 6 en fazla 9 saat uyunmalı.
hesabın var mı? giriş yap