*

  • ah gençler, yakında altı ana baba günü olur, ya da belki türkiyeye geldiği ismiyle bir yerlerde kaynatılmıştır aradım da bulamadım, lakin öyle değil böyle hiç değil bir filmdir ki bu teknik cüssesiyle, inanılmaz rekoruyla dünya film tarihinde bir dip not, satırbaşı, asterisk, obelisk olacak gibi görünüyor. orjinal ismi russkij kovcheg olan eserimiz, hepimizin ismini bir yerlerden duyup da pek gitme şansı bulamadığımız rusyanın meşhur hermitaj saray/müzesinde geçiyor, rusyanın 200 yıllık sanat tarihini özetlemek, hikayeleştirmek gayesini taşıyor.

    lakin nasıl taşıyor gençler bunu bileniniz var mı? olsa yazardınız diyerek lafı sırtlıyorum.

    film doksan dakikalık bir kesintisiz çekimden (shot) oluşuyor.

    şimdi düşüp bayılanlarınız olmuştur diye düşüp bayılmayanlara diyorum, arkadaşım 33 tane sahne 2000 tane aktörün olduğu bir tek çekimden bahsediyoruz, düş ve bayıl hemen.

    satır başı aktarmak gerekirse hd de çekilmiş olan eserin provaları aylar sürüyor, 2 kez başlanıyor, sıçılıoyr, 3 ün büyüsü müdür nedir, başarıya ulaşılıyor (buralar imdb), sinema tarihinin en fantastik görsel montaja ihtiyaç duymayan uzun filmi çekiliyor (tabi film film diyorum, film değil reverse telecine ile film diyebiliyoruz).

    ben filmi daha izlemeden yazmak zorunda hissettim, izledikten sonra "bu muymuş?" demek zorunda kalmayacağımı umuyorum.
  • bahsi gecen hermitage müzesinin st petersburg da yer aldığı film.
    (bkz: gittim)
    (bkz: gördüm)
    (bkz: bayıldım)
  • fragmanını şahsımın* da izlediği pek etkilendiği yapım.o kadar kalabalık kitle bikaç yerde mutlaka sapıtmıştır,batırmıştır.yine de 3 çekimde iyi kurtulmuşlar.imho:gavurun rusu ne filmler yapıyo, biz hala dünya muhteşemi atamıza bi film çekemedik.*
  • bu filmin bir ozelligi de gormeden hakkinda sozluk entrysi girebileceginiz diger filmlerden hic bir farki olmamasidir a dostlar. enfes yapisiyla ilk gunden dikkatleri cekmis sozlugumuz filmler hakkinda entrysi yazilmadan evvel izlenmis olma hukmu getirmediginden, ve de film ile alakali basliklar film yorum kosesi olmak zaruretine indirgenmediginden, izlemeden de edinmis olacaginiz bilgiler, ongorulerin altina yazilmasi her film ve konu kadar bu filmin de hakkidir. insanlarin gormeden yazmasina takilmadan da bu veya herhangi bir film hakkinda entry girilebilir, icab ediyorsa girilmelidir de.

    hatta bakin izlemeden bir detay daha yazayim, film su anda amerikada sadece art houselar ve dengi kuruluslarda gosterilmektedir (neden? rate edilmemis).
  • hohohoyt, gordum ben bunu. hakkaten acaip birsey. her anlamiyla. 'adam yapmis abi'yi asacak olursak, takdir edip sev(e)medigim filmler listesine koyarim. gorulesi.
  • kesintisiz çekim olduğu için biraz göz yorsa da başarılı bir film. filmde bir olay örgüsü bekleyenlerin topkapı sarayında cemil ipekçi defilesi gibi olmuş yorumunu yaptığına şahit olunan, kıyafetlerin ve görüntülerin gayet güzel olduğu, bağlantılarda bazı eksiklikler bulunan izlenebilitesi olan bir film.
  • bütün filmin tek çekim olması fena halde gözleri yorması zaman zaman gözlerin kapanmasına yol açmıştır.
    filmden hatırlananlar bölük pörçüktür, arada tanıdık bir sima görünce **
    gözler açılmaktadır.
    festival broşüründeki kendine güvenenler gitsin tarzındaki uyarıların dikkate alınması gerektiği ortaya çıkmıştır.
    yine de ilginç bir deneyim olmuştur, çekimler güzeldir hele finaldeki balo sahnesi mükemmeldir.
  • of ki ne of sevgili izleyiciler saygili sinemasever sözlükcüler, gitmeden evvel hicbir bilemeye tabi tutulmadigimdan ne bulacagimi bilemeden gittigim russian ark öyle bir filmmis ki megerse, yönetmeni aleksandir sokurov'a "sen sanatci olabilirsin, ama politikaci, cumhuru reis, serrefsiz köppek olamazsin" deseniz size bu filmi gösterir "abi sen süpermen bile olurmussun neden dünyadasin hala?" dedirtir imis. olaganüstü zor bir ise girisip altindan basariyla kalkmasi bir yana; bu girisimden sadece bir rekor degil gayet fevkalade bir film cikarmislar, hafif bir nostalji duygusuyla tolstoy'un kimi eserlerinde(özellikle savas ve baris) görünen avrupa-rusya konfliktine ve yakin rusya tarihine bakis atmislar, böyle kimi yerlerde angelopoulos tadi verip, bu tadi isim babasinin suyu cikmis entellektüel mastürbasyonundan cok daha yaratici bir sekilde kullanmislar. ellerden öpmek, saygilarla egilmek lazimdir.
  • car buyuk pedro’nun (bkz: peter the great) yayinladigi “rus topraklarinda bulunan her turlu sanat eseri carin malidir” genelgesi sayesinde, dunyanin sayili koleksiyonlarindan birine sahip olmus hermitage museum’da cekilen ve rusya tarihinin buyuk pedro-2. nikola arasi, 200 yildan fazla suren bir donemine isik tutan yapim. filmin yonetmeni aleksandr sokurov, “yabanci” kod adli bir gezginin pesinden 96 dakika boyunca, hic ara vermeden dolasir. kamera, gerek kamera arkasindaki anlatici, gerek kamera onundeki aristokrat araciligiyla hermitage muzesi’nin dile gelmis hali gibidir. binlerce unique kostumun, her sahnede farkli bir duzenleme icinde yer alan oyuncularin, dansin, muzigin arasinda gecen 1,5 saat icinde, insan saraydaki sanat eserlerine mi bakacagini, yoksa sinema tarihinin en onemli denemelerinden biri olan “kesintisiz, tek plan cekim”in basariyla gerceklesmis olduguna mi sapka cikaracagini sasirir. yirmi ikinci uluslararasi istanbul film festivali’nde gosterime giren ve buyuk begeni toplayan filmde sanat tarihine iliskin bircok kucuk anektod bulmak da mumkundur. siddetle tavsiye edilir.
  • gisedeki sapik gorevlinin groteskligiyle filmin ilk 8 dakikasini kacirdigimdan dolayi "avrupali" nereden geldi, bir resimden mi firladi, nasil bir ruya sekansina baglandi butun orgu sorulari kafamda bir ping pong topu gibi ziplayip durdu filmin iclerine dogru. nihayet, bu soruya yanit aramanin beyhude oldugunu imleyip kafamdan bir sekiz dakika uyduruverdim filme. boylesi de hayli interaktif oldu.
    degisik planlarda degisik resim donemlerine saygi duran versatil isik kullanimi, filmin kesintisiz cekildigi de kulak arkasi edildiginde, oldukca olgun tadlar birakti damagimizda. tarkovsky'nin protege'si sokurov ustasini da unutmamis; rus olmanin, batiya oykunmenin ve hicbir zaman bir batili olamayacagi kabusuyla yasamanin pisirikligi, hem de genel anlamda insanin varolus sorununa atilan ve umut arayan hayat oltasi sorulari, konu itibariyle tarkovsky'e yakin, belki bir parca da dostoyevsky'e. oyuncu yonetimi, kontrapuan dialoglar ve muzik kullanimindaki devamlilik tarkovsky'i 2000'li yillara tasinmis. nihayet kendi sinemasini da yaratmis sokurov. buyuk bir usta sokurov. grandoise master.
hesabın var mı? giriş yap