• amerika'da roswell kasabasi yakinlara dusen bir ufo ve bundan cikarilan bir uzayli yaratik ve bunun incelenmesi seklinde olaylarin gelistigi bir durum..
    gecenlerde yayinlanan film icin, kodak yetkilileri "evet o film, ilgili tarihte urettigimiz bir filmdir ve seyrettikleriniz gercekten o zaman kameraya cekilmistir" demistir
  • tıpta okuyan alealede bir talebeden profesörekadar ilgililer ise konuyla ilgili;
    " neşter de bistüri de öyle tutulmaz, bunlar kişisel tercihler değil, evrensel tıp kaideleridir" demiştir.
    kime inansak ki?
  • roswell ,1947 yilinda bir uzay aracinin (bildigimiz ufo) düsmesi ve içinden çikan olu varligin (diger 2si canli ele geçirilmis,simdi nerdeler bilmiyorum) otopsisi haberleriyle birden une kavusan sehirdir.amerikalilar herseyde yaptiklari gibi bunda da olayin bokunu çikarmis ve ortami uzayli bebeklerinden anahtarliklara;semsiyelerin,tisortlerin,sapkalarin kisacasi akliniza gelebilecek her nevalenin satildigi bi ticarethaneye donusturmuslerdir.yanlis hatirlamiyosam bu otopsi bandi ilk olarak 1995 yilinda fox tv'de yayinlandi ve tabi ki gerçek olup olmadigi konusunda uzun süre spekülasyonlar yapildi.su anda goruldugu gibi olayin dizisi bile çikmistir...roswellden hatira otopsi bandini, ve uzay aracinin parçalarinin inanilmaz özelliklerini anlatan ve gösteren belgesellere kimi tv kanallarinda mütemadiyen rastlamaktayiz.
  • (bkz: roswell)(bkz: cnbc e)
  • ufo'cuların en önemli sermayelerinden biri. belkide en önemlisi.

    50'li yıllarda amarikanın rooswell kasabasının yakınına bişey düşer. kaza alanı amarikan askerlerince ablukaya alınır. buradaki enkaz toplanarak bir askeri üsse götürülür. olay örtbas edilir. ufocular düşen şeyin hatalı sollama sonucu kaza yapan bir ufo olduğunu iddia ederler. hikayeye göre uçandairede üç uzaylı vardır. bunlardan biri kaza anında, yaralı olan bir diğeri ise x rh negatif (uzaylı kanı) grubu kan bulunamadığından ölmüşlerdir.

    bir tanesi canlı olarak ele geçmiştir. sağ kalan uzaylı ise amarikalılar tarafından sorgulanır. uzaylı vatandaş, amarikalılara roket, nükleer teknoloji, prezervatif, laser, kanatlı ped, zar tutma, okeyde taş çalma, v.s. şeyler öğretir. bu uçandaireden geriye çok acayip şeyler ele geçer. bu şeylerden biri de ne kadar yırtılmaya çalışılırsa çalışılsın bi türlü yırtılmayan bir alaşımdır. aslında yırtılır ama hemen geri eski haline döner.

    sonraları uzaylılara otopsi yapılırken çekildiği iddia edilen bir filim ortalıkta dolaşmaya başlar. bu filimde kocakafalı bişeye, birileri, bişeyler yapmaktadır. kafalarını testereyle kesmekte, uzaylıların içini-dışını kurcalamaktadırlar. bu organların daha sonra ne olduğu araştırma konusu olmuş, kimilerine göre bu organlar sakatat olarak kullanılmış, mesela uzaylı beyninden beyin salatası yapılmıştır. diğer organların nasıl yenildiği ise meçhuldur. bu filimin de palavra olduğu sonraları anlaşılmıştır.
  • (bkz: roswell 47)
  • yalan,duzmece haber oldugu daha sonra yetkililerce aciklanmis olay.video zaten dehsettir.tarla bicer gibi otopsi! yapmaya calisan elemanin organlari sanki kasaptan aliyormus gibi cikartmasi ayrı bir hadisedir.nesterle kesildiginde kan cikma olayi ise kameranin gorus alanina girmedigi nesterin arka kismina boya tupu koymak yeterli(imis).
  • en çok bilinen ufo olayıdır...

    cenaze levazımatçısı glenn dennis'in istenen çocuk tabutlarını new mexico roswell havaüssü'ne götürmesiyle meşhur ufo hikâyesi de başlamış oldu. burada gördüğü garip gemi enkazları hakkında konuşmamak üzere uyarılmasına rağmen üsde çalışan bir hemşire arkadaşından, doktorların ufak tefek, simsiyah ve çok kötü kokan bazı cesetlere otopsi yaptıkların öğrendi. böylece dennis, dünya çapında en ünlü uzaylılar efsanesinin baş tanığı oldu.

    ufo inananlarının, 1947 yılında bir uzay gemisinin roswell'e indiğinden, ordu'nun cesetleri sakladığı ve hükümet'in olayı örtbas ettiğinden hiç şüpheleri yok.

    1997 yılının temmuz ayı'nda hava kuvvetleri'nin yaptığı detaylı bir araştırma, roswell olayının ardındaki gerçekleri sergilemeyi amaçlıyordu. rapora göre new mexico çölü'nde görünen garip cisimlerin hepsinin mantıklı bir açıklaması vardı. bir uzman ekibin iki yıl süreyle pentagon arşivlerini tarayarak hazırladıkları 231 sayfalık raporla hava kuvvetleri bu olaya son noktayı koyacağını zannediyordu. ama yanıldılar; dünya dışı yaratıklara inananlar, raporda gösterilen delillere inanmadıkları gibi, hava kuvvetleri'nin esas şimdi tedirgin olup, gerçekleri saptırmaya çalıştığını iddia ettiler.

    zaten cnn'in yaptığı bir araştırmaya göre amerikalıların %80'i hükümet'in uzaylılarla ilgili bilgileri kamuoyundan sakladığına inanıyor. bu güvensizliğin bir kısmı hava kuvvetleri'nin kendisinden kaynaklanıyor, çünkü 1947 yılında roswell üssü'nün basın sözcüsü, gerçek bir ufo enkazının bulunduğunu açıklamış ve haber kısa zamanda dünyaya yayılmıştı. daha sonra hava kuvvetleri olayı yalanlamış ve bunun bir meteoroloji balonu olduğunu açıklamıştı, ancak pek kimseyi inandıramadı.

    yıllar geçtikçe ortaya daha başka görgü tanıkları da çıktı ve olay gittikçe renklendi. sonunda hava kuvvetleri, 1994 yılında ilk roswell raporuyla, bu enkazın aslında sovyetler birliği'nin nükleer çalışmalarını izleyen bir casus balonuna ait olduğunu kabul etti. ancak yine de ufo fanatiklerini inandıramadı, çünkü adı geçen balon insansızdı, ama ortada cesetler vardı.

    ordu'ya göre cevap basitti, zaman içinde olaylar ve tarihler birbirine karıştırılmış ve farklı zamanlardaki iki olay birleştirilmişti. cesetler, bir yakıt uçağının patlaması sonucunda ölen uçuş personeliydi ve teşhis edilmek üzere roswell üssü'ne getirilmişlerdi.

    otopsi raporunda cesetlerin yandığı ve bacaklarının koptuğu belirtilmişti. bazı roswelliler, yetişkin uzaylılar gördüklerini iddia etmişlerdi; bunlar iyi görünümlü, yüzleri kül renginde, 1,70 boyunda küçük kulaklı, küçük burunlu ve kel adamlardı. roswell raporuna göre ise bu tanımlamalar hava kuvvetleri'nin kullandığı deney mankenlerine uymaktaydı.

    1953 ve 1959 yıllarında yüksekten uçan avcı jetlerinin pilotları için geliştirilen paraşütleri denemek amacıyla 30 km yükseklikten, özel dev balonlardan aşağıya yüzlerce manken atılmıştı. ama ufo kulübünün inatçı üyeleri bu açıklamalarla tatmin olmadılar, çünkü roswell'de bir dünya dışı yaratık dolaşırken görülmüştü, yani cansız bir manken olamazdı.

    ordu'ya göre ise bu yürüyen uzaylı, dan fulgham adında bir yüzbaşıydı. 1959 yılında bu denemelerde insan kullanılmış, fakat bir kaza sonucunda fulgham'ın yüzü kötü şekilde şişmişti. eskort eşliğinde hastaneye giderken gören çiftçiler, büyük ihtimalle onu dünya dışı bir yaratık zannetmişlerdi.

    yeni rapor, fotoğraf ve filmi çekilen uçan dairelere de açıklık getiriyordu. altmışlı ve yetmişli yıllarda hava kuvvetleri özel balonlarıyla nasa'nın denemelerine yardım etmişti. mars aracı "viking" gibi, ufo'ya benzer uzay kapsülleri, balonlardan aşağıya bırakılmıştı.

    ufo fanatikleri bu açıklamaların, roswell olayının 50. yılı nedeniyle hazırladıkları şenlik öncesine rastlamasına dikkat çekiyorlar ve dünya dışı ziyaretçilere olan inançlarından böyle iddialarla dönmeyeceklerini belirtiyorlar. hava kuvvetleri yetkililerine göre ise roswell efsanesi artık bir din haline dönüştürüldü ve bir din her şeye dayanabilir.
  • roswell olayı ve buna benzer birçok insan aklını karıştırıcı olayın bir açıklaması daha var elbet o da bu iddiaların aldatmaca olduğuna dair olanlar ve bunlar içerisinde en çok destek ve kanıt bulanı da ufo'ların nasanın casus uçakları olduğu iddiasıdır. ortaya atılan ve resmi kanıtlarla desteklendiği sanılan birçok ufo hikâyesi amerika toprakları üzerinde gerçekleşmiştir bu bir, bir ikincisi ufo görüldüğü iddia edilen bölgelerin ya çok büyük yeraltı zenginlikleri içermesi ya da ülkelerin askeri araştırmalar yaptığı bölgeler olmasıdır. bir de şu var nasa denen kurum dünyanın en gizli uzay araştırma merkezi olmakta, nasıl oluyor da bu denli gizli bilgiler bu merkezden çıkabiliyor... roswell olayından sonra ortaya sürdükleri resimlerle ellerinde radarlara yakalanmayan, inanılmaz bir hızla manevra yapabilen bir araç olduğunu görmüş olduk, bunun ardından abd'nin radara yakalanmayan uçak icadını da dünya kamuoyuna duyurduğunu ya da duyurmak zorunda olduğunu biliyoruz, bu da bize amerika'nın elinde bir teknoloji olduğunu gösteriyor bunun ardından biz de bu teknolojinin zaten yıllar önce de olduğunu düşünebiliriz, hiç zor olmazdı bu...
  • bu olayda otopsi yapan *patolog makasi ba$ ve i$aret parmaklari ile tutuyor, oysa ki gercek patologlar makasi ba$parmak ve orta parmaklari ile tutarlar ve i$aret parmagini da ayari saglama unsuru olarak kullanirlar. bu gercegin di$inda bir de komplo teorisi vardir olay hakkinda ki, o da aslinda bu yayinlanan goruntulerin maksatli bir $ekilde boyle bariz bir hata ile cekildigini ve asil operasyonun filme alinmadigini ya da yayinlanmadigi goru$udur. bunun sebebi ise amerikan hukumetinin bu tip basit bir hata ile sahte bir film cekip kamuoyunu olayin kandirmaca olduguna inandirmakti.
hesabın var mı? giriş yap