• malazgirt savasi'nda alpaslan'a yenilen gariban
  • malazgirt meydan muharebesinde yenildikten sonra istanbul'a dönmek istemiştir. ama ölüm fermanını çoktan hazırlatmış olan bizans imparatorunun askerleri onu yolda yakalarlar. son isteği sorulduğunda son bir kez istanbul'u görmek istediğini söyler. istek imparotora bildirilir, imparator bu isteği kabul etmekte bir sakınca görmez hatta belki de merhamete gelip, ölüm fermanını kaldırır. istanbul'a gelir romen diyojen ama ölmeden önceki son isteğini bir daha hiç gerçekleştiremeyecektir çünkü gözleri bizans askerleri tarafından oyulmuştur.
  • (bkz: diogenes)
    (bkz: romanos diogenes)
  • roma imp. mensubu olduğu için romen lakabı takılan; adı romen, soyadı diyojen olarak algılanan tarihi şahıs.
  • filozof olan diyojen'le karıştırılmaması için romen lakabı takılmış olan komutan.
  • mezarı kınalıada'nın en tepe noktasındadır.
  • öyle ya da böyle, bizanslılar arasında en çok tanıdığımız bildiğimiz kişilerden biridir. demek ki neymiş, reklamın iyisi kötüsü olmazmış. misal, bir theodosius'u, bir andronikos'u, kantakuzenosları ya da paleologosları hatırlayan var mıdır? onlar da kim dediğinizi duyar gibiyim sevgili malazgirtliler. onunçün, onunçün, diyebiliriz ki bu şöhret pek tuhaf bir şeydir. sen kalk bin sene sonra okul kitaplarında ders diye okutul...
  • 1068-1071 tarihleri arasında bizans imparatorudur. 4. romanus olarak da bilinir. parlak bir imparator olabilecekken en büyük şansızlığı alpaslana denk gelmesidir. taraf değiştiren türk kökenli paralı askerler ise malazgirt bozgununun tuzu biberi olmuştur.
  • hayvani bir ordu kurup malazgirte cenge gitmiş bizanslı komutan. burada çatışma hakkında kesin olmayan iki görüş varmış, biri aslen romen efendinin düşmanı olan komutanlardan birinin birliklerinin savaş olmadan ortamı "keh keh olm var ya yenilirse yerine ben geçecem mehehe" diyerek terkettiği, ordunun bir kısmını parası yetmediği için "ya buraya kadar zahmet ettiniz ama yeter siz gidin ayağınıza sağlık" sözleriyle gönderdiği ve malazgirtte eş büyüklükte iki ordunun karşılaşmış olabileceği, diğer tarafsa hepimizin az çok bildiği bizim ilkokulda öğrendiğimiz 3 katımız orduyu çok fena dövdük, hilal taktiği uyguladık, ağzını burnunu kırdık görüşü. sonuçta malazgirtte kaybeden diyojen başkente döner, "ya bir durun hacı yeaa bir ordu daha kurayım yenerim yeaaa hadi yeaaa" der, "niye kaybettiğimi biliyorum bak aha şu it var ya orduları aldı kaçtı, ben haber vermeye gelmeden nasıl geldi buraya yeaa ühühüh" diye kendini savunur ama nafile. benzeri de viyana kapılarında osmanlı başına gelmiş ya da tarihçiler hepten kolpa, köprülü müydü hmm?
  • kendisinden haber alinmadigi zaman iceriside kendini yetistirmis,dedektiflige merak sarmistir.
hesabın var mı? giriş yap