roket
-
patlayici obje... quake silahi... fuze de denir... rakibin kafasina oturdu mu pek sans tanimaz...
bir de cocukluk zamanlarinda ici beyaz barut ile dolu olan karton silindir seklinde seylere de denirdi... plastik bir kaidesi(bkz: ayak) vardi... fitilini yakinca fiiiyyytttt... diye ucardi... ters yerlere dusup insanin odunu bokuna getirirdi... -
-
uçaktan farklı olarak uçması için oksijene ihtiyacı olmayan araç. genellikle dikey veya açılı olarak bir rampadan havalanır. yeryüzüne inişi çoğunlukla paraşütle olur. yerçekimi dünyadan daha az olan gök cisimlerine (örn: ay) dikey olarak inerler.
-
almanlarin ingilizleri bombalamak amaci ile kullandiklari v2 fuzelerinin motoruna ve firlatma mekanizmasina verilen ad. daha sonralari yeni versiyon v3ler cikmis ancak cok az kullanilabilmislerdir.
-
(bkz: roketlemek)
-
momentumdan faydalanarak itki sağlayan taşıtı,
amerikalılar, roket tasarımının güçlüklerini gördükten sonra hayranlıkla mühendislere "rocket scientist" demeye başlamış.
(bkz: gaz) (bkz: sıcaklık) (bkz: kimyasal tepkime) (bkz: mukavemet) (bkz: gaz dinamiği) (bkz: basınç) (bkz: yanıcı) (bkz: patlamak) (bkz: kontrol) (bkz: optimizasyon) (bkz: pompa) (bkz: vana) -
-
turkcesi "ucankacan"
-
radio hot 105.7 istasyonunda her cuma 22:00 - 24:00 arası uçuşa geçen, ilker(z) ve aytek tarafından sunulan, geçmişten yalanıp yutulası playlistlere sahip bir radyo programı. kendilerine buradan olmuş diyoruz. (http://www.roketrock.com/)
-
27 yasındayken roketle 10 yıllık bir yolculuga cıkarsanız, donunce dunyada
10 yasında bıraktıgınız cocugunuzu* nerdeyse sizinle aynı yasta bulabilirsiniz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap