• 1927 doğumlu ingiliz aktör ve yazar. ilk büyük çıkışını 1963 yapımı from russia with love filmindeki bond kötüsü rolüyle yapar. daha sonra iki kral tiplemesiyle beyaz perdede yer alır bunlardan ilki 1964 yapımı hamlet'teki kral claudius diğeri ise ona birer oscar ve altın küre adaylığı getirecek olan 1966 yapımı a man of all seasons filmindeki kral 8. henry rolüdür. bir sonraki filminde* amerikanın o zamanlar bir kahraman olarak gördüğü george armstrong custer isimli dallamayı beyaz perdeye taşır. rol arkadaşı uzun yıllar karısı olacak ve ona 4 çocuk verecek olan mary uredir. çiftin evliliği mary'nin 1975deki ölümüne dek sürer. 1969 yılında amigadaki oyununa hasta olduğum battle of britain filminde filo komutanı olarak karşımıza çıkan shaw daha sonra young winston (1972), the sting (1973) ve belkide ona en çok ün kazandıran jaws (1975) filmlerini çeker. jaws filmindeki kızgın balıkçı rolü tam ona göredir. gerçek hayatta da son derece öfkeli bir adam olan shaw sık sık sette richard dreyfuss ile kavga etmiş ikilinin arasındaki bu gerilim filme de yansıyınca ortaya hoş bir sonuç çıkmıştır. filmdeki rol ismi quint latincede 5. anlamına gelir quint filmde köpekbalığı tarafından öldürülen 5. kişidir. filmde anlatılan gerçek olaydan alınma uss indianapolis öyküsü robert shaw tarafından yazılmıştır. bu filmden sonra yine bir peter benchley öyküsü olan the deep filminde oynayan aktör 1978 yılında geçirdiği kalp krizi sonucundaki ölümüne kadar robin and marian (1976), black sunday (1977) ve son olarak da force 10 from navarone (1978) isimli filmlerde oynamıştır. aynı zamanda başarılı bir yazar olan aktör döneminin en başarılı oyuncularındandır.
  • 1916 doğumlu amerikalı ünlü maestro. atlanta senfoni orkestırasına yorumlattığı carmina burana en ünlü çalışmasıdır. 1999 da ölmüştür.
  • kendisi gibi agresif, depresif ve alkolik babasi shaw 12 yasindayken intihar etmistir. ıyi bir tiyatro oyuncusu ve yazari olan shaw omru hayatinda uc evlilik yapmis, biri evlatlik olmak uzere on cocugu olmustur. birlikte calistigi insanlardan richard dreyfuss ayikken dunyanin en efendi insani oldugunu bir kadeh ictikten sonra tam bir orospu cocuguna dondugunu soylemistir. jaws filmindeki rolu icin yarim milyon dolar almistir. ıkinci esi jaws gosterime girdigi sirada asiri dozdan mortu cekmistir. kaderini ve yetenegini bizim turk sinema ve tiyatrosunun dahi ama alkolik ustatlarindan yildirim unal'a benzetiyorum, nitekim insanin 51 yasinda kalp krizinden olmesi icin bayagi bir kasmasi gerekir.

    herkes jaws'taki rolunden bahseder ama bence the sting'teki rolunde de cok basarilidir, ııı. richard misali sendeleyerek gezen hafif kambur lannagon karakteri de tam korku salan bir mafya babasidir. tabii paul newman ve robert redford'un yaninda sonmeden oynama basarisini gostermek de buyuk bir beceridir. adamin bakislari zaten insani urkutmeye yetiyor, cocuklarina uzuldum. bunun oglu olsam gece ruyama girer valla ya!

    richard dreyfuss ile aralarindaki kan davasinin da dreyfuss'un tahmin edilecegi uzere mizmiz bir karaktere sahip olmasindan kaynaklandigi soylenmektedir. zaten iki resmi yan yana koy birbirlerine ne kadar zit olduklari hemen anlasilir! shaw jaws'taki quint rolunu once reddeder sonra sekreteri ve karisi o zaman zaten cok satanlar listesine girmis kitabin hayrani olduklari icin shaw'u ikna ederler, iyi de yapmislar! bu aktorler arasindaki catismalar, sette aksamalar, kazalar, hesap edilen butcenin asilmasi zaten buyuk butceyle cekilen filme havadan promosyon kazandirmistir.
hesabın var mı? giriş yap