• küçük iskender'in rimbaud'ya bir şeyler anlatır gibi şiir üzerine güzellemeler yaptığı kitabı..şiir ve şaire dair yakası açılmadık şeylerin söylendiği bu kitap okunduğunda, aaba şeklinde yazılan şiirlerin sahipleri bir daha düşünecekler ellerine kalem almayı..son olarak kitaptan bir alıntı yapmak gerekirse;

    " çok kelime, gürültü de olabilir, orkestra da. az kelime pısırıklık da olabilir, resital de! "
  • k.iskender kitabın genelinde şiirden dem vururken inceden sevmelere de gönderme yapmış ara ara..sevmek-şiddet ilişkisine dair yazdığı cümleler kulağa piercing cinsinden..içinize siner ya da sinmez ama bunu bilin yeter..

    "beni önemsersiniz ya da adımı bile anmak istemezsiniz; benim sizinle olan kavgam bir sokak kavgası değildir; bunu bilin yeter. ben sevdiğim insana vururum. ben sevdiğim insanı yıpratırım. onu şekillendirmem. olması gerektiği yeri korumasını, kollamasını isterim. derdim de budur. umarım, anlaşılıyor."
  • 3. küçük iskender'in en sevdiğim düzyazı kitaplarından. az bilinmesi de bencilce bir şekilde hoşuma gidiyor aslında.*
    kitaplardan alıntı yapmayı pek sevmiyorum; bizim için bize en çok dokunan, en katıldığımız yerleri yazmakken bu, aslında kitabın bütünlüğünü ihlal etmekmiş gibi geliyor bana. zaten bu kitapta da cümleler yerine direkt bölümleri işaretledim. sadece kendisi de bir anlıntıyla başlayan bir kısmı yazmak istiyorum, şimdi kitabı elime aldığımda göz göze geldik. ıx. bölüm, 4. madde:

    "'sizin de mi özgürlüğünüz bir başkasının özgürlüğünün başladığı yere bitiyor? özgürlük, bir başkasının özgürlüğüne müdahele edebilme hakkıdır.' diyor ya oğuz atay; buradaki müdahale yaptırımcı, zorbalıktan kaynaklanan bir müdahale değil, aydınlatma ve uyarma amaçlı müdahaledir. şairin takınacağı tavır, edebiyat içi müdahale boyutlarıdır. her türlü yönlendirici, tehlike taşır. benzer yaratma, asimile etme riski bulunduran, mutlak doğruyu kendisi sanan müdahaleler önlenmelidir."

    not: bir gün sayfa 51'deki yönergeyi tamamlamayı umuyorum. umarım. bir gün.
  • "yaşam denilen şeyin ne olduğunu biliyorum,
    ama yaşamayı bilmiyorum.” (s.102)
hesabın var mı? giriş yap