• lars von trierin yönettiği aşmış dizi. david lynchin ikiz tepeleriyle beraber televizyon aleminin en iyi iki dizisinden biri olarak gösteriliyor. ekim ayında her çarşamba cnbc-e'de 00.00 da gösterimde. dizi krallık hastanesinde geçen tuhaf olayları konu ediniyor. film festivaline bir iki sene önce film formatında gelmişti. kaçırdıysanız bu ay sakın kaçırmayın. her cumartesi 00.30'da tekrarı da var.
  • çekimleri olsun konusu olsun karakterler olsun izlerken bokumuzu donduran sürüm sürüm sürükleyen harika dizi. festivalde sonu "to be continued" bırakılmış olan dizinin tamamı bu sefer cnbc-e de yayınlanır diye ümid ediyoruz. bu tarihte henüz 2 bölümü yayınlanmış durumda. kaçırmayın.
  • 19 ekim 2001 cuma akşamı 1 ve 2. bölümleri tekrar verilecek. cumartesi gecesi de 3. bölümün tekrarı var. kaçırmış olanlar için süper fırsat.
  • (bkz: krallık)
  • enteresan atmosferi ve psikopat suratlı oyuncuları ile etkiledi beni. güzel güzel trier enstantaneleri de var,hoş.
  • ilk dört bölümü krallık 1, ikinci dört bölümü de krallık 2 olarak festivallerde gösterilen dizi.
    son parçası olması planlanan ve yine dört bölümden oluşacak olan krallık 3, isveçli cerrah helmer'ı oynayan ernst-hugo jaregard'ın ölümüyle öölecenek ortada kalmıştır.
  • konustukları garip dilin(galiba danimarkca) diziye ayrı bir hava kattıgı ve içindeki buyuk bebek ile ilgimi cekmeye basladıgı su anda muptelası oldugum dizi... tesekkurler cnbc-e
  • (iki çift şey söyliycem krallık başlığına mı kingdom başlığına mı riget başlığına mı yazayım şaşırdım)
    çok feci komik ve çok feci çarpıcı * ayrıntılara haiz, danca'nın çekiciliğine kapılıp altyazıları okumayı unuttuğum nefis dizi;
    kötülüklere iyilikle karşılık vermeye ikna edebilecek mi bakalım
  • filmin komedi unsurlarının ürkünçlüğünü gölgede bıraktığı bir skalaya sokulmaz kırkambar şey..

    vaktiyle festivalde gösterildiydi lakin dizi hali adamı daha bir iyi edici kuşkusuz..

    özellikle helmer ve moesgaard eksenli sahneleri gözardı etmemek lazım.. misal bir kahve içme sahnesi vardı ki, dimağlara eza.. ve dahi moesgaard'ın elinde kallavi bir penisle riget koridorlarında koşuşturup bir paravanın arkasında acayip bir pozisyonda durduğu sahneyi de anmadam geçemiyciim..

    daha bir ayrıntı içün ayrıca (bkz: uyuyorum uyuyorum uyudum)
hesabın var mı? giriş yap