• ing. gecmisteki belirli olaylarin veya bir zaman diliminin ozeti, tekrar yorumlanmasi, gozden gecirilmesi vs.

    amina koyayim guya 1 kelime. $aka gibi.

    hatta soyle ayirabiliriz kelimeyi,

    retro - gecmis, eski, vintage(bu da turkce degil gerci, neyse)
    inspect - incelemek vesair

    (t)ion da fransizcanin bize ve dunyaya hediyesi.(bunu cok pis salladim. ama ya latincedir, ya da, degilse, fransizca tahminim dogrudur fsdfsd)
  • geriye dönük analiz anlamına gelir ve bu analiz insan kafa sağlığı ve personal narrative açısından oldukça önemlidir.

    bu geriye bakışımız ve yorumumuzla geçmişimizde dikkat etmediğimiz noktalara dikkat edebiliriz. geçmişimizde fazla dikkat ettiğimiz noktaları daha farklı bir çerçeveye taşıyabiliriz. hatta geçmişimizi değiştirebiliriz bile. tabii bu yaptığımız değişikliği de ileride değiştirebiliriz. bu ilkel bir savunma mekanizması olarak insanda zaten mevcuttur. eskiden her şey daha güzeldi diyen abilerimiz de bir retrospection yapar; geçmişteki maksadını bugünki ahlağıyla onaylayamayan birisi "aslında şu yüzden yapmıştım" diye rasyonalize eder vs.

    bu şekilde bizim geçmiş ile olan ilişkimiz, anımızı ve geleceğimizi etkiler. psikoterapinin ve benzeri "ruh sağlığı" metodlarının içinde retrospekt vazgeçilmez bir metoddur. hani bilirsiniz şu "çocukluğunuza dönelim" şeyi.

    bir şiirsel paralel de var bununla alakalı aslında, o da bilimsel olmayan astronomidir. bilirsiniz ki insanlar yıldızlara bakarak gelecek ve an hakkında çıkarım yaparlar. burada yapılan tam olarak geçmişi inceleyerek çıkarım yapmak ve beklentiye girmektir. çünkü neden? çünkü gökyüzünde biz daima yıldızların geçmişini görürüz. :)

    hayat gailesinden kafasını kaldırıp da içine bakan insanın en çok yapacağı, yatıp uyumadan önce insanların artık mecburiyetten daldığı yer işte bu geçmişe bakıştır. daha fazla vakit ayırarak ve daha ustaca yapılması gerekli olan bir şeydir. vakti, isteği, motivasyonu, merakı olmayanın uzman ya da istekli ve güvenilir biri yardımıyla bu işi yapmasında fayda vardır.

    sizi yıllarca yiyip bitiren şeyleri geriye dönüp tekrar izlediğinizde ve kitabına uydurmak ya da çözümlemek istediğinizde "orada ben kurban değilmişim öküz olanmışım" diyebilecek, "ha bu yüzden böyle olmuş dur ben bundan sonra davranışımı değiştireyim" diyebilecek, "benim bir kabahatim yok ki, nasıl bugüne kadar bu çocuğun aklına hatırasına algısına uymuşum" diyebileceksiniz ve daha kendiyle uyumlu, sıhhatli bir insan olacaksınız. mantıksal, bencilce, duygusal, ahlaki çıkarımların hepsi mümkün ve hepsini zaten biz otomatik; bilinçsiz bir şekilde yapıyoruz.
  • (bkz: imre lakatos)
  • enfes bir jinjer şarkısı. ilginç olan şu ki jinjer'in yeni albümüne bir göz atayım dedim bu sabah, aklımdan tamamen çıkmıştı. dördüncü şarkıya geldiğinde sözlerini açtım ve bum! ilk defa dinliyorum bu arada. ben bu şarkıyı bildiğin rüyamda gördüm dün gece. ailemden ayrı yaşadığım şehirden çocukluğumu geçirdiğim o terk edilmiş eve geri dönüşümü. eve girdiğimde bütün o yılları fayanslarda, halılarda, parkelerde görebiliyordum. duvarlara kazıdığım şekiller bile olduğu gibi duruyordu. ilk sevincim, üzüntüm, nefretim, intikamım, hayal kırıklığım hepsi bu şarkıyla geçti gözlerimin önünden. müziğin gücü işte böyle bir şey veya gece götüm açık kalmış da olabilir.
  • noumena'nın anatomy of life albümünden bir şarkı.

    i'll gather tonight my thoughts upon another sore
    sometimes it hurts so real it's unreal.
hesabın var mı? giriş yap