• sergi ile eşanlamlı diyeceksiniz ama ne münasebet (ara: sergi*), resim sergisi en yüce duygunun mekânıdır. resimlerin sergilendiği bir terbiyesizlik anıdır. terbiyenin yeniden biçimlendiği adam etme zannıdır. çiçek böcek manzara resmi sergisinde de, utku varlık sergisinde de, böyle bu.
  • galerinin kapısından girdiğiniz anda,sergi kötü, resimler berbat bile olsa, içeride bulunduğunuz süre için sizi dışarıdan koparan, başka bir yere götüren sergi.
    tabii bu söylenenler diğer her türlü sergi için de geçerli *
  • tarih boyunca önce sanat değişir, sonra toplum bu değişimi içselleştirir. sergiye gittiğimizde aklımıza bazı sorular gelir.

    bir sanatçı ne bekler sergisini ziyarete gelenden? eli çenesinde birinin tuvalin önünde belirip; ‘’üstadım determinizmin -öngörülür- dekansı, nasıl ters takla atarak egzistansiyalizmin tepesine düştü ise, işte bu san’at eseri de tıpkı bir katalizör gibi tüm dengemi alaşağı edip, ruhumu nedenselliğin düçarlığına hapsetti’’ gibi üstenci bir terminoloji sağanağına tutmasını mı? alkış mı, yemek yarışmalarından ezberlenmiş sloganla el-emek övgüsü mü? ne ister bir sanatçı, izleyiciden?

    bir izleyici resim sergisinde ne arar? ne görmek ister sanatsever? michelangelo’nun olağanüstü tasarım gücünü mü, raffaello’nun kusursuz dengesini mi, da vinci’nin asaletini veya van gogh’un sonsuz renk hakimiyetini mi? bir dram mı, trajedi mi? ne ister bir izleyici bir sergide? şu tüketim çağında, bir sanatçı eserini ne kadar uzun tutabilir, bu izleyicinin hafızasında. en uzun kaç dakika durup bakmıştır bir konuk, belki saatlerce günlerce uğraşılıp ortaya çıkarılmış esere?

    sanat eseri dediğiniz ürün bir duvara asıldığı, bir meydana koyulduğu veya seslendirildiği anda artık bir iletişim aracına dönüşmüştür. sanatla birey arasında en az bir duyuya hitap eden bir bağ kurulmuştur. öyleyse bir sergide hem sanatçı hem de izleyici için tek ortak beklenti iletişimdir, diyebilir miyiz? bir insan bir tuvalde binlerce yıllık bir öykü, kabına sığmaz bir coşku, göğe yükselen bir acı, sonsuzluğa giden huzur duyabilir, diyebilir miyiz?

    her halükarda sanatla hayatını sürdüren, kendini ifade etme yolu olarak sanatın bir kolunu kendine araç edinen, yol gösteren, bu uğurda yıllarca emek veren insanların gerçekleştirdiği sergiler, topluma ve genç sanatçılara yol gösterici olarak bir motivasyon, meditasyon ve farkındalık niteliğindedir ve bu bakımdan önemlidir.
hesabın var mı? giriş yap