• (bkz: rastgele)
  • doğrusunun rastgele olmadığı iddia edilen sözcük.
    ankara üniversitesi fen fakültesi istatistik bölümü'nde herkes sözcüğü rasgele olarak kullanmakta (sözlü ve yazılı).
    önceleri tek bir hocanın hatası sanılabilen kullanım ayrıca. ama daha sonra anlıyorsunuz ki, sözcük üzerinde anlaşılmış.

    rasgele
    rasgele değişken
    rasgelelik

    şeklinde bütün çeşitlemelerde de aynen kullanılıyor. "t"siz olunca "terim" anlamı katmış gibi görünüyo herhalde. ya da nedir dayanak.

    üstelik bu kavramlarla uğraşan başka bir grup insan bu terimler için, rassal değişken, rassallık gibi sözcükleri kullanıyor.

    birlik sağlamak bu kadar mı zor. olanakları geniş bi dilimiz var diye terimlerin suyunu mu çıkarmak lazım. bilim dili oluşturma aşaması "rasgele" midir!
  • dokuzuncu nesil çaylak.
  • (bkz: gelisiguzel)
    ayrica yürüyüşü güzel insan manasinada gelir.
  • galaturka'nın bir tür devamı olan grup. çok güzel, huzur verici bir müzik yapıyorlar.

    http://www.rasgelelim.com/

    boğaziçi üniversitesi güzel sanatlar kulübü'nün bazı etkinliklerinde rastlanabilir kendilerine; yani bir-iki senedir rastlanabiliyordu, hala da mümkündür herhalde.
  • balıkçılıkta kullanılan malum tabirden adını almış; ankara yıldız da, hollanda konsolosluğu yanında bir balık restoranı. eskiden adı pişirme evi idi, şimdi yeni bir dekorasyon ve yeni düzenlemelerle, ayrıca eskisinden farklı olarak içki servis etmesi ile farklılık göstermiş.
    ancak pişirme evi'ne nazaran daha hoş bir mekan alanı elde edilmişken, servis, hizmet, personelin yeterliği gibi konularda ve en önemlisi fiyatlarda eskiyi kat be kat aratır bir duruma gelmiş. ürünler taze ve lezzetli olmakla birlikte, fiyatları adından ilham alarak olsa gerek, gerçekten rasgele.
    üstelik de restoran deniz dibi ürünleri servis ederken fiyatları sanki gökyüzünde uçan kuşlar misali, uçmuş.
    servis rezalet, 5 kişiye balık servisi yapılıyor, üçüne balık bıçağı verilmiş, ikisine bildiğin normal bıçak. bıçağın yetmediyse herkese normalinden ver, hadi olmadı bari uygun balığa bıçak ver, bu kadar mı akıl çalışmaz bir garsonda. hamsi, istavrit, tekir gibi yağda kızartılmış elle daha lezzetli yenebilen balıkları yiyenlere balık bıçağı verirken, çupra, levrek yiyen müşterisine normal sofra bıçağı servis eden garsona ne diyeyim ki ben.
    hadi adam bilmiyor, babasından dedesinden görmemiş diyelim, kaç zamandır balık restoranındasın, bir ustan da mı yok, şefin beş dakika çağırıp anlatmaz mı bunlara balık restoranı garsonluğunun püf noktalarını.
    ama yok, onların ihtisas alanı adisyon kabartarak, hesap şişirmek, müşteriye kazık atmanın binbir yolunu yaratmak.bir hesap geldi, her şey ikiyle çarpılmış, hesap çıkmış 2 misline. zaten birim fiyatlar kazık, üstüne bir de ikişer ikişer fazladan çarpı atmak da neyin nesi. alemi salak kendinizi einstein mı sanıyorsunuz yoksa.
    e tabiii itiraz, sonra hesabın yarı fiyata düşmesi falan.
    sonuçta bahşiş yerine nah alırsınız verme, daha da uğramam 10 metre yakınınıza diyerek çekip gitme.
    ankaradaysanız, canınız balık istediyse üstüne bir de sayısaldan, iddaa dan süper ikramiye tutturduysanız belki gidin derim, ama yok normal şartlar altında balık yemek isterseniz, balık yiyecek başka yer mi yok...
  • ''eski tdk’nin ve onun yolunu izleyen dil derneği’nin türkçe sözlük’ünde “rast gelmek”, “rast getirmek”, “rast gitmek” yüklemleri vardır ama “rastgele” diye bir sözcük yoktur. “lalettayin”, “gelişigüzel” anlamındaki bu sözcük, 1928 tarihli imlâ lûgati’nden beri “rasgele” diye yazılmaktadır. “işiniz rast gitsin” anlamında kullanılan iyi dilek sözünün yazılışı da yine “rastgele” değil “rasgele”dir. bu söz, avcılara ya da balıkçılara yönelik söylendiğinde “avınız bol olsun!” anlamına gelir. ömer asım aksoy da nijat özön de necmiye alpay da sözcüğün doğru yazımının böyle olduğunu söyler. ama yeni tdk, pişmiş aşa su katmak ve kafa karıştırmak istercesine sözcüğün yazımını “rastgele”ye çevirmiştir. darbe ürünü yeni tdk’ye en az bizim kadar karşı olan pek çok ilerici yazar da ne yazık ki bilmeden bu yanlışın taşıyıcısı olmaktadır.''

    https://www.birgun.net/…e-mi-rasgele-mi-206808.html
  • eski tdk, yeni tdk, dil derneği, zart zurt vs. tartışmalarını bir kenara bırakıp temiz bir zihinle düşünmek gerekir.

    bu sözcüğün doğru yazılışı rastgele'dir. konuşma dilinde bazı sözcüklerde ses düşmesi meydana gelir. konuşurken t ünsüzü düşürülerek rasgele denilir. ancak yazı dilinde "t" koymak zorunludur. çünkü "rast" rastlamak fiilinden gelir, "ras" kelimesi ise anlamsızdır.

    bu kelimenin doğru yazılışının rasgele olduğunu iddia eden öküzler, ingilizce essay yazarken de know kelimesini konuşma dilindeki gibi now şeklinde yazsınlar madem.

    ezberlerinizi terkedin, her boku siyasileştirmeyin.
  • "new york'a sırtımı verip, yüzümü (alışılmadık durgunluk ve grilikteki) nehre çevirdim ve mesnevi'den rasgele* bir sayfa açıp kendi kendime yüksek sesle okumaya başladım:

    milletlerin savaşları hep iyilik uğruna
    cennet ağacının bereketini hatırlatıyor çıplak dallar
    insanların öfkesi hep barış arzusundan
    huzura kavuşmanın sırrı hep kargaşa yaşamakta
    surata inen silleler şefkatli okşayışlar aslında
    tüm şikayetler minnettarlıktan
    düş tekin içine de var evrene
    her zıtta onun tam aksini kokla
    savaşlar barış getirecek kuşku yok buna" hamid dabashi - iran ketlenmiş halk
  • ömer asım aksoy'un tercih ettiği yazım şeklidir. bir yerde görünce sazan gibi "aaa yanlış yazılmış!" diye atlamayınız hemen.
hesabın var mı? giriş yap