• avusturya-macaristan imparatorluğu'nun kurucularından, namı diğer prens eugene (1663-1736).

    genç yaşta osmanlılara karşı viyana'da savaşmış, mareşallik rütbesine kadar yükselmiştir. viyana'da onuruna ismi verilen caddede türkiye cumhuriyeti büyükelçiliği bulunmaktadır.

    (bkz: prinzeugenstrasse)
  • almanya'nın ve belki de 2.dünya savaşının en ballı gemisidir. zira bir iki küçük destroyer dışında bu savaştan yüzer durumda çıkan tek alman savaş gemisidir.
    bismarc'ın atlantiğe açılma çabalarında yanında bulunmuş, manş denizi geçişinde ingiliz anavatan sularından kazasız belasız kurtulmuş, kuzey denizlerinde rusya'ya giden ticari konvoylara ve refakatçilerine saldırmış, norveç fiyordlarında da sayısız ingiliz hava akınına uğramış bir gemi olarak savaşın sonuna kadar sağlam kalması son derece büyük bir talihin eseridir.
    fakat sonrasında şansızlığın en büyüğünü yaşamış ve gemi amerikalılara verilmiştir. onlar da bu ünlü gemiyi 1946'da pasifik okyanusuna götürüp oradaki nükleer silah denemelerinde hedef olarak kullanmışlardır. 1947'de de gemini tamamen yanmış gövdesi yine amerikalılar tarafından batırılmıştır.

    not: aslında bunca şeye rağmen savaşta fazla suya sabuna dokunmamış bir gemidir. çoğu harekatta bir şekilde saf dışı kalıp tamire dönmeyi başarmıştır. kayda değer en büyük başarısı, savaşın sonlarına doğru alman hafifi kruvazörü leipzig'e kazayla çarparak savaş dışı bırakmış olmasıdır.
  • hem osmanli hem de 17-18.yy avrupa tarihi icin cok onemli yeri olan avusturyali general ve devlet adami. o kadar ki; napoleon (bonaparte olani) dunyaya gelmis gecmis en buuk 7 general arasinda gosterir eugene'i.

    peki ne yapmis bu adam? fransa'da paris'te 1663'te dogmus. gereksiz detaylari gecerek yetiskinligine gelirsek, 19 yasinda fransa kralini reddederek avusturya'daki habsburg monarsisinin emrine girmis. ilk aksiyonu 1683 ikinci viyana kusatmasinda yasamis, sonrasinda -bizim aptal tarih kitaplarimizin tek tek savas bazli incelemesinden dunyanin en sikici donemi gibi gelen, aslinda cok ilginc tarih donemi olan- buyuk turk savaslari denilen donemde bayagi faaliyet gostermistir. hatta zenta savasi'nda osmanli ordusunu ve padisahini dumduz eden ordunun basinda kendisi vardir. 1699'da karlofca imzalanir, bu sefer avusturya'nin ilgisi batiya ispanyaya doner.

    ispanya taht savaslari denilebilecek( war of spanish succession gavurcasi) savaslar da pek ilginctir. dunya savaslari oncesi yapilmis en kanli carpismalar bu savaslar sirasinda yasanmis ve ayri bir entry'de kendinden bahsedilmesi gereken john churchill ile eugene isbirligi bu savaslarda yasanmistir. kisaca anlatmak gerekirse; fransa'nin basindaki louis xiv basit bir akrabalik iliskisini kullanarak ispanya ve fransa tahtlarini kendi yonetimi altinda birlestirmek ister. butun diger avrupa devletleri de cus der. hepsi toptan birbirine girerler. bu savaslar dizisinde de eugene cok yararli olmustur, ingiliz general john churchill nam-i diger malborough ile fransiz-ispanyol ordularini durdurmus, savasin sonunda fransa-ispanya tahtlarinin birlesmesini engellemislerdir.

    1711 prut antlasmasi sonrasinda gtumuz kalktigi icin avusturya'yla yine savasmaya basladigimizdan oturu, eugene bu sefer doguya donup osmanli'yi yener. eugene'nin bizzat ordunun basinda oldugu petrovaradin ve belgrad savaslari sonrasi osmanli pasarofca'yi imzalar.

    17, 18, 19. yuzyilda avrupa'daki savaslarin cogunun nedeni olan habsburg-bourbon evlerinin cekismesi yuzunden bu sefer de 1733'te polonya taht savaslari baslar. bir tarafta bourbon kraliyetleri; ispanya, fransa obur tarafta da habsburg avusturya monarsisi, rusya ve saksonya bulunur. bu savasta eugene basarili olamaz, bourbon gucleri neredeyse her savasta avusturya-rusya ittifakini yener. ancak savas sonunda en kazancli cikan, etkinligini avrupa ortasina iyice sokmayi basaran rusya'dir.

    1736'da beklenilenin aksine evinde huzur icinde ölür. neredeyse tek basina, fransizlarin habsburg monarsisini isgal etmesini engellemis, osmanli'larin batiya genislemesini durdurmus ve orta avrupadaki 150 yillik turk egemenligine son vermistir. daha ne yapsin.
  • tam bir winner. osmanlı karşısında şamar oğlanı olan sikindirik balkan prensleri bile kendi tarihlerinde ulu kahraman gibi anlatılırken, elmas mehmed paşa ve silahdar damat ali paşa adlı 2 osmanlı sadrazamını savaş meydanında harcayan bu elemanın avusturya tarihinde nasıl anlatıldığını gerçekten merak etmekteyim.
  • 14. louis'nin piçi olduğu söylenegelen büyük asker.
  • 14.louis'nin gayrı meşru çocuğu olduğu iddiasını ilber ortaylı da tekrarlamıştır. ancak ciddi bir tarih anlatısında kesin kanıt olarak alamayacağımızı belirtmiştir.
  • muazzam bir dehaya sahip, fransa doğumlu ama hayatı boyunca avusturya imparatorluğu için savaşmış feldmareşal.

    bu abimiz neredeyse tek başına osmanlı imparatorluğunun orta ve güneydoğu avrupa hakimiyetini sonlandırmıştır. 16 yıl süren, bizde kutsal ittifak, avrupada büyük türk savaşları olarak geçen dönemde, osmanlıya ezici darbeyi vurmuştur. üstteki entrylerde de değinildiği gibi tarih eğitimimiz sadece zaferleri anlatmaya muktedir olduğundan; esas ders alınması gereken büyük yenilgilerden hiç bahsedilmez, büyük yabancı komutanlardan söz edilmez çünkü üstün komutanlar sadece türklerden çıkabilir.

    düşünülenin aksine kendisi savaş meydanında ordusuna bizzat komuta eden bir mareşaldir. çok genç yaşta generalliğe kadar yükselmiştir. nitekim zenta savaşında avusturya ordusu komutanıdır ve osmanlı ordusunun tabiri caizse -çünkü çok ağır bir yenilgidir- amına koyarken 34 yaşındadır. hayatı boyunca 13 kez yaralanmıştır. ama belki de en önemli özelliği büyük taktisyenliği olduğu kadar, kazandığı zaferin ardından durumunu muhafaza edebilmesidir. zenta savaşı, bizim adımıza psikolojik olarak çok ağır etkileri olduğundan en önemli zaferi gibi gözükse de; genelde en önemli başarısının belgrad'ı almak olduğu yazılıdır. çünkü neredeyse dörtte bir oranında az askere sahip ve salgın hastalık başlayan ordusu ile osmanlı ordusuna karşı şehri tutabilmiş, ardından da bir baskınla zafer kazanmıştır.
  • 7. ss gönüllü dağ tümeni'ne ismini vermiş savoy prensi.
  • 1663-1736 yılları arasında, bana göre 17. yüzyılda yaşamış en büyük general.

    diğer büyük general için (bkz: #92821686) kariyerindeki başarılarının çoğu türklere karşı olup bu sayede avrupa'da çok büyük şan ve şöhrete sahip olmuş, inanılmaz bir hazineye kavuşmuştur. hatta o kadar zengindir ki, kendisine viyana'da bir saray ve kütüphane yaptırmış, ölümünden sonra kütüphanesi avusturya imparatorluğu tarafından satın alınmıştır. bu kütüphane, günümüz viyana kütüphanesi'nin de çekirdeğini oluşturmuştur.

    eugen, paris doğumlu olmasına rağmen fransa kralıyla ters düştükten sonra kutsal roma-germen imparatorluğu'nun hizmetine girmiş, ii. viyana kuşatması'nda viyana savunmasında yer almıştır. gücü ve popülaritesi bilhassa türklere karşı -bunu viyana'daki heykellerinden kolayca anlayabiliriz- kazandığı savaşlarda artmıştır. budin'in, osmanlı'dan alınmasında etkin rol oynamış, avusturya'nın belgrad'ı kuşatması esnasında yaralanmasına rağmen belgrad'ı aldıysa da daha sonra toparlanan türkler tarafından belgrad 1690'da tekrar ele geçirilmiştir.

    bu epic winner generalin -kendisi, napolyan tarafından gelmiş geçmiş en büyük 7 general arasında gösterilmiştir- belki de en büyük başarısı 1697 tarihli zenta savaşı'nda (bkz: #93680847) osmanlı ordusunu ezip 1683'ten beri süregelen savaşlar dizisinde osmanlı'daki sonun başlangıcı olan karlofça antlaşması'nı imzalatmasıdır.

    zenta'dan sonra da durmayan bu büyük general, günümüz avrupası'nın temelleri atılan ve belki de tarihte ilk dünya savaşı mahiyetinde cereyan eden ispanya veraset savaşları'nda (1700-1715) avusturya hizmetinde bulunmuş, ispanya ve fransa krallıklarının birleşmesini önlemiş, avusturya'ya birçok ispanya bölgesini kazandırmış ve fransa'nın yükselişini durdurmuştur. (utrecht antlaşması)

    ispanya veraset savaşları'ndan dönen eugen, ayağının tozuyla 1715-1718 osmanlı-venedik-avusturya savaşları'na katılmıştır. venedik'i ezen türk kuvvetlerini, ağustos 1716'da gerçekleşen petrovaradin muharabesinde osmanlı sadrazamı silahdar damat ali paşa'yı ve osmanlı sağ kanat sorumlusu paşayı da harcayarak 76 bin kişilik ordusuyla 120 bin kişiden fazla olan osmanli ordusunu bozguna uğratmıştır. savaştan sonra belgrad düşmüş (1717), pasarofça antlaşması imzalanmış ve osmanlı karışmıştır.

    1715-1718 savaşları sonucunda osmanlı, venedik karşısında üstünlük sağlayıp mora'yı geri almasına karşın eugen'in karşısında tutunamamanın bedelini 164 yıldır türk egemenliğinde bulunan banat bölgesini kaybederek ödemiştir. ayrıca temeşvar ve belgrad da avusturya'ya bırakılmıştır. bu yıllar, eugen açısından kariyerinin zirve zamanlarıdır. artık avrupa'nın en saygın generali olmasının yanında, tarih kendisini macaristan üzerindeki türk hakimiyetini bitiren kişi olarak kaydedecektir.

    1716-1718 avusturya-türk savaşları sonrası eugen, 1724 yılına kadar avusturya hollandası valiliği yapmıştır.

    1724-1733 arasını avusturya'da bakanlık ve diğer üst konumlarda imapratorun yanında geçiren eugen, avusturya'yı fransız tehlikesinden korumak için ispanya ve prusya ile yakın tutmaya gayret etmiştir. çabaları 10 yıl kadar savaş çıkmasını önlese de, hazırlıklarını tamamlayan ve polonya kralının ölümü ile gerekli bahaneyi de bulan fransa karşısında 1733'te savaş kaçınılmaz olmuştur.

    eugen, 1733-1735 yıllarında cereyan eden polonya veraset savaşlarında yer almıştır. 1734 yılında 70 yaşının üzerinde avusturya imparatorluk orduları başkomutanı olarak komutayı devralmış ve o sırada son derece kötü durumdaki avusturya ordusuna rağmen lorraine'i işgal eden fransızların ilerlemesini almanya'nın güneyinde durdurmuştur. ayrıca bu savaşlarda genç olan ve ileride büyük frederick olarak anılacak frederick'in mentorluğunu yapmıştır. başarıları bununla sınırlı olmayan eugen, 1735'te sona eren polonya veraset savaşları sonunda, avusturya'nın desteklediği kralı polonya'nın başına getirmiştir.

    1736 yılında büyük bir servet bırakıp ölmüş, hiç evlenmemiştir.

    ayrıca, ikinci dünya savaşı'nda almanya, adını (prinz eugen) bir zırhlıya vermiş ve bu gemi bin bir türlü şans sayesinde savaştan sağ salim çıkmayı başarsa da sonrasında abd'nin nükleer denemelerinde ziyan olup gitmiştir.

    ve unutmadan: hiç evlenmemiş olması ve kadınlara karşı mesafeli duruşu, kendisinin eşcinsel olduğu yönünde dedikodulara yol açmıştır. ancak bu konuda kesin bir mutabakat yoktur.

    kişisel not: sadece 41 yaşında ölen osmanlı'nın en büyük sadrazamıyla (bkz: #92821686) zenta'da kapışsaydı, acaba bugün kendisinin heykellerini viyana'da görür müydük, merak etmemek mümkün değil.
hesabın var mı? giriş yap