• dilbiliminde bir kavram. edimbilim.
  • kullanımdaki dili inceleyen disiplin.
  • (bkz: deixis)
  • kâmile imer,ahmet kocaman, a.sumru özsoy'un "dilbilim sözlüğü"ndeki tanımı; dili, kullanıcı açısından ele alan inceleme alanı olarak geçmektedir. kelime olarak türkçe'ye edimbilimolarak çevrilmiştir. başlangıcı 1930'lara değin uzanmakla birlikte, kapsamının belirlenmesindeki güçlükler nedeniyle günümüzde sınırları açıklıkla çizilememektedir. son yıllarda anlambilimin ((bkz: semantics)) dil içi anlamı, edimbilimin ise dille bağıntılı dış bağlamdan kaynaklanan anlamı incelediği konusunda yaygın bir görüş oluşmuştur.

    son yıllarda oluşan birçok altdalı ve bunların araştırılmasının zorluğu sebebiyle uzak durulması gereken bilim alanı da diyebiliriz. alanı zor yapan en temel sebep ise; türkçe kaynakların çok az sayıda olması diyebiliriz.
  • çok büyük ihtimal tez konum olacak olan dilbilim alanı. zaten bugün tezinde dilbilimle alakalı bir şeyler çalışmak isteyen birinin hangi alanı çalışması daha çağdaş olur ki? ya pragmatics ya da sociolinguistics. pragmatics diğer alanlara göre (bkz: syntax) daha sonradan ortaya çıkmış ve görece daha yeni bir alan. ayrıca günden güne bu alan altında başka alanlar da ortaya atılıyor (bkz: sociopragmatics) (bkz: universal pragmatics). dolayısıyla bu alanlarda daha fazla çalışılabilecek ve ellenmemiş konular var.
  • dili bağlama göre düzgün ve etkili kullanabilmektir. her dilde/kültürde rica etme, şikayet etme, sipariş verme, eleştiride bulunma, mail yazma hatta internette bir forumda yazma farklı formatlardadır. kimi diller daha direkt, net, acımasız iken kimisi bir şikayet için bile giriş-gelişme-sonuç gerektirebilir, yumuşata yumuşata şikayet edebilir. mesela türkçede biz netlikten çok daha uzak ve daha imalı diyaloglar kurabiliyoruz, inşallah diyoruz örneğin, her anlama gelebiliyor. her bağlamı için farklı bir çevirisi gerekebiliyor.

    dil öğrenirken sadece kelime ve dilbilgisi öğrenildiğinde, dilin pragmatik kısmı eksik kalıyor. nerede neye nasıl tepki vereceğimizi bilemeyebiliyoruz. “little little right into the middle” diyebiliyoruz.

    öğrendiğimiz dilin kullanıldığı yerde bulunmak, ya da film-dizi gibi kültür ürünleri tüketmek pragmatik farkındalığımızı artırabilir.

    pragmatik bilgisi olmadan dilin pratik kullanımı kısıtlı kalacaktır. dünyada ne yazıkki her dilde “eline sağlık” yoktur ve “health to your hand” dünyaya kazandırılması gereken bir kalıptır.

    hamiş: yabancı dil bilgisi ingilizce ile sınırlı kalan yazar örnekleri oldu işbu entry'de verilen örnekler. daha neler neler neler var.
  • cognitive pragmatics de denilir sanırım.

    -söylenenin amaçla uyumu.
hesabın var mı? giriş yap