*

  • 24 ekim 1648 tarihinde roma ve fransız krallığı arasında imzalanan baris antlasması
    okumak için http://www.yale.edu/lawweb/avalon/westphal.htm
  • westphalia barisinin en büyük özelligi ilk ulus devlet kavraminin ortaya çikmasidir. artik savaslar ve rekabetler bir monarkin çevresinde sekillenmis zümrelerce degil ulus bilincine varmaya baslamis ulus devletin ilk temellerini atmistir.
  • oral sander'e göre bugünkü anlamda uluslararası sistemin doğduğu anlaşmadır.
  • avrupa'da otuz yıl savaşları bitiren barış antlaşması. bu savaşları bitirecek olan konferans, avrupa'nın ilk büyük konferansı sayılabilir.
    en önemli özelliklerinden biri, daha önceki uluslararası toplantılar dini nitelikteyken, westphalia'nın devlet, savaş ve iktidar sorunlarının tartışıldığı laik bir konferans olmasıdır. o kadar ki, papalık temsilcisi dinlenmediği gibi, papa'ya da imzalattırılmamıştır.
    ikinci olarak kilisenin gücü sınırlandırılmış, augsburg barışı'nın hükümleri yenilenmiş ve almanya'da katoliklik, protestanlık ve calvinizm geçerli dinler haline gelmiştir. üçüncü olarak, uluslararası hukuk bakımından da kutsal roma imparatorluğunun parçalanmış olduğu doğrulanmıştır. hollanda ve isviçre üzerinde herhangi bir hak iddiası kalmamış, isviçre bağımsızlığını kazanmıştır.

    westphalia barışı ile 300 kadar alman devleti hemen hemen hükümran siyasal birimler oldular. üye devletlerin rızası olmadıkça imparatorluğun vergi ve asker toplamayacağı, kanun koyamayacağı, savaş ilan edemeyeceği ve barış antlaşması imzalayamayacağı hükme bağlandı. böylece, avrupa'nın öteki devletleri mutlakiyetçi monarşi altında birleşir ve güçlenirken, almanya ömrü çoktan tükenmiş olan feodal bir karışıklık içine itilmiş oldu. bundan sonra avrupa, kendi yasalarına göre hareket eden, kendi siyasal ve ekonomik çıkarlarını izleyen, serbestlik içinde ittifaklar kuran ve bozan, savaş ile barış arasında, güç dengesi kurallarına göre durum değiştiren, elçi gönderip kabul eden bağımsız ve özgür devletlerden oluşacaktır.

    belirli kurallara göre hareket eden ve aralarında düzenli ilişkiler bulunan parçaların oluşturduğu bütün, uluslararası sistem westphalia ile doğmuş sayılabilir.*
  • antlaşmanın müzakereleri osnabrück ve münster şehirlerinde yapıldığından literatürde bu isimlerle de anılan antlaşma.

    ayrıca bu antlaşma sonucu ulus-devlet kavramı değil, egemen devlet kavramı doğmuştur. (ikisi farklı şeylerdir ve ulus-devlet için fransız devrimi'ni beklemek gerekecektir.) bu ne demektir? kutsal roma imparatorluğu'nu oluşturan devletler artık imparatora bağlı değiller ve kendi başlarına buyruk yönetimsel araçlar kurup onları yürütebilirler demektir.
  • bu anlaşma neticesinde monarklara kendi tebalarının dinini (veya mezhebini) belirleme hakkı verilmiştir. dolayısıyla monark hangi kiliseye mensupsa tebası da o kiliseye mensup olmuş oldu. zannımca anlaşmanın en önemli maddesi budur. (bkz: tahsin görgün)
  • voltaire'in sonrasinda "kutsal roma imparatorluğu artık 'ne kutsal, ne roma'lı, ne de imparatorluktu' " dedigi iddia edilen anlasmadir.
  • münster antlaşması ve osnabrück antlaşması'nı da içeren birçok antlaşmalar silsilesinden oluşan barıştır; dolayısıyla tek bir westphalia antlaşmasından bahsetmek veya çok bilmişlik yapıp cümleye "şimdeeeee westphalia antlaşması..." ile başlamak büyük gaflettir, zira hocanız pencereden sizi aşağı atmaz ise birinizi alıp öbürünüze vurmak büyük zevk verekcektir.
    tıpkı avrupa ahengi gibi kendisine özgü bir sistem yaratmıştır fakat en önemlisi yarattığı sistemin: gününmüz seküler uluslararası ilişkiler sistemi olmasıdır. bu vakitten sonra papa artık uluslararası ilişikiler düzenininde hegemon güç olamayacaktır. bir nevi artık papa isterse yeni gelin misali müzakerelerde kendine ayrılan bir masa da oturmak gayesinden ileri gidemeyecektir.
    ve en önemlisi artık sistemde protestanlık mezhebi de tanınır hale gelmiştir ki bu tek başına almanya'da siyasal birliğin oluşmasını bir 200 - 250 yıl kadar geciktirmiştir.
  • her zaman bir referans noktası olarak kalmış olan bir egemenlik türünün doğduğu anlaşma. %100 egemenlikten bahsederken atıf yapılan bu anlaşmanın öngördüğü egemenliğe ithafen westphalia tipi egemenlik terimi kullanılmaktadır. bu anlaşma uluslararası müdahaleyi tamamen yasaklayan, devletlerin kendi sınırları içerisinde tam hükümran olduklarını onaylayan bir anlaşmaydı. referans olarak kalmasının sebebi ise %100 egemenliğin hemen hemen hiç bir yerde mümkün olamamasıdır.
  • hollanda'nın (o zamanki adıyla birleşik eyaletler'in) kapitalist dünya-ekonominin hegemon ülkesi olmasını sağlayan antlaşma.
hesabın var mı? giriş yap