*

  • patrick de rynck'in yazarı olduğu kitap.

    bir resme baktığımda, çoğu zaman "bu neyin kafası" diye düşünürüm. bkz

    işte bu kitap tam da benim gibi, sanat tarihinden anlamayan, resimle alakasız, ama anlamak isteyenler için harika bir eser.

    hieronymus bosch'un yukarıda bakınız verdiğim eseriyle ilgili küçük bir kısmı alıntılayayım.

    --- spoiler ---

    hieronymus bosch'un dünyevi zevkler bahçesi triptiği, ağırbaşlı evlilik ahlakı yerine şehvetli zevklerle dolu bir hayat sürmeye karşı sanrısal bir uyarı sunmaktadır. bosch'un asıl tasarısında, sanatçı, "ilk günah"ın sonucu olan sapkın "sahte cennet"e geçmeden önce sol panelde gerçek ve hayali hayvanlarla dolu bir çeşit hayvanlar alemi olan "gerçek cenneti" göstererek resme başlar. triptik, kaçınılmaz olan cehennem ile sonlanır. burada ana mesaj, cinsel ihtirasların insanlığın ruhunu tehdit ettiğidir. onlarca figür ve yaratık bu ana temayı davranışlarıyla (ya da daha doğrusu yaramazlıklarıyla) örnekler. bosch ve birçok çağdaşı için doğanın tehditkar bir niteliği vardır; kültür ve doğa arasında süreklilik arz eden bir mücadele söz konusudur: medeniyet karşı barbarlık, iradeye karşı tutku...
    --- spoiler ---

    işte bu ya, tam aradığım şey bu!
  • resim tekniğini hiç bilmeyen bir bireyin resmi ruhsal olarak, yani kendisini ortaya çıkarma hedefiyle yorumlanabilir. bileninki ise yorumlanamaz. resim bilgisi öteki hedefimiz olan ressamın iç ruh bilgisine giden yolakları bozmuş, dönüştürmüş olur. o bakımdan özellikle ustaların resimleri karşısında artık kendi ruhumuzu okuruz, onların iç bilgisi hedef olmaktan çıkmıştır. bizi anlatması zaten yeterli ve büyük hizmettir. en fazlası kendinden yola çıkarak alıcısını, bakıcısını anlatmış olabilir. ustaların iç bilgilerini anılardan, sanat tarihinden, diğer olanak ve olasılıklardan edineceğiz. eser* sahibini tanıtıcıdır, sahibinin vekilidir, ama ilke olarak sahibinin bilgisi ya da bilgi tekniği (kendini ele vereni) değildir. sanat nesnesi sahibini hem ortaya koyar hem saklar, aynı sözcükler, söz öbeği gibi. nesne sahibi artık bağımsız, kendinden ibaret, masum değildir, bir evrene mal olmuştur.

    bir 23 nisan çocuk resmini yorumlamıştım. tamamen uzaktan ve spekülasyin sayılır. ressam çocuğun küçük yaşı onun resim bilgisi olmadığı varsayımım oldu. ancak o bilmezlikle, resim, sahibinin aynası olabilir. ya çocuk ressam öğretildiyse, yöneltildiyse, yollar gösterildiyse? belli ufak destekler dışındaki o katkılar da onu tanımayı ve yordamayı önler..

    (bkz: çocuk resmini tanıma)
  • yaklaşık 2 senedir almayı düşünüp sürekli öteleyerek zarara girdiğim kitap. zira ülke ekonomisi çok iyi olduğu için kitabın fiyatı ilk baktığım günkü fiyatının 3 katı olmuş. baktım bu gidişat iyice kötüleşiyor, geçen hafta kendisi ile birlikte almak istediğim ve kuşe kağıt oldukları için alırken sevinçten çıldırdığım birkaç sanat kitabını da aldım fakat gelen kargo ile hayal kırıklığına uğradım. zira "resim nasıl okunur" ve "modern resim nasıl okunur" kitapları karton kapak ve 1. hamur kağıttı. normalde bu kitapların kapakları karton değil ve tüm sayfaları kuşe kağıt. ama serinin devamı olan "izlenimcilik nasıl okunur" ve "çağdaş sanat nasıl okunur" kitapları beklediğim gibi güzel kapak ve kuşe kağıtla geldi. herhalde yanlış yolladılar diye yayınevini arayıp sordum. "kitap maliyetleri aşırı arttığı için artık o kitapları komple karton kapak ve 1. hamur kağıt olarak basacağız. ilk iki kitabın ilk baskısı dediğiniz gibiydi, fakat 2. baskısının kalitesini düşürmek zorunda kaldık. yoksa maliyet 700 tl'yi bulacaktı." dediler. son 2 kitabın henüz 1. baskısı bitmediği için güzel gelmiş. velhasıl ilk iki kitabı almak isteyenler bunu bilerek alsın. son 2 kitabı almak isteyen varsa da elini çabuk tutup 1. baskı bitmeden alsın.
hesabın var mı? giriş yap