partita

• " gitti " anlamina da gelir. (lei é partita)
• bir tur muzik eseridir ayni zamanda. bach partitalar ozellikle takdire sayandir, severiz kendilerini.
• başlarında genellikle bir prelüd, sinfonia benzeri ekstra bir bölümü takiben allemande, courante, sarabande başta olmak üzere, gigue, rondeaux gibi dans karakterinde parçaların ardarda dizilmesi şeklinde vuku bulan müzik eserleri ki buna süitin alman versiyonu da diyebiliriz, hatta -bazı ayrılıkları göz önünde bulundurarak da olsa böyle dememiz uygun düşecektir. bu ayrılıklar ki parçaların birbirleriyle ilintileriyle ilgili olmaktadır-parça içlerindeki ton değişimleri gibi, ortak hücreler/ezgi parçacıkları gibi...johann sebastian bach'ta örneklerinin görülebileceği bir tür.
• ilk olarak johann kuhnau tarafindan kullanilan, daha sonralari j.s.bach'in clavier-ubung'unun ilk bolumunu olusturan 6 partitayla olumsuzlesen, suit'le ayni anlama gelen terim.
• it. maç.
• partita ingiliz dansıdır ve özelliği hızlı olmasıdır. süitler barok dönemde fazlasıyla kullanılmıştır. bach, corelli, handel bu tarzda eser veren bestecilerdendir. en güzel örneği olarak gördüğüm bach'a ait olan eserdir.
  https://youtu.be/o81bez4dtjw
• barok çağı müziğinde dans parçaları dizisi.
• italyanca bölünmek, ayrılmak karşılığı partire sözcüğünden. 16. yy. sonlarından 18. yy. başına kadar bir varyasyon dizisinin her bir bölümü ya da çoğul olarak (partite) bir arya veya bir dans türü üzerine yazılan parçaları, 17. yy. sonunda birbiri ardına sıralanan toccata, canzone, ricercare, allemande, gigue vs. gibi entrümantal parçaları da belirlemek için de kullanılmış; sonunda kuhnau ve bach zamanında tam olarak süit (suite) karşılığı anlamını kazanmıştır.