parley

• ingilizce: toplantı, tartışma, münakaşa
• bulu$ma, toplanma gibi bir anlami olan ama ozellikle birbirine kar$it ki$iler/gruplar ve ozellikle du$manlar arasinda gecerli bir kelime.
  
  $ovalyelik sisteminde "silahsiz gel bi konu$alim olayi" tadinda kullanildigi gibi, pirates of the caribbean'daki gibi korsanlar arasinda da kullanilmi$tir.
  
  fransizca parler'den gelir.
• okyanusları temizlemek ve temiz tutmak için bilinç oluşturmaya çabalayan uluslararası organizasyon.
  
  bunun son ürünü de adidas ile ortak olarak ürettikleri formalar. bu formalar sadece okyanuslardan toplanan atıkların geri dönüştürülmesiyle elde edilen plastiklerden üretilmiş. bu formalara da sadece real madrid ve bayern münih layık görülmüş.
  
  https://efsanecubuklu.com/…-okyanuslari-temizliyor/
• okyanuslara bırakılmış, genellikle sahilde dolanan plastik şişeleri toplayarak geri dönüşüme kazandıran, bunun için de başta adidas olmak üzere çeşitli şirketlerle işbirliği halinde olan sivil toplum örgütü.
  
  adidas ile olan işbirliğinde toplanan bu plastik su şişeleri eritilerek iplik şeklinde tekrar katılaştırılmakta ve çeşitli ürünler bu ipliklerle dikilerek yapılmakta. artık her adidas store'da görülebilecek parley ayakkabıların tabanları bu plastik ipliklerle dikilmiştir, adidas bu ayakkabıların satış gelirinden belirli bir oranı parley'e verir. 11 plastik şişeden elde edilen plastikle bir çift ayakkabı üretilir. parley ayakkabı dışında çorap gibi belirli ürünlerde de bu tip iplikler kullanılmaya başlandı artık.
  
  bunlarla birlikte run for the oceans organizasyonunda adidas ile birlikte düzenlediler ve birçok ülkede bu koşuyu gerçekleştirdiler. koşu halka açık olmakla birlikte istanbul'da da bu koşunun bir ayağı yapılmakta. koşu geçen sene kınalıada'da yapılmıştı.
• gizlik kimlik , kart oyunu özelliklerini bir arada barındıran , türk yapımı strateji oyunu. (bkz: board game)bulamıyorum, satan bana ulaşsın.
• gangster filmlerinde konuşmak, müzakere etmek fiillerini karşılamak için sıkça kullanılan kelime. ortama bir wise guy talk, discuss, conversate, negotiate ve türevlerini kullanmaz; parley der.
• karayip korsanlarında “esaret” yada “esaret hakkı” olarak yanlış çevrilmiştir.
  
  “müzakere” en doğru ve ciddi karşılığıdır.
• parlamento kelimesi bu kelimenin türevidir.
  
  kaynak: rönesans’tan bugüne modern avrupa tarihi, john merriman, say yayınları, syf:55