• olaya karamsarca yaklaşılabilir elbette, ama international labor organization gibi dünya tarihinin sosyal haklar ve hatta insan hakları alanındaki kesinlikle en başarılı örgütünün kurulmasına önayak olduğu da göz ardı edilmemelidir.
  • birinci dünya savaşını sona erdiren antlaşmalar 18 ocak 1919 tarihinde paris barış konferansında hazırlanmıştır. 32 devletin katılımıyla başlayan konferans galip devletlerin çıkarlarına uygun kararlar almıştır. almanya ve komünist rusya konferansa davet edilmeyecektir. konferansın en önemli kişileri galip devletlerin liderleri olan abd başkanı wilson, ingiltere başbakanı david lloyd george, fransa başbakanı clemenceau, ve italya başbakanı orlando’dur. tüm önemli kararlar bu kişiler tarafından onaylanacaktır. bunlar arasında milletler cemiyetinin kurulması, beş barış antlaşmasının yapılması bulunmaktadır.
    konferans sırasında amerika kalıcı barışın gelmesini sağlayacak antlaşmaların imzalanması için bastırmıştır. amerika, savaşın bitmesini kolaylaştıran wilson ilkeleri ile gizli antlaşmalar, savaş tazminatı ve sömürgeciliğe karşı bir tavır alsa da ingiltere ve fransa istediklerini konferansta kabul ettirmişlerdir. savaş tazminatı yerine savaş onarım adında bir para alınmış, sömürgeciliğin yeni adı manda ve himaye olmuştur. gizli antlaşmalarla alınan kararların uygulanmasına daha konferans öncesi başlanmıştır. konferansa katılan tüm devletlerin üye olduğu milletler cemiyeti kurulmuştur. cemiyetin amacı ise devletler arası eşitliği savunmak olsa da alınan kararlar her zaman büyük devletlerin çıkarına olmuştur.
    1823 monroe doktrini ile abd, avrupa’nın amerika kıtasındaki faaliyetlerine izin vermeyeceğini belirtmiş ve kendisinin de avrupa’da müdahaleci bir rol almayacağını deklare etmiştir. bu yüzden doktrinin dışına çıkarak itilaf devletlerinin yanında savaşa girmesi ve konferansa katılarak avrupa siyasetine karışması ülkesinde tepki ile karşılanacaktır. zaten wilson ilkerlerine konferans boyunca uyulmaması abd’nin konferans sorası avrupa ile ilişkilerini kesmesine neden olacaktır. monroe doktrinleri etkisini ikinci dünya savaşına kadar devam ettirecektir.
    milletler cemiyetinin alacağı ilk kararlar barış antlaşmaları olacaktır. almanya ile versailles, avusturya ile saint germain, bulgaristan ile neuilliy antlaşmaları imzalanmıştır. 22 nisan 1920’de konferansa osmanlı devleti de davet edilmiştir. sadrazam tevfik paşa başkanlığındaki osmanlı heyeti, kendilerine sunulan şartları çok ağır bulmuş ve konferansı terk etmiştir. ancak daha sonra aynı şartlar imzalanacak sevr antlaşmasıyla kabul edilecektir.
    konferansta üzerinde önemle durulan konulardan biri de azınlıkların durumu olmuştur. viyana kongresinde hanedanlıkların geleceği teminat altına alınırken birinci dünya savaşı sonucu 4 büyük imparatorluğun yıkılışıyla azınlıkların durumu önem kazanmıştır. kendi kaderini tayin hakkı bu milletlere tanınmış ve dünya siyasi haritası önemli değişikliklere uğramıştır. geleneksel diplomasiden popüler siyasete geçiş olarak da adlandırılan bu anlayış osmanlı devletinde etkisini ermeni, rum ve kürt devletlerinin kurulmasının amaçlanması şeklinde gösterecektir.
  • yenen devletler ile yenilen devletler arasında yapılacak barış antlaşmalarını belirlemek için toplanmıştır. konferansın başkanlığını abd yapmıştır.
    itilaf devleti arasında ilk kez görüş ayrılığı yaşanmıştır. daha önce italya'ya verilen izmir ve çevresi ingiltere'nin de baskıları ile italya'dan alınıp yunanistan'a verilmiştir. konferans'ta milletler cemiyeti(cemiyetii akvam kurulmuştur.
    bu konferans sonucu almanya ile versay, avusturya ile sen jermen, macaristan ile triyanon barış antlaşmaları imzalanmıştır.
  • bugün 98. yıl dönümüdür.
  • bugün 102. yıl dönümüdür. yeni dünya düzenin hatalı temellerinin atılmıştır. dünyayı yirmi yıl sonra yeniden bir savaşa sürüklemiştir.

    dünyanın her yerinden 32 devlet konferansa temsilci göndermiştir. konferansa yenilen devletler davet edilmemiştir. yenilenler; barış şartlarını belirleme safhasında olmayacaklar, karşılıklı tartışma ve müzakerelere girişemeyeceklerdir.antlaşma şartları belirlenince imza için çağırılacaklardır.

    konferansa sayısız bürokrat ve üye gönderilmiştir. yeni dünya düzeninde bütün devletler söz sahibi olmak istiyordu. konferanstaki en büyük sorun, yeni oluşturulacak olan barış hakkında avrupa’nın galip devletleri ile abd başkanı wilson’un aynı görüşe sahip olmamaları idi. wilson'u fazla idealist buluyorlardı.

    izmir'in işgali üzerine 1919 yılı haziran ayı başında osmanlı devleti’ni konferansta dinlemeyi kabul ettiler. o sıralarda havza’da bulunan mustafa kemal paşa, 5 haziran 1919’da havza’dan paris barış konferansı’nda osmanlı devleti’ni temsil eden damat ferit’e bir telgraf gönderdi. mustafa kemal paşa, telgrafta iki noktayı vurguladı. bunlardan birincisi, “devlet ve milletin mutlak olarak tam bağımsızlığı”nın sağlanması; ikincisi ise “vatanın ana topraklarında çoğunluğun azınlığa feda edilmemesi”ydi.

    damat ferit, konfransta tam anlamıyla saçmaladı (galip devlet temsilcisi gibi tavır takınarak sınırların balkan savaşı öncesi hale getirilmesi vs.) ve fransa başbakanı clemenceau tarafından konferanstan kovuldu.

    kurucu liderimiz mustafa kemal atatürk büyük nutkuna "1919 yılı mayısının 19 uncu günü samsun'a çıktım."diyerek başlar. havza genelgesi ile ilk meydan okuyuşunu başlatır. büyük türk'ü saygı ve minnetle bir kez daha anıyorum.
  • hep tarih kitaplarında okuduğumuz paris barış konferansı'nın konuk karşılama ve uğurlayış görüntülerini içeren yapay zeka destekli kalite arttırımı yapılmış video link.
hesabın var mı? giriş yap