pörsümek
-
kuruyarak buruşmak, tazeliğini yitirmek
-
yensimek deniyormus bazi yorelerde.
-
yaşın ilerlemesinden, sık sık zayıflayıp şişmanlamaktan dolayı başı dönen cildin verdiği tepki.
(bkz: hayatin gercekleri) -
limon, yağ v.s tipi şeyler salataya uzun süre önce dökülmüşse, geldiği durumu tanımlamak için de kullanılır.
-
içi boşalmak.
-
yurdum erkeklerinin 35 yaşına geldiklerinde elde ettiğinin farkinda olmadığı başarı.
-
"bir gün çörtikli mehmet yüz sarı lirayı şalvarıma saydı. 'şu kalksın bir dönsün,' dedi. 'olmaz,' dedim. oynatır mıyım? memelerini pörsümesin diye öpmüyorum." kemal tahir - karılar koğuşu
"o bekletilmiş, pörsümeyen, şaşırtıcı
yumurta diriliğini?
gülebilirsiniz bir emekli üsküdar delikanlısına
ama siz bu anlatılmaz şehveti yitirmeyi hamfendiler
bilir misiniz?
bunlar resme girmiyor!" tomris uyar - yaz düşleri / düş kışları
(bkz: fersude) -
bir insan için kullanıldığında çok çirkin bir tabir bence.
iğrenç arkadaşlarımın bana uygun gördüğü tanım da olur kendisi. -
soslu bir salatanın 2 gün buzdolabında kaldıktan sonra aldığı hal.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap