*

  • geçtiğimiz ay sel yayıncılık'tan çıkan, elliot engel tarafından yazılmış ve ünlü yazarların bilinmeyen taraflarını konu alan bir kitaptır.

    yekta kopan'ın kendi blogunda kitapla ilgili yazdığı yazının şöyle bir girişi vardır:

    --- alıntı ---

    “paper back” yani “kağıt ciltli kitap” fikrinin ilk olarak charles dickens’tan çıktığını biliyor muydunuz? ya da mark twain’in kaderinin şili’ye koka ticaretine giderken bindiği nehir gemisinde değiştiğini? peki edgar allan poe’nun son günü, bütün hayatını özetleyecek kadar hüzünle mi doluydu? d.h.lawrence’ın hayatı boyunca yapmak istediğinin “uyuyan güzel” masalını çağdaş yaşama aktarmak olduğunu kaç kişi biliyor?

    --- alıntı ---

    şu son birkaç gündür görüşlerine önem verdiğim birkaç kişi tarafından dillendirilince ister istemez merak ettim. kısa sürede bir kopya edinmeyi planlıyorum. ayrıca zeynep avcı tarafından yapılan çevirisinin de muhteşem olduğu söyleniyor yine bu tavsiye edenler tarafından.
  • oldukça eğlenceli ve bilgilendirici bir kitap . ingiliz edebiyatıyla ilgilenen herkese rahatlıkla tavsiye edebilirim . yazarların iç dünyalarını , yaşadıklarını olduğu gibi gösteriyor .
  • yazarların yaşamlarını tıpkı bir ders dinler gibi anlatmış elliot engel. sanırım mehmet yılmaz'ın köşe yazısında tavsiye ettiği ve gaza gelip aldığım bir kitap. elimde gören herkes bu ne la şeklinde tepki verse de, bir solukta bitirilmektedir. yalnız yazarın da dediği gibi sadece hayatlarını değil, dehalarını öğrenmek için yapıtlarını da okumak gerekiyor.
  • ingiliz ve amerikan edebiyatındaki en ünlü yazarların hayat hikayelerini kısa kısa konu alan bir kitap. okuması son derece keyifli, çevirisi şahane.

    yarısını geçtiğim kitaptan bazı çıkarımlarım;

    --- spoiler ---

    *ilk 5 yazarın hikayesini bitirdiğinizde ölü sayısı 15 falan oluyor.
    *edgar allan poe manyak olmasın da kim olsun.
    *charles dickens bir tek bizim türk dizilerindeki 10 dklık hikayeyi 90 dk yapma olayını bulmamış. medyadaki geri kalan her türlü alicengiz oyunu ondan çıkmış.
    *roman yazarlarının çoğu "taşra hayatını çok iyi anlattıkları" için ünlü olmuşlar diye anladım.
    *çoğu yazar genelde editörlerden reddi yemiş sonra aklı selim biri çıkmış bunları ünlü etmiş.
    *eleştirmenler pek acımasız.
    *yazarların neredeyse hiçbirinin imrenilecek hayatları yok.

    --- spoiler ---
  • victoria döneminde yazar olmaya özendiren kitap. bu kitabı okumaya başladığımdan beri rüyamda charles dickens'lar efendim george eliot'lar falan görmeye başladım. gerçi victoria döneminin bu denli baskıcı olduğunu oscar wilde'ı okuduktan sonra daha bir anlamış oldum. sanki o zaman sanat önyargılı, baskıcı ve acılı engelleri aşarak oluştuğu için daha bir değerliymiş. yoksa midnight in paristeki yanılgıya ben de mi düştüm.
  • ömrü hayatımda böylesi bir keyifle okuduğum ender kitaplardan biridir.

    okumamın üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen, hala elime alıp, tekrar bazı yerlerini okurum.

    kitapta bulunan her yazarın hayatıyla ilgili bana keyif veren kısımların altını çizmişim yıllar içinde.

    dedim bu satırları niye arkadaşlarımla paylaşmayayım peyder pey?.

    buyrunuz efendim ilk yazar;

    mark twain - (bkz: #47369828)

    edit 1: geoffery chaucer - (bkz: #47392096)

    edit 2: william shakespeare - (bkz: #47827482)
  • ilk başta ismiyle ve okuyanlarla dalga geçsem de okuyunca gayet güzel ve bilgilendirici olduğunu anladığım kitap.

    box office in nereden geldiğini, 10 dakikalık hikayenin 90 dakikaya nasıl çıkartıldığını, paper back cilde tahtadan ciltten nasıl geçildiğini, editörlerin yazarları nasıl delirme noktasına getirdiğini bu kitaptan öğrendim.

    edgar allen poe ya da ayrı bir paragraf ayırmak lazım. adam hayatında 4 kadına mı ne aşık oluyor, bunlar paso aileden kadınlar, hepsi de imkansı aşk hepsi de ölüyor zaten. yazık kafayı o yemesin de kim yesin??
hesabın var mı? giriş yap