• herve peyniri ile tuketilince orgazmik tadlar almanizi saglayan belcika birasidir.

    orgazmik lezzet icin:
    http://getir.net/o3x
  • ünlü bira ve viski yazarı michael jackson’a göre "içebileceğimiz en iyi biraymış".
  • orval in kelime karşılığı bizdeki seferoğulları ve tellioğulları nın çekişmesine neden olan yeşil vadi benzeri yer anlamına gelen altın vadi demekmiş. belçika da diğer trappist üreticileri münzevi bir hayat sürerken, orval in üretim yerinde manastırda ziyaretçiler için turlar düzenlenmektedir. ben sadece birasını tattım ama peyniri ile birlikte birayı içenler, ikisinin uyumunu anlata anlata bitiremiyor. orvalde diğer trappistlerde olduğu gibi trippel, dubbel olayı yoktur, tek formu vardır, hacmen %6.2 lik alkol içerir. etiketindeki morumsu renk şahanedir, balık ve yüzük olayı ise efsanedir. bin kusür yıl önce toscana kontesi mathilda bölgeyi ziyareti sırasında kendi güzelliğini seyretmek için göle baktığında altın yüzüğünü düşürmüş, ardından yaradandan yardım istemiş. yüzüğe karşılık o bölgeyi kutsal ilan edip, manastır yaptıracağını söylemiş, daha sonra gölde ağzında yüzükle bir balık belirmiş. gerisi malum hikaye, etikette gördüğünüz işte bu kutsal balık ve kontesin yüzüğüdür. bi de orval in raf ömrü uzuncadır, 5 yıldır. tadı çok güzel olan ve içimi rahat olan bu biranın şişesi bowling labutu bir şeydir, bana ise teletubbies karakterlerini hatırlatır.
  • uzun ömürlü nefis bira, serin ve güneş almayan bir yerde saklanıp son kullanma tarihine yakın içilince tadı taze halinden farklı oluyormuş. üç şişem var birini içtim, ikisini saklıyorum. bakalım ne değişecek.
  • belçikada marketlerde bulmak çok zordur. bulduğunuz zaman da sadece 1 tane 4lü almanıza izin verirler. bildiğin karne ile satılan biradır.
  • bir bira adı olduğu gibi bu biranın üretildiği manastırın da adıdır. belçika’nın luxembourg province’ine bağlı, fransa sınırına çok yakın florenville’de bulunmaktadır.

    efsaneye gore; çok genç yasta dul kalan, manastırın da finansal koruyucusu da olan toskanalı mathilda buradaki kuçuk havuzu gormus ve yanına oturup suya elini daldırmıs. elini çıkardıgında yitirdigi esi asagı lorraine duku godefroid ıv'ın ona hediye ettigi, ustunde uç tas olan altın yuzugu dusurdugunu farketmis. çok uzulmus. bu yuzuk ona esinden kalan tek degerli anıymıs. meryem anaya onu bulmak için dua etmis. tekrar suyun basına geldiginde gozlerini kapatmıs ve açtıgında suyun ustunde beliren bir alabalıgın agzında degerli yuzugunu tasıdıgını gormus, yuzugu almıs ve "vraiment, c'est ici un val d'or !" demis, manastırın adı da boylelikle orval olmus; bira siselerinin ve manastırda uretilen diger urunlerin uzerindeki agzında uç taslı yuzuk olan balık logosu bu efsaneden gelir.

    11. yuzyılda benediktinler tarafından kurulan ve jansenizim krizinden fransız devrimi'ne kadar pek çok dini açıdan olumsuz gelismeden hasar alarak gunumuze (tamamen yenilenerek) gelen manastırda simdilerde 15 erkek din adamı yasamaktadır. eskiden her din adamı bir sıgırdan sorumluymus; hayvanlardan sutu elde edip, peyniri kendileri yapabiliyorlarmıs; simdilerde sayı az oldugu için dısarıdan isçilerle çalısmak zorundalar. aziz benedikt'in koydugu kurallar ısıgında çalısıp, dua ediyorlar.

    gunumuzde eski manastır, bira muzesi ve medikal bahçe ziyarete açık; yalnız rehber esliginde gezmek isterseniz sadece fransızca ve felemenkçe turları var. magazasından bira, peynir ve yine gelir olsun diye uretilen hediyelik esyalardan alabilirsiniz.
    manastırda kalıp, din adamlarıyla vakit geçirmek mumkun; uç gun dısarıyla tum baglantınızı koparıp, kendinizi adamanız(dolayısıyla onlar gibi dua etmek ve çalısmak) gerekiyor; aksi halde ziyaret alanları hariç manastırın içine girilemiyor. tabii ki bu konaklama da ucrete tabi.

    orval'i fotograf çekmek, birası ve peynirini tatmak için ziyaret etmek istiyorsanız, buraya arabayla gelmeniz en dogrusu olacaktır. çevrede kalınabilecek ufak oteller var. yemek için, otopark alanı da olan, orval 14 numaradaki hostellerie d'orval'i tavsiye ederim. fiyatları çok uygun, yemekleri asırı doyurucu. aynı sekilde manastıra daha yakın olan à l'ange gardien de iyi. genç, yaslı orvallleri tatmak mumkun; café gourmand'ları da epey leziz gozukuyordu.
  • (bkz: trappist) adını ilk defa bugün duydum, umarım yakında deneme şansı bulurum. görünüşe göre bulması çok da kolay bir bira değil.
  • görsel
    an itibarıyla brugge'de üçüncüsünü götürmekte olduğum, bugüne kadar içtiğim en güzel bira. üzücü olan turkiye'ye dönünce bulamayacak olmak.
hesabın var mı? giriş yap