opt-out

• (hazirda bulunan) bir aktiviteden el-ayagi cekmek. 'unsubscribe' olmak.
  
  opt-in olayinin aksine, opt-out isteyen kurumlar, size habersiz uyelik verirler. boyleleri, dagda kar$ila$tiklari keciyi bile siterler. hatta oyle davarlari vardir ki, opt-out ettiginizde, "ahha bu adamin email'i aktifmi$, iyi, iyiii" diyerek eski faaliyeti silmek bir yana, yenilerini eklerler. internet etigi nedir kesinlikle bilmeyen taocularin i$idir bu opt-out.
• ayrıca bir slang'tir bu. manası da şöyle olan bir phrasal verb'dür kendileri;
  
  phrasal verb:
  opt out - slang
  to choose not to participate in something: "give individual schools the right to opt out of the local educational authority" (newsweek).
• (bkz: #16912977)
• google'ın opt-out ile ilgili logosunda çok açıkça görülmektedir ki; war of the worldsdeki kafadan bacaklılar familyasına ait uzay gemileri tasvir edilmiştir.
  
  google burada ne anlatmak istiyor?
  adamlar gelecek ve hepimizi farmville tarlasından toplarcasına toplayacak. açık ol google. filmden arak karelerle mesaj vermeye çalışma. gerçi filmde de bu anlatılmak isteniyordu ama dakota fanning afacanı yüzünden o kısmını kaçırmışım.
  
  special thanks makinedeki hayalet.
  
  http://www.flickr.com/…2573@n06/3938487741/sizes/o/
• (bkz: facebook)
• avrupa birliği terminolojisinde, bir üye ülkeye ortak kural ve kurumların dışında kalma tercihi sunan bir mekanizma. yanılmıyorsam amsterdam anlaşması ile getirildi. ancak 2004'ten sonra birliğe üye olan ülkeler opt out (dışarıda kalma tercihi) dışında bırakıldı.
  
  franny'nin uyarısıyla biraz bakınınca, 2004 sonrasında ab'ye üye olan ülkelerin opt out dışında bırakılmasının sadece euro kullanımıyla ilgili olduğunu, bunun dışındaki diğer konularda pekala opt out uygulayabildiklerini farkettim. örneğin 2004'te üye olanlardan biri olan polonya'nın eu charter of fundamental rights konusunda bir opt-out durumu söz konusu.
• ıng. vazgecmek.