• oportunizme gonul veren, bu yolda ilerleyen kisi, kisiler yada kurumlara verilen isim. cumle icinde soyle gorunur,
    "bu siralar cok oportunistsin hilmi. ancak bu tur oportunist yaklasimlar senin icin iyi sonuc vermeyebilir."
  • bir başka kullanım şeklinde revizyonist ile birlikte anılması şaşırtıcı olmasa gerek.
  • fırsatçı. her türlü durumda kendi çıkarını gözetip bir kâr sağlama peşinde olan insan modeli
  • (bkz: taki doğan)
  • leninist terminolojide uzlaşmacılık anlamına gelir.bana ise daha çok politik manada kaypaklık kavramının muadili gibi gelir.
  • yer üniversitedir.mekan bilmem kaç nolu dersliktir.hoca yaklaşık 1 saattir ders işlemektedir.sınıf perişandır..en son bir erkişi dayanamaz arkalardan "hocam mola" diye ünleyiverir.herkes sanki böylesi bir kıvılcım bekliyormuşçasına "ara, ara" diye bastırır.hoca aradan taraf değildir.sınıfa sual eyler:

    hoca: bakın şöyle yapalım..ara vermeyelim dersi 15 dakika içinde bitireyim?
    sınıf: ara verelim öyle..(bu arada solcu arkadaş tenefüs için bastıran kliğin başını çekmektedir.)
    hoca: ara verirsem yarım saar daha ders yaparım.(bu pazarlığın mantığını da umarım gelecek yıllarda anlarım!)şimdi söyleyin hangisini istiyorsunuz?

    sınıf isteğinde ısrarcıdır.kendini bir an önce dışarı atmak arzusu içindedir.bunalmış, sıkılmıştır..lakin o esnada beklenmedik bir olay cereyan eder.kendinden emin, tok bir kız sesi hocaya bağırır:

    -hocam o zaman 15 dakika ders yapalım, bitirelim.tenefüsten sonra yarım saat daha ders mantıksız olur..gibisinden bir argüman atar ortaya.bunun üzerine aynı kalabalık "ders,ders" deyu ünlemeye başlar.hoca da "derse devam o zaman" diye kaldığı yerden devam etmeye yeltenir.o anki konsantrasyon dağılması esnasında solcu arkadaşın iki elini yana açıp sınıfa yaptığı serzeniş inceden kulağa çarpar:

    -hay ben sizin oppurtunist tavrınızı...

    cümlenin devamı sınıfın uğultusu içinde erir gider.şimdi sormak istiyorum size: sevmek suç mu?
  • (bkz: günoğlu)
  • mustafa sarigülun içini çok guzel dolduracagını düşündüğüm kavram.
  • davranislarini belli bir ahlaka göre degil zamanin gereklerine göre belirleyen demek
    (bkz: jean bodin)
  • (bkz: entel maganda)
    bir eli televizyonda
    öteki eli basında
    birşeylerin tadı kalmış
    dişlerinin arasında
    başkalarına hümanist
    karısına karşı dayı
    nasil beceriyor bilmem
    ikisi birden olmayı
    konuşurken solcusun
    yaşarken karambolcusun
    oportunizme bulaşmış
    tipik bir orta yolcusun
    ...derken parcada, her an ruzgarin yonune gore dumeni degistiren kaptan vurgulanmistir.
hesabın var mı? giriş yap