• 25 derecedir. genelde kimya sorularında cıkar. butun odalar 25 derece olmak zorunda mıdır gibi sorular sormamıza yol acar
  • avrupada insanlar kışın evde kazakla oturup enerji tasarrufu yaparak ısıtıcılarını 20-22 dereceye ayarladıkları, bizde ise ısı 24 derece altına düşünce kaloriferlere abanıldığı için batı'dan doğu'ya doğru gidildikçe artan ölçüt
  • (bkz: nsa)
  • başak sarısı, pembe, yavru ağzı vb. renkte boyanmış odalardın verdiği his.
    buna karşılık gri, beyaz, toz mavi odalarda da oda soğukluğu vardır.
  • odanin nerede olduguna göre sicaklik degisecegi icin, ambient temperature * ifadesinin kullanilmasinin daha dogrudur cogu zaman.
  • termodinamikte 25 derece santigrad (298 kelvin) alinir.
  • mecazi bir deyimdir. en güzeli odamızın, kendi evimizin o sıcaklığı, tanıdık kokusudur.(ayrıca ben başka yatakta ilk gece uyuyamam, o yüzden rüya da göremem)-zira ilk kez yattığın yatakta gördüğün rüya gerçek olur derler-
    hatta ecnebiler bununla ilgili ''home sweet home'' yakıştırmasını uygun görmektedirler.
  • buzdolabında durmayan biranın sidik gibi olmadığı, kimsenin de ay üşüdüm diye siksik etmediği sıcaklıktır. optimumu budur.
  • bu yaz yokluğunu pek bi hissettik. sadece kendimiz değil, erzaklarımız, ilaçlarımız filan da kurtlanıp, eriyip gideyazdılar. buzdolaplarında "oda sıcaklığı" bölmesi olsa da oraya koysak bunları aslında, güzel olmaz mı?
  • ideal oda sıcaklığı ülkelere ve yaşam standartlarına göre farklılıklar gösterir.
    ingiltere'de ideal oda sıcaklığı ortalama olarak 17,5 derecedir. bu ortalama sıcaklık 1970'lerin ingiltere'sinde 12 derece idi. zamanla, insanoğlunun yaşam standardının değişmesi, bu sıcaklığın artmasına sebep olmuştur.
    son zamanlarda iklim ile ilgili yaşanan sorunlar neticesinde, gelişmiş ülkeler, bu oda sıcaklığını aşağıya çekmenin yollarını arıyorlar.
    ingilizler bu konuda yapıcı önerilerde bulunuyorlar. ingiliz bilim adamı david mackay, evde kazak giyip daha çok hareket edilirse, termostatı biraz daha indirip daha az yakıt harcamanın hem parasal açıdan tüketiciye hem de çevreye büyük faydası olacağını savunuyor. bu yöntem, biz türkler için oldukça zor gözükse de, gayet mantıklıdır. mesela ben kendim evde, don gömlek dolaşmaktan çok haz alırım, sıcaklığı da kombide, 50 dereceye ayarladım mı, değmeyin keyfime. sonra ay sonunda, doğal gaz faturası 200 lira geldiğinde, bik bik bik ötmekten de, geri kalmam. velhasıl, bu yanlış uygulamaya ve yanlış bilinen standartlarımıza son vermek, yaşam şeklimizi değiştirmek en güzelidir.
    oda sıcaklığı kavramı kişiye özel, zevk meselesi olarak algılansada, artık günümüz şartlarında, bunu değiştirmek elimizdedir. evimizde kazak giyerek, termostatı düşürerek başlayabiliriz. 70 li yıllarda moda dergilerinde, kazaklı erkek ve kadın modeller oldukça revaçtaydı, bu nedenle enerji tasarrufu insanlara, bir şekilde empoze ediliyordu. günümüzde ise, tam tersine, insanların moda tercihleri değişime uğramıştır. ingiliz bilim adamı david mackay, kazağın insanları daha seksi gösterdiğini savunarak, insanları bel altında vurarak, etkileşimli bir yöntem deniyor. haksız da değil, tiril tiril gömleği giyip, kış soğuğunda donmak pek akıl karı değil. yakın zamanda, tv dizilerinde, yaz sıcağında kazak giyen insanları görürsek, şaşmamak gerekir. işin şakası bir yana, kazak güzeldir. insanın içini ısıtır, ısınan vücudun hareket kabiliyeti yükselir. özellikle ofis ortamında çalışan insanlar, vücutları tembelliğe alıştığından, hareket etmediklerinden, terleme fonksiyonu zamanla azalır ve insan kilo almaya başlar. işte bu durumlarda, giyeceğimiz güzel bir yün kazak, hem vücut metabolizmamızı hem de, terlememizi sağlayacağından, yaşam standardımız yükselecektir. tek olumsuz neden terlemeden oluşacak, pis kokuları nasıl yok edeceğimizdir. unuttuğumuz nokta ortam serin olacağından, mekan arada havalandırılırsa, bu pis koku sorunu da yok olur. en önemlisi cebimize, ülkemize, faydamız olur. oda sıcaklığını ne kadar az değerde tutarsak, bu bizi o kadar rahatlatır.
hesabın var mı? giriş yap