• öncelikle bunun ekosistem için ne kadar zararlı olduğunu ve karbon döngüsünün önemini kavramak gerekir. atmosferdeki karbon dioksit miktarı insanlar müdahale etmeden önce buzul çağları ve bazı ısınma olayları hariç hep sabittir. azalması hava sıcaklığının düşmesine artması ise sera gazı etkisinden dolayı ısınmaya sebep olur. karbon dioksidin suda çözülmesi karbonik asit meydana getirir ve daha sonra bir kısmı bikarbonat ve hidrojen iyonu olarak ayrılır. hidrojen iyonu asitliğe sebep olur. bunu bi kenara yaz. şimdi okyanuslara gelecek olursak su yüzeyine yakın yaşayan mikroorganizmalar havadaki karbonu kabuklarını oluşturmak için kullanırlar. bu biyo kütle o kadar fazladır ki bitkilerden bile fazla karbon çevrimi yapmaktadır. suyun karbon miktarı arttıkça havadan karbon çekemezler ve kabuk oluşturamadıkları için ölürler. bu canlılar ekosistemin en altındadır. yani besin zinciri baştan kırılmaya başlar. artan asiditenin diğer canlılara zarar verdiğini söylemeye bile gerek yok. yani okyanusların asitliğinin artması uzun vadede hem küresel ısınmaya hem de su ekosisteminin yok olmasına sebep olur. o yüzden canım kardeşim elektriğini boşa kullanma başta. elektrik fişi takınca mucize eseri gelen bir şey değil üretmek için atmosferin ağzına sıçıyorsun kömür yakarak. mümkünse gideceğin yere bisikletle git en olmadı toplu taşıma kullan. karbon ayak izini ne kadar azaltırsan torunlarının pişerek ölme riskini o kadar azaltırsın.
  • okyanusların asitlenmesi. okyanus asitlenmesi, okyanusların atmosferden antropojenik karbondioksit emmesi sebebiyle ph'ının düşmesi yani asitlenmesidir. 1751'den 1994'e kadar okyanus ph'ının 8.179'dan 8.104'e düştüğü hesaplanmaktadır.

    sonuçları: iklim değişikliği,emisyon,karbon yutağı,biyolojik pompa,biyolojik çeşitlilik,çölleşme

    (bkz: okyanusların asitlenmesi)
hesabın var mı? giriş yap