• 1965 yapımı en iyi yabancı film oscarını alan çekoslovakya yapımı film.türkçesi ana caddedeki dükkan dır.ikinci dünya savaşı yıllarında almanların çekoslovakya işgali sırasında yahudilerin dükkanlarına yönetime yakın olanlar arasından müdür ataması ve yaşlı bir kadının dükkanına müdür tayin edilen bir adamın ve karısının baştaki hayallerinin nasıl yokolduğuna tanık oluyoruz.sıradışı bir film,hele ki o yıllar için hareketli kameralar falan kullanılmış.
  • odul aldigi sirada cekoslavak olan, ulkeler ayrildiktan sonra slovakya ve cek cumhuriyeti arasinda baska bir miras kavgasina daha neden olan film.

    bezgin ve avanak ana karater tono disindaki karakterler iyi yada kotu olarak ayirilabilecek karmasik olmayan tiplerdir. kahraminin kontrolu disindaki olaylara karsi veridigi tepkilerle sinir bozan bir yapisi var. sonu yaklastikca, bunalttikca bunaltan, bir o kadar da kendine baglayan filmlerden, evet.

    bu arada ortak kelimeler, ev esyalari, genel haller-davranislar bakimindan seyredilmesini ayrica oneriyoruz.
  • sinir bozucu bir film bu. hatta izlendiği vakit insanın ağzına yüzüne sıçan bir film. bilindik holocaust anlatılarından değil. en azından ben bugüne dek soykırımı, soyu kırılmak istenenler dışındaki birinin gözünden izlemedim.. vardır belki ama ben görmedim nihayetinde. teknik meknik bilmeden dahi umursamadan söylüyorum şahane olmuş.. yahudilerin toplandığı sıra yaşlı kadın ve tony arasında geçenler hele.. na kadar övülse azdır.

    *
  • çoğu gerilim filminden daha fazla geriyor insanı. başroldeki iki karakter de harika bir performans sergilemişler. 10 üzerinden 9.5 veriyor ve herkesin izlemesini öneriyorum. bazı bazı umberto d. geldi aklıma film sırasında.
  • ján kadár ve elmar klos'un birlikte yönettikleri 1965 yapımı filmdir.
  • “what can i do? what? i'm nobody. a zero.” repliğinin de tesiriyle, multum in parvo: büyük eser.

    (kendisiyle aynı yıl çekilen) obyknovennyy fashizm ve atentát ile ardışık bünyeye zerk edildiğinde ani bir mutsuzluğa sebep olabilen girdap; antidepresan kullananlara samimiyetle önermiyorum. keyiflenmek için intimni osvetleni'ye uğrayabilir yahut "böyle kar mı olur ya? böyle kar mı olur?" diyen bir arkadaşınıza gevrek gevrek "tan gazetesi sürmanşeti gibi konuşma be," diyebilirsiniz.
  • nazi katliamına bu defa salt mağdur gözünden değil, arı ırk bir alman'ın gözünden bakan, filmin sonuna doğru alman olan ana karater tono'nun sorgulamalarıyla ağır bir trajediye tanıklık etmemizi sağlayan, tavsiye üzerine izlediğim drama.

    "nazi işgali altındaki çekoslovakya'da ufak bir kasabada, yaşlı, dul bir yahudi kadına ait olan bir dükkan vardır. rafları kutularla doludur; oysa savaş ve kıtlık kutuların içini çoktan boşaltmıştır. günün birinde, kasabanın yerli faşist lideri, kayınbiraderi olan içe dönük, yoksul bir marangozu, dükkanı denetleyip karına el koymak üzere yahudi kadının başına üstün ırktan denetçi yapar. olup bitenleri anlayamamanın verdiği şaşkınlık içindeki kadın ile gerçeği sezen, ama siyasal gelişmelere omuz silkmekle yetinen marangoz arasındaki garip ilişki böyle başlar. sağlayacağı maddi çıkar karşısında faşizmin aracı olmayı göze alan marangoz, ana caddedeki dükkanı ve dükkanın sahibi yarı sağır, yaşlı kadını tanıdıkça, kendisini yepyeni bir çatışmanın içinde bulur. günlerini kadının eski mobilyalarını onarmakla ya da becerebildiği ölçüde ona yardım etmekle geçiren yoksul küçük adam, kadının saf ve doğal evreniyle faşizmin kendisini boyun eğmeye zorladığı yeni düzen arasında kaçınamadığı bir sorgulamaya sürüklenir. faşist bir düzende olaylar geliştikçe sıradan insan için başkaları ile kendisi arasındaki çelişmeler de keskinleşir."
  • sozlukte bu kadar az ilgi gormus olmasina uzuldugum film. uzun zamandir izledigim filmlerden keyif alamiyordum bu iyi geldi. savasin arka planda oldugu filmler ekseri daha vurucu oluyor. (bkz: mandariinid) ruya sahnelerine de ayri bayildim. bir bakin efem
  • iki defa izlediğim ve son derece başarılı bulduğum bir film.

    her ne kadar çekoslovak yapımı olsa da konuşulan dilin slovakça olması ve filmin çekildiği yerin slovakya’nın sabinov şehri olması hasebiyle filmin slovak yapımı olduğunu söylemek hatalı bir yaklaşım olmayacaktır diye düşünüyorum.

    filmde türkiye ile ilgili küçük bir detay da vardır: (bu detayı 2. kez izlediğimde farkedebildim)

    filmin 9 ila 10 dakikaları arasında kahramanımız tono brtko, geza isimli gözlüklü tütün/sigara satıcısı ile konuşurken, arkalarındaki gazetelerden biri olan dönemin slovak halk partisi’nin hlinka's slovak people's party politik yayın organı “slovak” slovak isimli gazetenin manşetinde türkiye ile ilgili bir haber vardır.

    manşette “sovietske oddiely na tureckych hraniciach” yazmaktadır.

    meali “sovyet birlikleri türkiye sınırında”

    tahminen filmin geçtiği 1942 senesinin sonbahar aylarından bir güne ait bir manşet olabilir.

    + filmde şehrin ortasına dikilen ucube ahşap yapıya asılan sembol yukarıda bahsettiğim slovak halk partisinin sembolüdür.

    https://en.wikipedia.org/wiki/hlinka_guard
  • film boyunca ana karakteri tahlil ederek izlediğim ve filmin sonunda da halen tanıyamadığımı hissettiğim 1965 çekoslovakya yapımı güzel film.
hesabın var mı? giriş yap