• quenya dilinde batı il demektir. batida insanlar daha dogrusu edain icin ayrilan topraklara verilen isimdir. (bkz: lotr)
    (bkz: silmarillion)
  • krallarının ve halkının büyük bölümünün yıldan yıla kendilerini kibire, zevke sefahate vermeleri; valara ve manwë'ye dil uzatmaları sebebiyle valar insanlara yardım etmeyi bırakır, dolayısıyla sauron numenor krallarının danışmanı haline gelir, orta dünyanın anuğa goymaya başlar.

    ancak halkın çoğu kralın tarafında olsa da tamamı değildir. kralın sağlam günlerinde danışmanlarından biri olan amandil -ki artık kralın konseyinden atılmıştır sauron yüzünden- oğlu elendil ve kendine 'sadıklar' diyen bir grup ile oturup uzun uzun konuştuktan sonra, batı'ya yelken açmaya karar verir. ölmeyen topraklar'a doğru yolu bulabileceğinden emin olmasa da, bulsa dahi geri dönemeyeceğini bildiğinden çocuklarına ve sadıklar'a gemiler yapmalarını ve fark ettirmeden numenor'dan uzaklaşmalarını, açık denizin ortasında beklemelerini söyler.

    bu esnada kral, sauron'un da yardımıyla o ana kadar toplanmış en büyük orduyu toplamış, orta dünyanın tamamını ele geçirmek içün çalışmalardadır.

    amandil'in batıya varıp varmadığı bugün kimse tarafından bilinmez ancak, elendil ve mahdumları açık denizde beklemeye başladıklarında batıdan inanılmaz büyüklükte dalgalar, o güne dek görülmemiş bir yağmur ve sel ile çıkıp gelir. numenor adasını ve adadaki herkesi yok eder, yalnızca elendil ve gemilerdekiler kurtulur.

    bana sorarsanız nuh tufanının tolkien uyarlamasıdır.
  • quenya da karşılığı "batı il" dir ama tam quenya biçimi numenore dir. valar tarafından ilk çağ ın ardından belagaer in batısındaki sularda, edain e yurt olarak hazırlanan büyük ada. ikinci çağ ın 32 yılında kurulup, yine ikinci çağ ın 3319 yılında valar tarafından yok edilmiştir.anadune, andor, elenna, yıldız diyarı ve yıkılışının ardınan akallabeth, atalante ve mar-nu-falmar diye de anılır ki yıkımının ardından söylenen atalante sözcüğüyle atlantis balantısı kurulabilir.
  • felaketle yok olmadan önce gün batımının üstüne manwë nin kartallarının göründüğü söylenegelen ada.
  • (bkz: atlantis)
  • bildiğin qarth lan burası.
  • illa bir yere benzetilecekse atlantis olabilir bu. ama qarth'a hiç benzemediği kesin.
  • morgoth'a karşı mücadelede elf hanedanlarına sırt çevirmeyen, nice çileler çektikten sonra valar tarafından kutsanan halk.

    haklarındaki en güzel eser güç yüzüklerine dair isimli eserdir.

    şahsen numenor'u ingiltere'ye benzetirim. tolkien kendi ülkesini, kitabında böyle kutsallaştırmıştır diye düşünürüm. neyse, numenor ülkesinin taşını, toprağını, ıvırı zıvırını sırasıyla manwe, varda, auleyavanna kutsamışlardır ve ulmoda össe vasıtasıyla ülkenin denizlerine dinginlik ve huzur katmıştır. e böyle de torpilli bir memleket olunca numenor insanları da ilk kralları elros'un 510 yıllık krallığının ardından (uzun ömür, filinta gibi insanlar, tolkien ırkçılığında sarışın, mavi/gri gözlü, uzun boylu insanlar) binlerce yıllık ihtişamlı hayatları boyunca valinor dışında bilinen her yere diz çöktürmüşlerdir.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    koskoca sauron'u barad-dur'dan ayağına çağırıp "gel canım buraya, ver o kulenin anahtarını, tamam, hadi efendi ol şimdi çarkına tükürmeyeyim, tamam ağlama hadi yeter" demiş bir millet/ülkeden bahsediyoruz. eğer morgoth'un çağlarında varolsalar turgon, elwe, finarfin'in ülkeleri kadar güçlü ülkeler kurabilecek, "masaya vurdumu ceviz ağacını çatlatacak" kudrette bir topluluktan bahsediyoruz.

    "kibir en sevdiğim günahtır" diyordu ya al pacino (zaten psikolojisi enteresan olan bu entryi daha da acayipleştirdik, hayırlı olsun), bunlar da kibire kapılmışlardır haliyle. zaten 9 yüzükle insan ırkı en kolay kanan ve en güçsüz yüzüklerle zehirlenen ırktı. kaldı ki hepsi de numenor'ludurlar. sauron'un numenor'un ihtişamını görüp kafayı yemesinin ve ülkeyi zehirlemeye başlamasından bile önce, valar'a sırt çeviren ve en en en sonunda sauron'u tanrı sayıp tapan bu manyaklar, gizemlerde de çok güçlülerdi. kara numenor'lular olarak bilinen ve orta dünyaya yerleşen bu abiler tek kelimeyle "hayvani" bir milletti ve karanlık sanatlara düşkünlükleri sonrasında bazıları sazgül olduysa da (pamuk tıkandı yani) bazıları da nazgul olmuşlardır.

    "on iki köyün ağasıyım lan" diye nara atan ar-pharazon (ki dünyanın kralı anlamındadır isminin manası) numenor üzümünden damıtma boğma rakının 4. şişesinin dibini gördüğünde "valinor'u basmayanın a..na koyim mi lan?" "basmayanın" "taaa" şeklinde yaptığı muhabbetlerinin sonunda kutsal topraklara ayak basarak tüm zamanların en büyük günahlarından birisini işlemiştir.

    kıyıya bastığında hiç bir ses yoktur, ne kuşlar oradadır, ne canlılar. manwe, eru'ya yalvardığında eru iluvatar'ın mevzuya el koyuşu tüm tahminlerin üzerindedir. dünyanın şekli değişmiştir. artık arda'nın ilk tasarımı yerine dünyanın duvarları yuvarlanmış, diyarlar sular altında kalmıştır. sadece numenor değil, orta dünya'nın da ciddi kısmı sular altında kalmıştır. hitlum artık yoktur mesela.

    bu hükmün karşısında sauron o kadar korkmuştur ki ruhunu bedeninden ayırıp barad-dur'a kaçmayı başardığında uzun yıllar birşey yapamamıştır. annatar dönemi daha sonra başlamıştır.

    ar-pharazon ve ordusunun hala yaşadığı, valinor'un altındaki mağaralarda günlerin sonuna dek hapsedildiği söylenir.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    ve sonsuza dek gezgin yaşadılar.
hesabın var mı? giriş yap