• kardeş türküler'in de yorumladığı jin u hebun'un bestecisidir.
  • 1956 agri dogumlu muzisyen, oyuncu, yonetmen. klamek ji bo beko * adli ilk ve tek filmi sinema dunyasinda ilk kurt filmi olarak degerlendirilmektedir. 12 eylul 1980 sonrasi bir konserinde kurtce turku soyledigi icin hakkinda 15 yil hapis cezasi istemiyle dava acilmistir. bunun uzerine yurtdisina kacmistir. o tarihten beri berlin'de siyasi siginmacidir. hakan balamir'le fiziki benzerligi dikkat cekicidir.
  • kürt müziğindeki en önemli denemelerden bazılarına imza atmış, fakat herhangi bir siyasi harekete angaje olmaması dolayısıyla kürtler arasında pek de popüler olmayan çok yönlü sanatçı. yönetmen, oyuncu, enstrümanist, solist, aranjör, besteci.
    (bkz: images dreams)
    (bkz: kurdish ballads)
    (bkz: cûdî)
  • 1980 sonrası yurtdışında çıkardığı albümlerde ünlü kürt şairi feqîyê teyran'dan aldığı ilhamla feqîyê teyra mahlasını kullanan müzisyen.
  • 12 eylül'den bir süre önce trt'de çalışan ariç, darbeden sonra bir süre suriye´de kalmıştır.
    kendi çektiği dahil birçok filmin müziğini yapmıştır..
    has müzisyendir, yakıcı bir sestir...
  • müzisyen, sinema oyuncusu. 1956 yılında ağrı'da doğdu. 1971 yılında ankara'ya yerleşti. 1976 yılında radyoda kürtçe türküleri türkçe sözlerle söylemeye başladı.

    1980 yılında ağrı'da söylediği kürtçe bir aşk türküsü yüzünden tutuklandı, kısa süren tutukluluğunun ardından suriye'ye giden ariç daha sonra almanya'ya yerleşti. berlin'de politik mülteci olarak sanat çalışmalarına devam eden ariç, "feqiye teyra" ismini kullanarak kürtçe türküler söylemeye başladı. dünyanın pek çok yerinde konserlere katıldı.

    bununla birlikte erden kıral'ın "dilan", ismet elçi'nin "düğün", kahraman yavuz'un "hukukculuğumdan utanıyorum", don askaria'nın "komitas", peter lillientahl'in "an gesicht der walder", ben sombogaart'ın "de jongen die nietmeer paatte" filmlerinin müziklerini yaptı. "sabah-bir günün hikayesi" ve "kurban oldugum" adlı iki filmde rol aldı.

    sinemada tanınmasını sağlayan film "klamek ji bo beko"dur. ariç, senaryosunu christine kernich'in yazdığı filmi yönetmekle kalmamış, hem başrolünde oynamış hem de müziklerini yapmıştır. kürt sinema tarihine de ilk konulu film olarak geçen "klamek ji bo beko" 30'un üzerinde film festivaline katılıp 15 uluslararası ödül kazanmıştır.

    nizamettin ariç yetmişli yıllarda üzerine türkçe sözler yazarak söylediği kürtçe türküleri seksenli yıllarda tekrar albümlerine almış ve bu türküleri bu kez aslına sadık kalarak kürtçe okuyarak bir anlamıyla günah çıkartmıştır.

    müzik yaşamını kendi ifadesiyle üç bölümde incelemek mümkündür.

    70'li yıllar, "telli sazım" ve "ben yetim" adlı iki plakla örneklenebilecek dönemdir ki bu dönemi yukarıda ifade etmiştik.

    yurtdışına çıkışından itibaren yaptığı "berivan", "çem", "dilan" ve "diyarbekir" albümleri ise dönüşümü ifade eden döneme denk gelir. bu dönemde, ariç, artık ezgileri kendi dilleriyle yorumlamaya başlamış. üstelik bununla da yetinmemiş, kendisinin de yaptıkları dahil olmak üzere, birçok sanatçı tarafından türkçe'ye çevrilmiş kürt türkülerinin orijinallerini araştırmış, bunları yorumlamış, böylelikle birçok türküyü kürt kültürüne yeniden kazandırmıştır.

    nizamettin ariç'in üçüncü dönemi ise, "çiyayên me", "cûdî", "dayê", "zînê" ve "wêneyên xewnan" adlı albümlerle somutlanabilir.

    nizamettin ariç'in derlemeciliği, besteciliği, düzenlemeci yönlerinin dışında, albümlerindeki enstrümanların büyük bir çoğunluğunu kendisinin çaldığını da belirtmek gerekiyor. özellikle mey, zurna, kaval, ney gibi nefesli çalgılarla, bağlama, cura, tambur, tar ve arbane gibi vurmalı enstrümanları kullanmıştır.

    diskografi:

    telli sazım
    ben yetim
    berivan
    çem
    dilan
    diyarbekir
    çiyayên me (1985)
    cudî (1986)
    dayê (1987)
    zînê (1988)
    wêneyen xewnan (1993)
    kurdish ballads (2001)
  • bazı albümlerinde ünlü gitarist carlo domeniconi ile birlikte emprovize enstrümantal şarkılara imza atmış besteci. daye, wêneyen xewnan ve kurdish ballads albümlerinde domeniconi'nin katkıları albümleri başka bir noktaya taşımıştır.
  • bazı insanlar vardır; bir çok işte başarılı olsa dahi "çok yönlü sanatçı" gibi modern bir yafta kafi gelmez açıklayıcı olmaya. daha iyi anlamak için modernite öncesi algıya ve kavramlara dönmemiz gerekir..nizamettin arıç tam da geçmişe dönüp kavramlar ve örnekler bulup açıklanması gereken insanlardandır..

    şarkı söyler, aktörlük yapar, bestecidir, çok iyi enstüman kullanır, aynı zamanda bir dengbejde..ve kırmanci bilirken zazacayı da çok iyi şekilde konuşur..ama "çok yönlü" diye kavramsal bir yoksunluğa teslim edilebilecek kadar eksik değildir asla..bazı insanlara has sanata dair her işi layıkı ile yapabilme ama her seyin otesinde "insan olma" kriterinde en üstlerde yer alabilecek bir kişidir kendisi. jest ve mimiklerindeki tavırlarından tutun da şarkı söylemesine, düşüncelerini açıklarkenki samimiyetine ve hatta şöhret gibi modern bir kavramdan zerre kötü etkilenmemiş olmasına kadar artık çok zor bulunan bir ahlaki çerçevede gösteri toplumu'nda yer alan birisidir..

    işte bu yüzden modernitenin göbeği olan avrupa'da yaşıyor olsa da ruhunda hep mezopotamya ozanı olmaktan ileri gelen modernite öncesi bir kutsiyet vardır..hep öyle kalsındır, başa tac edilsindir..
  • "agir u jané bedena min rebené xwade helandin"

    demiş bir adamdır..

    manası ise: "bedenimdeki ateş ve sızı yaratanın terk eylemişliğini eritti' olarak tercüme edilebilir.
hesabın var mı? giriş yap