• atıf yılmaz'ın 1997 yılında çektiği ipek çalışlar'ın öyküsünden senaryolaştırılan film. türkan şoray, lale mansur, haluk bilginer, beyaz başrolde oyun oynayan kişilerdir.
    film, kadına özgü sorunların ortadan kalktığı, gerek özel gerekse kamusal alanda kadın-erkek konumunda eşitliğin sağlandığı bir megapol ortamında sunulmuştur. genel anlamda filmde bir post-türkiye manzarası yansıtılmıştır. atıf yılmaz, en popüler isimleri kullanarak gerçeküstü öğelerle beslediği filmiyle sinema arenasını populist genç kuşak yönetmenlere bırakmaya niyetli olmayan popüler eski kuşak yönetmenlerden olduğunu göstermek istemiştir. göstermiştir netekim.
  • atıf yılmaz'ın oidipus kompleksi temelli romantik komedi - fantastikkarışımı sevimli bir filmi. şükran güngör haluk bilginer'in babası rolündeydi. haluk bilginer'in filmde oturduğu bilmemne evleri'nin reklamı da olmuştu biraz.
    beyaz'ın bulduğu sırık gibi ve sıska perulu mankenin (hatunun memleketine dikkat ; peru) göründüğü sahne iz bırakmıştır bende. bir de tabii beyaz'ın suratına yumruğu yediği sahneyi keyifle izlemiştim.
  • lale mansurun kotu, beyazin sa cok kotu oynadigi, haluk bilginerin yuzu suyu hurmetine izlenebilecek film.
  • pedro almodovar'in 25 gun boyunca dunyayi kurtaran adam'i izledikten sonra cektigi gereksiz film. lale mansur'un kirki askin yasina ragmen hala tas gibi bir fizige sahip oldugunu, türkiye'nin demi moore'u oldugunu ispatlamaya yaramistir, baska birseye de yaramamistir.
  • çok ilginç bir konuya ve güzel bir sona sahip film. haluk bilginer klasik aşmışlığında ve türkan şoray usta oyuncu ne demek onu öğretiyor bize. beyazıt öztürk ise kendi rolüne uygun davranıyor bence çok sırıtan hareketleri yok. müzikleri güzel, sahneleri güzel.
  • türkan şoray'ın olgunluk dönemi filmlerinden olması açısından izlenesi bir film. bu kadındaki kadınlık hormonu sonsuza uzanıyor ben bunu gördüm. ayrıca haluk bilginer de mükemmel bir oyunculuk sergilemiş. lale mansur kızımız pek etkin değil, ayrıca çok ezik bir karakter ama yine de iyi sayılır. filmin fantastik bir konusu var, ama fantastik öğeler - en sondaki sahne özellikle çok aptalca olmuş.
    lakin izlenebilir bir film, eğlenceli denebilir.
  • konusu ilginc, derdi cok acik ve derdini de oyle sozumona bir iki yogunlastirilmis sekansa hapsetmeden; dozunu guzel guzel arttirarak anlatan bir film. bu kadar kiyida kosede kalmasinin sebebini bilemem ama bana kalirsa en buyuk sorunu sinematografi. bir bakima, senaryo renkli, karakterler renkli ama nasil soylesem filmin kendi canli degil. tv filmi ya da gunduz kusagi dizisi havasi her daim var. amiyane tabirle; gavurun elinde olsa fazla fazla ekmek cikarilacak bi filmdir gozumde.
  • çok güzel yönetmenlik, çok iyi senaryo, muhteşem oyunculukla tam mükemmel iş çıkacakken, bok gibi dublajla film yerle bir olmuş. dublaj o kadar kötü ki sanki ispanyol filmine dublaj yapılmış. amerika bile değil yani.
    ilk 30dk katlanabilirseniz filmi dublajına rağmen keyifli bitirebilirsiniz.
    böyle psikianalitik anlatımlı (mesele ensest gibi ama değil ) cesur filmlere ihtiyacımız var.
    2020 yılında ilk defa izleyince insan 90'ların türkiyesini özlüyor, dikkat edin.
hesabın var mı? giriş yap