• durağı: dügâh perdesidir.
    dizisi: yerinde uşşak dörtlüsüne (k s t)
    nevâ perdesinde rast beşlisinin ( t k s t )eklenmesinden meydana gelmiştir.

    dügâh, segâh, çargâh, nevâ, hüseyni, eviç, gerdaniye, muhayyer

    güçlüsü: uşşak dörtlüsüyle rast beşlisinin ek yerindeki nevâ perdesidir.

    yeden: 2.çizgideki sol rast perdesidir.

    seyri: inici-çıkıcıdır.

    donanımı: si için koma bemolü, fa için bakiye diyezi donanıma yazılır.
  • neva makamının inici şekli (bkz: tahir makamı) olarak adlandırılır.

    bu arada neva dizisinin seyri şöyledir: inici – çıkıcı bir makam olduğu için güçlü sesi olan neva perdesi civarından seyre başlanır. diziyi meydana getiren seslerde karışık gezindikten sonra neva perdesinde yarım karar yapılır. daha sonra yine bütün dizide dolaşılarak, istenirse dizinin genişlemiş sesleri de kullanılarak inilir ve dügâh perdesinde uşşak çeşnisiyle karar verilir.
  • nevâ makamı inici çıkıcı bir nitelik gösterir. yerinde bir uşşak dörtlüsüne güçlü nevâdan itibaren bir rast beşlisinin eklenmesiyle oluşturulur.

    ıı. sultan murad han zamanından beri bir değişikliğe uğramadan gelen nevâ makamında hemen daima giriş güçlü perdesi olan nevâdan başlar. pest dörtlü olan uşşak (burada beyatî) dörtlüsü içinde ilk seyirlerini veren nevâ, tizdeki rast beşlisine geçer ve seyre devam eder. bu beşli içinde segah perdesinin simetriği olan eviç perdesinde önemli duraklamalar yapılır. bu asma kararlarda fa diyez (acem) perdesi kullanılmaz. bu suretle eviç makamı çevresi içinde yapılmazlar. bu seyir sırasında, eviç perdesi acem perdesine dönüştürülerek, nevâ üzerinde ve nim hicaz perdesi yedeni ile buselik makamına geçkiler yapılır veya nim hicaz perdesi kullanılmadan, çargâh perdesi yedeni ile nevâ üzerinde beyatî asma kararlar verildiği görülür. bu şekildeki bir geçki rast makamının yapısı içinde yoktur, fakat burada nevâ makamının melodik yapısı dolayısıyla bir anlık bir değişiklik ile nevâ üzerinde bir beyatî asma kararına yer verilmiş olunur. ve yine bu suretle nevâ perdesinde yapılan asma kararlar, değişik lahnî yapıların icabı olarak gerçekleştirilmektedir.

    nevânın durağı dügâh, güçlüsü nevâ ve tiz durağı muhayyer perdeleridir. nevâ evvela pest dörtlü içinde ilk seyirlerini gösterdikten sonra nevâ etrafındaki perdelerde dolaşmalar gösterir. tiz durak olan muhayyerden tize doğru çıkışları azdır. dügâh ile muhayyer arasındaki sekizlide seyirler daha çoktur ve çeşni bu seyirlerle meydana getirilir.

    tiz duraktan daha tize doğru yapılan genişlemelerde çoğu zaman muhayyer üzerindeki uşşak dörtlüsü kullanılır. ancak, bu dörtlü içinde çok dolaşmak, makamdan ayrılmaya sebep olabilir. çünkü, tâhir makamının belirtilmesi muhayyer üzerindeki tiz dörtlüde oluşturulur. bu itibarla tiz dörtlüde fazla seyir gösterilmemesi yerinde olur.

    nevânın dügâhtan daha peste doğru inmediği görülür. çünkü makamı teşkil eden dörtlü uşşak dörtlüsü olmakla beraber beyatî çeşnisi gösterilerek karara inilmesi esastır. bu itibarla nevâ, yeden almadan karar veren makamlardandır ve yine segah perdesinin uşşakta olduğu gibi pestçe basılması konu olmaz.

    nevâ makamının tarihi oluşma seyri içinde iki ayrı perdede kararlar verdiği görülmektedir. ııı. sultan selim han dönemine gelinceye kadar bir kısım bestekârlarımızın özellikle nevây-i dügâh perdesinde değil, nevâda karar veren peşrev ve saz semaileri besteledikleri görülmüştür. bu karar seklinin ne gibi sebeplerle tercih edildiği henüz anlaşılmış değildir. bestekârlarımız bazı eserlerde nişabur çeşnisi ile ve bazı eserlerde beyatî asma kararlar ile nevâda kararlar vermişlerdir. öyle zannediyoruz ki, bestekârlarımız besteledikleri sözlü eserleri nevâdan başlattıkları için, bir kolaylık ve icrada bir hoş eda verilebilsin maksadı ile saz eserlerinin çoğunluğunu nevâda karara götürmüşlerdir. nevâda verilen nihai kararlarla bir başka makam yaratılmış olmadığı anlaşılmaktadır. nevâ üzerindeki rast makamının seyrini muhafaza etmek düşüncesi bir ihtimal olarak göz önünde bulundurulabilir.

    bu surede, nevâ üzerinde yapılan kesin kararlar, nevâyı basit makam niteliğinden çıkarmaktadır. çünkü, ek lahnî yapılar araya girmektedir.

    nevâ perdesinde karar veren nevâ makamına, zeki mehmed ağa'nın peşrevini, ıı. sultan bayezid han'ın nevâ-bağdat saz semaisini, ıv, sultan murad han'ın nevâ-bağdat peşrevini, miskali ismet ağa'nın ve kantemiroğlu'nun nevâ peşrevlerini örnek olarak gösterebiliriz.

    nevâ makamının donanımda segah ve eviç perdelerinin arıza işaretleri ile gösterir.
  • ihsan oktay anar'ın suskunlar kitabı aklıma gelir.
  • neva makamının insan üzerindeki etkileri. kova burcu (oğlak burcu); satürn. hava tabiatlı, kuru-soğuk özellik gösterir. kara safra bağlantılıdır. dişi özellik gösterir. gece ve kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkisi fazladır. göğsün sağ tarafına, böbreklere, omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi vardır. üzüntüyü giderir ve lezzet verir. gönül okşayan makam adıyla bilinir. kötü fikirleri kovduğu, cesaret ve yiğitlik verdiği, gönül sevinci oluşturduğu ileri sürülür. kuvvet ve kahramanlık duyguları meydana getirir. akıl hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. en eski makamlardandır. buluğ çağındaki kız çocuklarının kadın hastalıklarına tedavi etkisi vardır. “ses, seda, makam ve ahenk” demektir.
hesabın var mı? giriş yap