• belli bir ülke, çevre, topluluk vs.'deki insan sayısı.turkiye nufusu,sozluk nufusu, etc..
  • (bkz: nufus sayimi)
  • (bkz: nefis)
  • (bkz: yoğunluk)
  • nüfus kavramı, belirli bir zamanda ve belirli bir yerde******* yaşayan insan sayısını ifade eder..
  • (bkz: demografi)
  • iktisadiyatta ve toplumbilimde olası tüm uzun vadeli değişimlerin en önemli belirleyicilerinden (determinant) birisidir. braudel'in nüfus kavramını nasıl incelediği, bu konuda örnek bir çalışma olarak gösterilebilir. kısaca özetleyelim efendim:

    braudel'in ilk iddiası erken modern dünyanın bir denge etrafında dönenmiş olduğudur: avrupa da, çin de benzer evrensel bir örüntüyü (pattern) seyretmiştir: nüfus on beş ve on sekizinci yüzyıllar arasında dünya ölçeğinde yükselme temayülü göstermiştir. yıkmağa çalıştığı düşünüş yöntemlerinden birisi de avrupamerkezcil (eurocentric) düşüncedir. avrupamerkezci düşünüşe göre, avrupa'da on beş ve on sekizinci yüzyıllar arasında yaşanan nüfus artışı, bu yüzyıllarda avrupa'da sağlık koşullarında (hygiene) ve tıptaki ilerleme, içme suyu tedarikindeki gelişim, evliliğin daha erken yaşlarda yapılması, çocuk ölümlerinin ve dahi ölüm oranlarındaki düşüş vb. avrupa'ya özgü sebeplerle açıklanmaya çalışılmıştır. halbuki braudel'in gösterdiği gibi, bu sebeplerin her biri kendi içerisinde tutarlı ve manidar da olsa bunlar, bu yüzyıllar arası bütün dünyanın nüfusunun benzer bir örüntü dahilinde artışını açıklamaya yetmez. braudel'e göre madem ki sanayi öncesi bütün ekonomiler tarım ekonomileridir, ilk bakılması gereken 1400-1800 yılları arasında dünya ikliminde neler olup bittiğidir çünkü uygarlıklar benzer bir kaderi paylaşmışlardır; sanayi devriminden, büyük keşiflerden vb. hepsinden evvel yerkürenin birleşmişliğinin (unified) ilk örneği de tüm insansoyunun iklimin düzensiz değişimine maruz kalmış olduğudur [mesela özellikle on yedinci yüzyılda hüküm süren 'küçük buz çağı' (little ice age)]. nüfus mevzuunda braudel malthusgil bir yöntem seyretmiştir. onun için de iklimden sonra sırasıyla, malthus'un nüfusu dengede tutmak adına nüfus artışının önündeki müspet engeller (positive checks) olarak tespit ettiği -mahut dönemin- salgın hastalıkları, kıtlıkları ve savaşlarına kısaca değinmiştir. buradan, insan toplumlarının örgütlenmelerine ilişkin esasları incelemeğe geçmiştir. burada kastedilen ilkel toplumlardan (avcı-toplayıcı göçebe toplumlar) uygar toplumlara değin (saban kullanan yoğun nüfuslu toplumlar) bu örgütlenmelerin aralarındaki sürtüşmeler (burada dolaylı bir çekişme sözkonusu) ve bu toplumların yerküre üzerindeki dağılımlarından, yaşamlarını idame ettirebilmekteki başarılarına değin mevcudiyetleridir. pek çok alt tür sayılabilir fakat braudel gene üçüzlü düşünüş gereğince uygarlaşmışlık düzeylerine göre bu piramidin alt kısmına ilkel insaları, ortaya kültürleri, tepe kısmına ise medeniyetleri koymuştur. sınıflandırma tarımı kullanabilme imkanları dahilinde yapılmıştır; bu yüzden mesela düşünsel anlamda son derece ileri, görkemli yapıları ile avrupalılarla yarışabilecek durumda olmaları itibariyle 'medeniyet' kabul edilmesi gereken aztek yahut meksika'lıları, tarımsal faaliyetlerinde saban değil de, çapa kullandıkları için 'kültür' kısmında tasnif etmiştir. varmak istediği nedir? bu savaşımdan, uygarlıklar galip ayrılmıştır: artık çok az sayıda ilkel insan vardır ve 'kültürler' yavaş yavaş tarih sahnesinden çekilecektir. eh, nihayetinde braudel de fransız olması münasebetiyle bir 'uygar insan'dır; kalkıp 'ben kaybettim!' diyecek değil ya!

    (bkz: fernand braudel)
    (bkz: civilization and capitalism 15th 18th century)
  • ''nüfus, bir ulusun sınırları içinde oturanların toplamıdır.
    sınırları açıp “istemeyenler gitsin” denirse,
    kalanların toplamına gerçek nüfus denir : ulusun asıl gücü.''

    özdemir asaf
    yuvarlağın köşeleri
  • degiskenleri su sekilde olan olgu:

    http://www.die.gov.tr/sozluk/04nftt.htm
hesabın var mı? giriş yap