• doğu akdeniz üniversitesinde görev yapmakta olan dünya tatlısı, şirin mi şirin tanıdığım en keyifli kıbrıslı hoca.
  • o ses türkiye yarışmasında bağlama sesini duyduğumda bana "bu bağlamayı çalan ya ismail tunçbilek ya da şarbon mustafa" yorumunu yaptıran adam. gördük ki şarbon mustafa'ymış. kendisi aynı zamanda hüsnü şenlendirici ensemble üyelerinden biridir. facebook sayfasından da görülebildiği üzere jolly joker istanbul'da baba bando grubu bünyesinde sahneye çıkıyor.
    grubun hoş bir performansı şuradan izlenebilir:
    [https://www.youtube.com/watch?v=9szhdlm83ua https://www.youtube.com/watch?v=9szhdlm83ua]
  • bağlama'nın eric clapton'u.
  • bağlama çalma aşkına hayranım.
  • o ses türkiye izleme sebebi müzisyen.elektro bağlama ile attığı sololar kesinlikle takdir edilesi.
  • öncelikle belirteyim ki müzisyen değilim ve teknik anlamda müzik bilgim sıfıra yakınsamakta. lakin delicesine bir müzik tutkusu olan, sağlam bir dinleyiciyim. müziğin kalbine, enstrümanın konuşabildiğine inanırım..
    televizyonda yayınlanan yarışma,dizi vs ile işim olmaz..2 ay kadar önce salona çay almaya gittim annem tv de bir şeylere bakıyor her zamanki gibi.. bir anda bir enstrüman sesi yakaladım, bir şeyler anlatan, konuşan bir bağlama vardı ortada..solist kimdi, şarkı neydi hatırlamıyorum bile.. o andan itibaren o bağlamayı dile getiren kimdir diye düştüm peşine.. araştırıp soruşturunca kendisinin nam-ı diğer şarbon mustafa olduğunu öğrendim. o tahammül edilmez yarışmanın takipçisi oldum sırf performanslarını dinleyebilmek için. o ses türkiye'deki tüm performanslarını dinledim hem de defalarca.. internete yüklenmiş ne kadar performansı varsa dinledim, dinledim..hala açıp açıp dinlemekteyim. buradan sonrası dediğim gibi müziğe dair teknik bilgisi sıfır, gönlüyle dinleyen birinin hisleri ve düşüncelerinden ibarettir.
    öncelikle yarışmada onun performans gösterdiği parçaların %90'ında solist ortadan kayboluyor sanki muhakkak enstrüman sesin çok önüne geçiyor. tavırla çalmak denen bir mevzu varsa benim için tam olarak bu demek aslında. adam çalarken bağlama arkadan akıp gitmiyor usulca, seni zorluyor dur bir dakika diyor, dinle ben başka bir şey anlatıyorum, kulak ver.. anlattığı bir şeyler var bambaşka bir duyguyu hissediyorsun.. görüyorsun, kendi de orada değil anlattığı, hissettiği şeyin olduğu bir yerlere gidiyor, oradan kalbiyle, ruhuyla çalıyor.. teknikten anlamıyorsun ama besbelli sağlam bir tekniğe de sıkı sıkıya bağlı aslında müzisyen, kopamıyor..belki kopsa çok çok daha özel ve farklı olacak sanatı.. parça ne anlatıyor, ne veriyor odaklanamıyorsun. enstrümanın parçanın bu kadar önüne geçmesi ne denli makbuldür bilmem, anlamam..lakin enstrümanın anlattığı şey, konuştuğu dil kalbime dokunuyor..
    genç yaşta bu denli iyi çalmak gerçekten inanılmaz bence.. üzerine seneler ve yaşanmışlıklar, keder ve mutluluklar eklendikçe tavrının daha da keskinleşip mükemmele ulaşacağına inandığım genç ve çok başarılı müzisyen..
    yolu açık olsun..başarısı bol, yüreği güzel kalsın..
  • o ses türkiye'yi izleme nedenim. geçen hafta yoktu, yerine çalan abiyi sevemedim.
  • tıpkı astacadell'in olduğu gibi, benim de gözlerim kendisini aramıştır.

    şarbon lakabıyla da tanınan mustafa ipekçioğlu, tıpkı ilter kurcala gibi yetenek ve azmi bünyesinde bulunduran bir zattır. eksik olmasın.
hesabın var mı? giriş yap