mr and mrs brown

• (bkz: mr. and mrs. brown)
• ilk kemalist taarruzuna maruz kalmış yazar.
  
  kolay değil tabi, çocukluğundan bu yana okulunda ve çevresinde beyni yıkanarak öğrenmiş olduğu bilgilerin tam tersini iddia edenlere tahammül edebilmek, saygı duyabilmek.
  
  hayatı boyunca öğrendiklerinin tam tersini duyunca bunları maaşlı yazar diye nitelemek ise en kolayına kaçmak.
• başkasının fikrine saygı duymak ile birini akla ve mantığa sığamayan bir görevle itham ederek rencide etmek arasında dağlar kadar fark olduğunu bilen yazar.
  
  kendini özgürlükçü gören ne yazık ki özgürlükten anladığı şahsına sonsuz özgürlük fakat beğenmediği kişileri rencide ederek, her istediğini söyleyerek özgürlüklerini piç etme hakkını elde etmek olduğunu sanan bir yazar tarafından sidik yarışına sokulmuştur.
  
  kemalist eğitim sisteminin torna tezgahından hepimiz geçtiğimiz için birkaç sene öncesine kadar koyu kemalist olan fakat bu yanlışından geç de olsa dönmüş biri olarak bu kafa yapısını çok iyi bilmekteyim. zira kendinden olmayanı hor görme gibi düşüncelere vakt-i zamanında ben de sahiptim.
• aralarındaki mükemmel ve seviyeli ilişki üzerinden ingilizcedeki günlük konuşma kalıplarını bize öğreten tipler. soyisimleri referans alınarak bakıldığında anlaşıldığı kadarıyla muhtemel karı koca üstüne üstlük. bababa
  
  - hello mr. brown
  - hello mrs. brown
  
  - how are you today?
  - i'm fine, thank you mrs. brown. and you?
  
  - i'm fine, too. thank you.
  
  hiç bozulmadılar bugüne kadar, helal olsun.
• bahsettiği olay 6-7 eylül değil 1940'lı yıllarda konan varlık vergisidir. t.c. nin başına ne geldiyse atatürk'ü sömüren, halkı aşağılayan, halk için değil halka rağmen diyen boktan zihniyetten geldi. bu chp oldum olası böyleydi, bir arpa boyu yol alamadılar. anladım okumak zor geliyor ama bir tıkla yüce google'a kemalizmin kararttığı hayatları görmek için.
• deve kuşlarının saldırısına uğrayan yazar.
  
  seninle aynı düşünceyi paylaşmayanlara troll diyip gözlerini kapatınca dünyadan yok olmuyoruz sevgili deve kuşu.
• düşüncelerimiz tam olarak aynı olmayabilir ama linç edileni çekip çıkarmak gibi bir civanmertlik yaptığı için takdirimi kazanmıştır. bu, sözlükte çok yapılan bir şey değil. genelde ya linç izleniyor ya da sürünün peşinden...
  
  sağolasın.
• hıyarım var diyene tuzlukla koşanları korumak için tavsiye veren, avlanırsın buralarda kötü niyetli insanlara yem olursun yavru ceylan diyen yazar.
  
  sadece futbol yazıyor diyen hatta futbol yüzünden sataşan saftirik oğlanda biraz akıl olsa önce kendi istatistiklerine bakar ve entrilerinin hemen hemen aynı oranda spor kanalında olduğunu görür ama dedim ya bu deli oğlan hıyarım var diyene tuzlukla koşacak saflığa sahiptir.
  
  ben tekrardan tavsiye vereyim bu oğlana, öyle bir şey bulacağım diye atlama hemen, bak herkes salatalık vermez, mazallah başka bir şey yedirirler, dikkatli ol.
• salak mı salak taklidi mi yaptığını daha önce sorduğu fakat cevap alamadığı bir yazar ile münakaşaya girmiş yazar.
  
  bu salak oğlan, saf oğlan futbol yazıyor diye bu yazarı eleştirir fakat aynı salak oğlan bu yazara futboldan dolayı mesaj atmıştır, gören türkiye'nin sosyo ekonomik yapısı üzerine anlaşamadığımızı onun üzerine bana mesaj attığını zanneder ama dedim ya bu oğlan biraz salaktır, delidir, ne yapsa yeridir.
  
  daha önce söylediğim gibi bu oğlan her hıyarım var diyene de tuzlukla koşar ne yazık ki başına çok gelmiş olacak ki bu alışkanlık yapmış, alıştıkça daha çok istemiştir, ne derler bilirsiniz, alışmış kudurmuştan beterdir. bundan dolayı durmadan başlığıma oral, oral yazıp mesaj verir, cinsel tercihine saygım olsa da bunun benimle olmayacağını bilmesini, kendine başka partner bulmasını, onların hıyarını yemesini tavsiye ederim, bir abi olarak da hijyene dikkat etmesini öneririm.
• bu entry altında başkalarıyla çocuk gibi dalaşandır