*

  • paris'de cesitli sanatsal akimlarin merkezi olmus bir tepe/semt vs.

    ayrica slaytli audio visuel derslerinin kahramanlari pierre et mireille'in bir macerasina ve la boheme sarkisina konu olan mekan.
  • her tur illa ki turistlerini lafayette ve printemps'a götürür... siz biraz değişik olun, aykırı takılın, girmeyin bu dükkanlara, onun yerine st. lazare garının yanındaki sokaktan yukarıya doğru çıkın, monmartre'a ve elbette pigalle'e varacaksınız... ve de sacre coeur'ü görmeden parisi gördüm demeyin, sacre coeur çarpar çünkü adamı...
  • montmartre bulvarinda hard rock cafe paris dahil bircok yemek yenecek ve oturulacak mekan bulunur.
    amma pahalidir biraz.
  • ressamların tepesi de denir. sebebi de bellidir. gidince görülür ki çevrede bir sürü ressam bişilerle uğraşmaktadırlar. bir restorana girip soğan çorbası ısmarlarsınız. ilk başta pek sıcak bakmadığınız soğan çorbası, denenince favorileriniz arasındaki yerini alır.
  • eyfel kulesi'nden sonra paris'e hakim ikinci mustahkem mevki olarak adlandırabiliriz. cıkmak icin teleferik duzenegi de kurulmu$tur. eskiden ressamların burayı tercih etmesinin sebeplerinden biri buradaki ucuz ev kiralarıymı$. e manzara desen o da var; zamanla ressam tepesi olmu$, kucuk bir meydanı var cevresi restoranlarla cevrili. burada gezip portre calı$malarına tanık olmak eglencelidir.
  • türk turistlerin her ne hikmetse aşıklar tepesi olarak adlandırdıkları yer. eski paris'in biraz dışında kalır ve şövalye pardaillanın mezarının burada olduğu rivayet edilir.
  • sacre coeur katedraline cikan merdivenlere oturup, paris'in catilarina dogru bakildiginda hernedense insanin icinde romantik dugular uyandiran; artik avrupanin hemen her buyuk sehrinin biryerlerinde bulunan sokak sarkicisi, ressam, canli heykel uclusunun yillardir (1978 de oradaydilar) varliklarini surdurdugu; ressamlarin bulundugu meydandaki restaurantlarda istiridye ve beyaz sarap iklisinin tadina bakmanin mutlaka gerektigi, bohem havasini hicbirzaman kaybetmemesini diledigim sirin paris semti
  • gittiğimde, içinde "montmartre kilisesi onarım için bağışlarınızı beklemektedir" yazısınının tam 12 dilde yazılı olduğu, fakat geri kalan tüm tanıtım yazılarının fransızca olduğu kilise.
  • günün alakasız bir saati gerçekten de tenis oynayan rahibeleri görebileceğiniz, ressammalarıyla ünlü, sacre coeur ü barındıran, arka tarafında şarapları leziz olan bir üzüm bağı bulunan ama ne yazıkki bu şarapları satacak bi yeri olmayan güzide paris semti.
  • paris'in cicegi, en guzel yeri.. sokaklarda ressamlar tablolarini satar, etrafindaki evlerde yasayanlar ya yazardir, ya sair, ya ressamdir, ya aktor. boyle bir yerde de ancak sanatci olarak yasanabilir zaten.
    kokusu bile bahar gibidir, boyle bir semt daha yoktur. dolasirken kaldirimlarinda siz de kendinizi sair hissedersiniz, insana siir yazdiran bir guzelliktedir. satafati gorkemi champs elysees'ninkine benzemez, ya da montparnasse gibi zarif ve suslu de degildir. onun kendine ozgu bir havasi vardir. sanki hic makyaj yapmamis, askili elbisesi icinde tiril tiril bir genc kiz gibidir. ama bu genc kiz bohemdir, evinde tablolar vardir, o da bir tablodur, utanmaz ciplak poz vermekten. hayati sallantili bir tutku icindedir.
    burada paris'in incisi bulunur, sacre coeur katedrali.. derler ki, onun basamaklarina oturanlar asik olurlarmis bu sehre, gidemezlermis bir daha hic bir yere. sonunda buraya donmek isterlermis.
    buyuler sizi, o basamaklarda oturup butun sehrin gozalici guzelligine bakmak. gercekten guzeldir ve ciplaktir paris. montmartre paris'in sanatci semtidir. kendisi de bir sanat eseri gibidir. narin, zarif ve sade..
hesabın var mı? giriş yap