• divan sairi. nazireleri ve divaniyla unludur. kadin divan sairleri icinde ask ile ilgili duygularini samimi bir sekilde yazmasi bakimindan farkli bir yere sahiptir.
  • isminin venüs gezegeninde bir kratere verildiği yönünde iddialar olan kadın divan şairi.
  • amasya'da yaşayan, güzelliği ile meşhur bu hanım şairimiz bir rivayete göre , necati bey'e gizliden bir hissi yakınlık beslemekte imiş. ona hitaben demiş ki:

    ben umardım ki seni yar-ı vefa-dar olasın
    ne bileydim ki seni böyle cefa-kar olasın

    reh-i aşkında neler çektüğüm ey dost benüm
    bilesin bir gün ola aşka giriftar olasın

    beni azade iken aşka giriftar itdün
    göreyim sen de benim gibi giriftar olasun

    beddua etmezem amma huda’dan dilerim
    bir senin gibi cefa-kara heva-dar olasun

    şimdi bir haldeyüz kim, ilenen düşmanına
    der ki, mihri gibi sen dahi siyeh-kar olasun

    fakat necati bey, mihri hatun'un şiirlerinde kendisini esin kaynağı yapmasına hiddetle demiş ki:

    ey benüm şi’rime nazire diyen
    çıkma rah-ı edepten eyle hazer

    dime kim işte vezn ü kafiyede
    şiirüm oldu necati’ye hem-sar

    harfi üç olmağ ile ikisünün
    bir midür filhakika ayb u hüner
  • 1400'lü yılların dilsiz şairi. "sözüme uymadın ey asılası dil dilerim". aşkın sefasının kendine azap çektirmeksizin yaşanmışına tebessüm dahi etmeyen kadın. aşkın intikamını kine karıştırmayan yazar. "bed-duâ etmezem ammâ ki huda’dan dilerim, bir senin gibi cefâ-kâra hevâ-dâr olasın"

    çok güzelmiş diyorlar; o kadar belli ki. iyi ki aşık şairler var da tarihi icat eden insanoğluna üzülmüyoruz.
  • erkek egemen divan şiirinde kadınsı ve tensel bir dil kullanmış, şiirlerinde sevgilierinin ismini açıkça vermiştir. ismini asla açıklamamaya yemin ettiği bir kadına duyduğu hislerden dolayı batıda "türk sapphosu" olarak adlandırılmıştır. venüs'te bir kratere ismi verilmiştir. almanya, avusturya ve hollanda başta olmak üzere birçok yabancı ülkede müfredata girmiş, şiirleri okutulmuştur.
  • hiç evlenmemiş yetenekli bir divan şairi. ataları arasında babai ayaklanmasının önderlerinden baba ilyas'ı da saymaktadır. bir kadın olarak erkek meslektaşları tarafından ciddiye alınmadığını belirtmiş ve yetenekli kadınlarla ilgili ateşli bir savunma kaleme almıştır. bir başka divan şairi necatî'yle de atıştığı da ve savunmasını bunun üzerine yazdığı da söylenir.

    kaynak: suraiya faroqhi, osmanlı kültürü ve gündelik yaşam, tarih vakfı yurt yayınları, s. 132.
  • "n'eyleyim bicare gonlum bir dem olmaz yarsiz
    epsem olmaz nitekim cehd eylerim bu arsiz

    ben dilimde namini vird ettim ama dilberim
    bir dem anmaz adim olmaz bir nefes agyarsiz

    vaslini ikrar edip saldi beni sevdalara
    dondu inkar eyledi bu dini yok ikrarsiz

    ey tabib-i can meded bimarinam oldum dedim
    dedi huydur asik oldurmek bana timarsiz

    gormedim bir hub kim yaninda olmaya rakib
    bu cihan baginda hic gul olmaz imis harsiz

    hublarin mihrini mihri oluruz terk etmeziz
    kim ne der ise desin biz olumaziz yarsiz"

    dizelerinin sahibi mutasavvif kadin sair.
  • önce sultan ikinci beyazıt’ın ardından da şehzade ahmet’in valilik yaptığı dönemlerde amasya’da yaşamıştır. bu şehzadelerin yetişmesinden sorumlu olan alim meclislerinde bulunduğu için iyi bir eğitim almıştır. hatta kaynaklara göre, birçok konuda döneminin en iyi alimlerinden biridir. asıl adı tam bilinmemektedir, aşık çelebi’ye göre mihri, evliya çelebi’ye göre mihrümah (mihr ü mah), diğer kaynaklara göre ise mihrünnisa (kadınlığın güneşi) veya fahrünnisa (kadınlığın övüncü)dır. kaynakların üzerinde anlaştığı iki nokta, "mihri" mahlasının babası tarafından verildiği ve hayatı boyunca hiç evlenmemiş olmasıdır.

    ismine yakışır şekilde, dönemine meydan okurcasına kadınsı bütün duyguları ile erkek egemen divan şiirinde öne çıkmış, sade ama samimi diliyle yazdığı gazel ve kasideleri ile kısa sürede tanınmıştır. dönemin birçok erkek şairinin başaramadığı bir şeyi başarmış ve bir adet divan sahibi olmuştur. amasya valiliği de yapmış sultan ikinci beyazıt’a itafen bir kaside yazdığı ve karşılığında çok yüksek bir hediye aldığı anlatılır.

    onu türk sapphosu olarak tanımlayan kişi ünlü tarihçi joseph von hammer purgstall’dir. divanı 1967’de moskova’da basılmış ve yayımlanmıştır. mihri hatun’un bir yazma divan’ı istanbul üniversitesi kütüphanesi'ndedir. fatih millet kütüphanesinde ve ayasofya kütüphanesinde de birer kopyası vardır.

    birçok kaynakta (bütün bu kaynaklar aşık çelebi’yi referans gösterir) 1506'da öldüğü belirtilse de, 10 eylul 1509 buyuk istanbul depremi'nde istanbul'da olduğu da iddia edilmektedir hatta a.atilla şentürk tarafından yazılmış osmanlı şiiri antolojisi’nde bu tarih "1512’den sonra" olarak belirtmiştir. mezarı, amasya’da, ii. bayezid tarafından inşa ettirilen ve zevadiye adıyla bilinen bir halveti tekkesinin türbesindedir, dedesi pir ilyas’ın yanına defnedilmiştir.
  • buyurmuş ki vaktiyle:
    "bir müennes yeğdurur* kim ehl ola
    bin müzekkerden ki ol nâ-ehl* ola

    bir müennes yeğ ki zihni pâk ola
    bin müzekkerden ki bî-idrâk ola"
hesabın var mı? giriş yap