• michel ney;
    napoleon'un maresali, elchingen duku, moskova prensi. 10 ocak 1769 (sarrelouis) - 7 aralik 1815 (paris)

    1787 yilinda hafif suvari olarak askerlik hayatina baslar. 1792-1794 arasinda general larnarche'a yaverlik yapar.1796 yilinda tuggeneral, 1799 da tumgeneral olur. 1804 yilinda napoleon tarafindan kendisine maresallik asasi verilir. 1808 haziraninda elchingen duku yapilarak ispanya'ya gonderilir. 1812 rusya seferi sirasinda moskova prensi yapilir.

    talleyrand anilarinda, elbe donusu sirasinda napoleon'u teslim almaya gelen birliklerin basinda ney'in oldugunu; imparatorun "moskova prensi!! utanmiyor musun?" sorusu uzerine ney'in de paris istikametinde yurumeye basladigindan bahseder. o andan itibaren imparatora hayatinin sonuna kadar sadik kalmistir. waterloo da suvari birliklerini yonetmistir.

    napoleon'un st-helena ya surgununden sonra, imaparatora sadik diger tum maresaller gibi idam edilmistir. fransizlar tarafindan cesur ama yuksek karakterli olamayan bir asker oldugu ifade edilir. bugun arc de triomphe da, onun da adi yazmaktadir.
  • paris'te, observatoire - port royal otobus duraginin hemen arkasinda elinde kiliciyla bir heykeli vardir.
  • waterloo savaşını sadece bir avuç çivi yüzünden kaybedilmesine neden olan mareşal.
    michel ney gelmiş geçmiş en korkusuz askerlerden birisiydi kuşkusuz ve bu cesaretini başkalarına da rahatlıkla bulaştırabiliyordu. yinede çok dikbaşlı ve aceleci bir asker olması yüzünden birçok kez komutanlarıyla karşı karşıya gelmiştir.
    waterloo savaşı sırasında ingiliz topçu birliğine piyade desteği almadan acele bir saldırı düzenlemiştir. mucizevi bir şekilde topları ele geçiren ney, gelen artçı birliğine karşı topları götüremediği gibi, topları imha etmek için gerekli çivi ve çekici almamıştır( veya yeterli sayıda almamış, taşıyan süvari şehit olmuştur). topları tekrar düşmana hediye etmiş ve o toplar savaşın sonuna kadar fransızlara ölüm kusmuştur...
  • "napoleon, kaçan prusyalıları izlemekle görevlendirdiği ordunun komutanlığını mareşal grouchy'ye* verir. grouchy zeka yapısı ve beceri bakımından orta derecede bir komutandır. dürüsttür ve temiz yüreklidir, gözüpek ve güvenilir bir kişiliği vardır. iyi bir süvari komutanı olduğunu pek çok kez kanıtlamıştır; ama yalnızca iyi bir süvari komutanıdır. ne marat* gibi yığınları peşinden sürükleyebilen ateşli bir süvari ne saint-cyr ve berthier gibi bir strateji uzmanı ne de ney* gibi bir kahramandır." stefan zweig - sternstunden der menschheit (bkz: waterloo/@ibisile)
  • kendi ölüm emrini veren mareşal.
    ''askerler, ateş emrini verdiğimde, tam kalbime ateş edin. emri bekleyin. bu son emrim olacak. kınanmamı protesto ediyorum. ben fransa için yüz kere savaştım ve bir kere bile ona karşı savaşmadım... askerler, ateş!''
  • 46 yaşında kurşuna dizilen mareşal
    napolyon'un en sadık generallerinden biridir. 7 aralık 1815'te paris'te yer alan lüksemburg bahçesi'nde ( jardin du luxembourg) idam edilmiştir.
  • bir ordu komutasindaki basarisi tartisilir olmakla birlikte, napolyon'un hakkinda en cok efsane yaratilan, tartismasiz en kahraman maresalidir.

    en bilineni, yukarida baska bir yazarin yazdigi gibi, infazinda kendi idam mangasina ates emrini kendi vermis olmasidir.
    "askerler, emir verdigimde, direk kalbime ates edin. emrimi bekleyin. bu sonuncusu olacak. cezalandirilmami protesto ediyorum. fransa icin yuz kez savastim, ama ona karsi tek bir kez savasmadim. askerler. ates!"

    -----------------------------------------

    waterloo'da savaşın kaybedileceğini anlayınca, elinde kirik bir kilicla "şimdi bir fransız mareşali savaş alaninda nasıl ölür seyredin!" diye unleyerek hücuma geçer. ama kader, savaştan sağ çıkar.

    -----------------------------------------

    le grande armee'nin rusya'dan cekilmesinin sonu hakkinda. 220.000 askerle baslayan operasyonda, artan kayiplara ve baskinlara ragmen moskova dusurulmus, fakat kisin burada gecirilemeyecegi anlasildiginda geri cekilme baslamis. kis sartlarinda ordu eridikce erimis, mucize eseri ve cok buyuk can kayiplari ve kendini feda eden birlikler sayesinde son kopruden de gecilerek polonya'ya ulasilmis.
    efsaneye gore, general ney, karsi tarafa gecen son asker olmus.

    -----------------------------------------
    benim en sevdigim efsane ise, vatana ihanetten yargilanirken soyledikleri.
    avukati, hayatini kurtarmak icin "müvekkilimin dogdugu yer su an prusya topraklarinda oldugu icin fransa'ya ihanetten yargilanamaz" argümanini sunacak olur, fakat ney yerinden firlayip yumrugunu masaya vurarak "ben fransiz'im, ve fransiz kalacagim!" diye bagirir, ve hayatini kurtarabilecek savunmayi bastan bitirir.
  • berezina muharebesi'nde 7000 askerle 5000 rus askerini esir almayı başarmış, büyük ordu'nun berezina nehri'ni tehlikesizce geçmesini sağlayan namı "cesurların en cesuru" olan 1769-1815 yılları arasında yaşamış komutan.

    napoleon'un mareşallerinin en cesuru olan ney, bir fıçı ustasının oğludur. 1787'de fransız ordusuna hafif süvari eri olarak katıldı ve 1796'da general oldu. başlangıçta cumhuriyetçi olan ney, imparator napoleon'un sadık bir destekçisiydi. 1804'te mareşalliğe terfi ettirildi ve bu rütbesiyle avrupa'nın değişik yerlerinde savaştı. ney, 1812 yılında 3. kolordu komutanı olarak görevlendirildi ve bilhassa utanç verici geri çekilme sırasında verdiği doğru kararlarıyla öne çıktı.

    geri çekilme sırasında artçı görevi verilen 3. kolordu'nun krasnoy muharebesi sırasında büyük ordu'yla irtibatı kopuyor ve bu muharebeden 800 askeriyle birlikte yoğun sis içinde dinyeper nehri'ni geçerek sağ kalmayı başardı. büyük ordu'ya orşa'da katılmayı başarınca napoleon ona "cesurların en cesuru" ünvanını vermiştir.
  • cesurların cesuru napolyon'un mareşali.
hesabın var mı? giriş yap