mevsimler
-
tschaikovsky'nin solo piyano için yazdığı, toplam 12 parçadan oluşan ve her birinin adı bir ay olan harika albümü. içlerinden haziran özellikle dinlenesidir..
-
goktan adli zatin boyle bir sarkisi vardi. kulak tirmalayan bir ciglikla "meeeevsiiimleeerdeeen sooonbahar simdi" diye baslayan nakarat kral tv ekranlarinda dondu bir sure.
-
ilkokulda mevsimler denilince beyaz kağıdı dört parçaya bölüp yapılan klasikleşmiş resimler gibi besteciler de eksik etmemişler mevsimleri eserlerinden.
barok dönemden, romantiklere herkes bir el atmış, tangocular da arada kaynamamış hakkını vermişlerdir mevsimlere...
astor piazzolla'nın mevsimleri ****de kendini sevdirmiş, pek begenilmiştir. -
erhan guleryuzun de yorumladigi, alisilmis bir sekilde sonuna bir de siir ilistirdigi goktan sarkisi. sozlerini de yaziyim da tam olsun:
tohumunda ayrilik varsa askin
mahsulun gozyasidir
benim gibi agir agir
oder yurek cezasini susar yalan
tohumunda ayrilik varsa askin
mahsulun gozyasidir
benim gibi agir agir
odersin zamanla gecer yaran
yalan yalan yalan degil benim sevdam
seni sonsuza kadar sevecegim
yalan yalan yalan yalandı herseyin
seni sonsuza kadar affetmeyecegim
mevsimlerden sonbahardayim
artik cok gec yagmurlardayim
ben vazgectim yalnizlardayim
seni affedemem
mevsimlerden sonbahardayim
resimde sapsari yapraklar
kurumus dallar
yilgin bir ruzgar
ve ne yapacagini bilmeyen bir cocuk var
aslinda sana soylemek istedigim cok sey vardi
mesela keske bu kadar buyuk sevdiymeseydin kendini
neyin bedelini odedigimi bilmiyorum
herseye ragmen sana da kizmiyorum kizamiyorum
acim duruldugunda bir sarki soylerim belki
belki o zaman anlarsin
bunca huzun bizde iyi durmadi
ve bu ayrilik bu aska hic yakismadi -
mazhar ve fuat'in sevimli bir sarkisi.
(bkz: turkuz turku cagiririz)
agir agir geliyor sonbahar*
basliyor yagmur ve ruzgarlar.**
sonbahar da guzeldir,*
ilkbahar*, yaz*, kis* kadar;
ne guzel sey mevsimler,
mevsimleri yasamak.*
gunesle gunes olmak,
karla kar olup yagmak -
ne guzel sey yasamak.** -
galiba behçet kemal çağlar'a ait bir şiir, ilkokuldaki türkçe kitaplarından hatırlarız kendisini, her kıtada bir mevsimi anlatır.. kış kıtası şöyledir:
gördüm… gördüm… gördüm… gördüm…
- dur, bağırma avaz avaz,
neyi gördün a yaramaz?
-isıtmayan güneş gördüm…
sobalarda ateş gördüm…
dağlar taşlar bembeyazdı,
sokakta kış evde yazdı…
evi ne çok sevsem azdı…
ilkbaharsa şöyle:
gördüm gördüm gördüm gördüm!
dur bağırma avaz avaz,
neyi gördün a yaramaz?
kırlar çiçek açtı açtı
kırlangıçlar uçtu uçtu
kar eridi, sular coştu..
ah ne hoştu, ah ne hoştu..
sonbahar;
oh açıldı gözüm gönlüm
gördüm gördüm gördüm gördüm
-dur bağırma avaz avaz
neyi gördün a yaramaz
neler gördü neler gözüm
dalda salkım salkım üzüm
yerde yaprak sarı sarı
yağmur coşturdu suları
tepelere seller indi
ne güzeldi ne güzeldi*
son mevsim tarafımızca maalesef hatırlanmıyor. -
göktan adlı şahsın pek güzel bir şarkısı. türk slow parçaları arasında hak ettiği yeri bulamamıştır.
"dünyadaki herkes için herhangi birisin
ama herhangi biri için dünyalara değersin
ne yazık yüreğimde mahkumsun
cezan ömür boyu sevilmek
hem de sevildiğini hiçbir zaman bilmeden..." -
hava değişimlerine göre kategorize edilmiş, insan psikolojisiyle arsızca oynayan, mikail yönetimindeki zaman dilimleri.
-
alfons mucha’nın 1896’da yaptığı ilk dekoratif panosu. her mevsim farklı bir kadın ile bütünleşir. sanatçı, daha sonra art nouveau tarzının bir klasiği olan bu panonun iki benzerini yapmıştır. ve hayır, markiz’deki panalor bunlar değildir.
-
ilkbahar - yaz - sonbahar - kış şeklinde sıralandığı gibi, bazı kişilerce sonbahar - kış - ilkbahar - yaz şeklinde de sıralanabilmektedir.
ikinci güruh mevsimler tablosunda ders yılını görmüşken ilk grup mevsimleri hayatın akışıyla birlikte tanımlamaktadır.
doğrusu neymiş :
ilkbahar - yaz - sonbahar - kış
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap