• sydneyden uzakligi otobus ile 12 saate varan sehir.icinde tramvaylar gezinir,crown adinda buyuk bir casinosu vardir.sehrin en yuksek binasi rialtodur ve 10 dolar karsiliginda yukari cikip tum sehri seyredebilirsiniz.botanik bahcesi hemen turistik bir mekan olan southbank in yanindan baslar ve icersinde minik heykeller,degisik yapilar falan vardir.guzel sehirdir melbourne..
  • asmis bi sehir .. yasanilacak yer ..
  • koray karanfilci orada oturmaktadir..
  • global underground serilerinin 22.sine ev sahibi olan yer..
  • f1 yarışlarına ev sahipliği eden şehir...
    (bkz: albert park)
  • ilker yasinin bugün belçika-türkiye a milli futbol maçını sunarken ısrarla ve hunharca melborun melborun diye telaffuz ettiği şehir...
  • yolun sonunu görmüştüm. televizyonu kapatıp arka bahçe de ki uyduruk havuza doğru ilerledim. çekimserliği yosun tutmuştu havuzun. yaşamı kaldıramayacak kadar yoğundu suyu. içine çekiyordu zihnimi. "burbs" ü ilk kez gizli ışıkların orada izlemiştim. kaldığım mahale bu müthiş sıradanlığı ifşa etmekteydi. gözlerim corey feldman'a makaslanmıştı. kariyerini kesiyordu kirpiklerim, "groonies" in karanlığı takılmıştı onlara, berbat avustralya birası bir teseliden öteydi. herşey di artık. sabah olunca bisikletime atlayıp okyanus kıyısına gidecektim. şehrin civarında ki takıntılar okyanusu basitleştirmişti "sea world" tuhaf bir çekim noktasıydı. yunuslar küfür eder gibi bakıyordu sana. sonra elektirk direğine tırmanan bir koala'nın fotografını çekti c., hayvan kördü-gördüğüm en hüzünlü sahneydi. bu arada kızlar kısmen güzel, erkekler doğuştan "drifter"dı. dövmesiz kimse ön bahçenin çamurluğunda işaretlenmez, yağmur gün batımında belli etmeden gelirdi. fast food'lar harika, sörf bir delilik fincanındaydı. hayatı boyunca dalgalarla savaşmış, tüm toplumsal zorlukları, daha büyük zorluklarla çarpıştıran bir ülkenin çocuğuydum. sekiz göbekten istanbul'lu, kılıçların, subayların aynasından-oysa sörf dalgalarla birlikte hareket etmektir. onlara ayak uydurmak. onlara karşı olamazsın, onlarla rekabet edemzesin-onlarla birlikte akmalısın. tanrıyla. okyanusla...kanguruları görmeye gittik sonra. yılanlar daha ilginçti. kangurular kibirliydi, hiç yüz vermiyordu insanlara. bisikletin zincirini tamir edip, tekrar eve döndüm. buzdolabında bir litre dondurma alıp kanapeye gömüldüm. ne olmuştu feldman'a uyuşturucumuydu tüm mesele. senede iki kez califronya'da bir kez de chicago'da yapılan "hollywood collectors show"un zorunlu misafiri olmuştu. peter "chewbacca" mayhew'le çene çalıyordu bütün gün. yorgun biriydi artık. kanalı değitirip bir bira almak için buzdolabına doğru ilerledim. pek iyi fikir değildi dondurma ile birayı karıştırmak. mayalı, mayasız madde yakınlaşmasımı? donuk gözlerle saate baktım. okyanus bizi bekliyordu. ölümümüzü. sessizliğimizi. tuhaf bir hayattı. gerisin geriye karanlığa...televizyon yaşayan en büyük katildi.
  • her tarafi park dolu, bol yesilli, genis genis caddeli avustralya sehri. victoria eyaletinin baskenti.

    at yarisi yuzunden resmi tatil ilan edilen sehirdir. kasim ayinda duzenlenen melbourne cup icin binlerce kisi hazirlanir. hemen herkes bahis oynar. kadinli erkekli gidilir hipodroma. sanki at yarisi degil, balo duzenleniyor gibi herkes en cicili bicili kiyafetlerini giyer. fiyakali erkekler, citi piti elbiseli kadinlar. kadinlarin basinda envai cesit sapkalar... maksat muhabbet olsun, gosteris olsun...

    yaristan sonra barlara gidilir kafalar cekilir.. yarista kaybedenler sansini aksam casinolarda dener. hele ki crown adi verilen kumarhane artik hanelik olayini asmis koy haline gelmistir.
  • yesil, yemyesil sehir.. parklarinda uyunasi..
    huzur sehri.. yasanilasi..
    dinlenme sehri.. gidilesi, kalinasi..
    botanik bahcesindeki niluferlerle yasama sehri.. anlatilasi..
    barbeku keyfi sehri.. tadilasi..*

    ulkenin en guzellerinden bir digeri..*
    ezcumle sidney'e bok attiracak denli guzel sehir.. (bok atanlar oralilar tabii ki.. "sidney mi? aman aman.. kalabalik.. karmasa.. yollar karisik.. yesil degil.." filan diyorlar.
    simdi bakalim:
    kalabalik: koca sehir, yani sidney, neredeyse bir kadikoy'un nufusuna sahip.
    karmasa: ismerkezlerinin gobeginde bile olmayan sey.
    yollar karisik: bir ayda ogrenildi.
    yesil: sidney'in mavi olmayan her yanindan fiskiran renk.

    iste tum bunlara ragmen bok atiyor melbourne sakinleri sidney'e.. )

    bir de at yarisi* denince akan sularin durdugu bir sehir bu..
  • rhcp basçısı flea 'nın doğduğu şehir.
hesabın var mı? giriş yap