• gurdjieffin tüm ve her şeyi açıkladığı üç kitabının ikincisi. amacını şöyle açıklar: "to acquaint the reader with the material required for a new creation and to prove the soundness and good quality of it"
  • peter brook'un yönettiği 1979 yapımı bir filmdir bu... gurdjieff'in kitabı üzerine çekilmiştir..

    oyuncu listesi kalabalıktır lakin aralarından iki isim (en azından bendeniz için) dikkat çekici: ahmet kutbay ve cimenli fahrettin..
    çimenli fahrettin nam abimiz, nüfusa fahrettin çimenli olarak kayıtlı mühim tamburilerimizdendir ve elan hayattadır.. ahmet kutbay diye geçen kişi efsane neyzenlerden aka gündüz kutbay'ın ta kendisidir... hatta filmin bir sahnesinde üstad öyle bir evcara taksim yapmıştır ki dillere destan..
  • kudsi erguner'in ve mrehum aka gunduz'un taksimlerinin oldugu film.
    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=bhurcdi-l5k)
    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=m_f85wp-cdy)
  • --- spoiler ---

    - i need to know.
    - what do you need to know?
    - i want to learn. i want to understand.
    - be careful. what do you call learning? if it means stirring up experiences and beliefs it will tie you up like a cord and prevent you from learning. knowing happens directly, when not even a thought stands between you and the thing you know. then you see yourself as you are, not as you would like to be. i have learned how difficult this can be.

    --- spoiler ---
  • "ortalama bir insandan daha yoğun, daha farklı belki daha şanslı geçen hayatı anlatılıyor başkahramanın. filmin başında ise bu dopdolu hayat öyküsü için şöyle deniliyor: “bu onun erken dönemlerinin hikayesidir” dünya hayatının erken dönem olduğu hatırlatması, aklımıza ‘asıl dönem’i getiriyor ve filmin iskeleti oluşturuyor kendini."
  • spiritüel kareografik (son sahneleriyle) bir yol filmi. istikamet: benlik, kendilik ya da varoluş/yokoluş ilk sebebi ya da sadece huzur. gerçekçi olmak gerekirse kendi öğretilerini, yolunu bulma çabası.

    --- spoiler: hımm belki, neden olmasın ---

    işin gerçeği gürciyev hakkında öyle pek bir malumatım yok ve kitaplarını da okumadım. film üzerine iki çift laf etmek istiyorum. doğru ya o yüzden burdayım, işe bak.

    hep merak etmişimdir (hadi canım): ne, neden ve nereye? varolmanın hükmü kime/neye dayanır? amaç nedir? yaratmak kime özgüdür, kime yar edilir. film bu konuyla ilgilenmiyor, din başlı başına bir ölçüt. tanrı var, o kadar. pek sorgulamıyoruz bu kısmı. kutsal kitaplar rehberdir evet; lakin kurtuluş öğretiler, tarikatler çerçevesinde kendine bir kumandan seçip, onun talimatlarıyla gerçekleştirilir. buna tam olarak kurtuluş denir mi bilmiyorum. bilinç kaybı, ya da tüm o trans hali uykudan öteye geçebiliyor mu? epilepsi olsaydım bu konu hakkında net bişeyler söyleyebilirdim diye düşünüyorum. zira psişik, mistik olduğunu iddia edip; ekstaz olabildiklerini savunanlar kendilerinin farklı veyahut üstün sayılmalarının gerektiğinden dem vuranlardır. bu yüzden filmin geldiği son nokta olan bedenin/ruhun sahip olduğu içsel enerjiyi çeşitli dans figürleri yordamıyla açığa çıkarmak, bir yandan da yine düzeni ve sürekliliği akla getiren bedensel aktivitelerle kötülük/iyilik ilişkisini dengelemek nerden baksan oynak, sallantılı, titrek ve dayanaksız bir eylem. beynin işlevi aşırı derecede arka plana atılıyor. bunun kesinlikle gürciyev'in öğretileriyle alakası var. sorunum film ile değil, adamın kendisi ile. aslında yoga, zikir, namaz, oruç, katolik kırbacı, doğaya dönüş/mağlup oluş ve benzeri ibadetler de aynı kapıya çıkıyor. ''çok düşünme de hareket et!'' veya ''bedenine işkence (kırbaç, oruç...) et ve düşünme!'' bu gözle bakıyorum ve bu gözle bakmaya devam edicek olursam sekse kadar vardırıyorum işi. insanın kafasını çalıştırmadığı nadir anlardan biri. (hoş geldin da vinci şifresi.) aslında bu anlardan çok var ama ben hiçbir düşünce kırıntısının olmamasını kastediyorum: trans, ekstaz, orgazm, allah'ım sana geliyorum! gibi.

    bedensel aktiviteler zihinsel faaliyetlerin önünde duruyor, daha ileri gidilerek zihinsel aktiviteyi güçlendirdiği de düşünülür. bilimsel olarak doğru olabilir bu: kan akışı, oksijen kullanımı, kalpte pompalanan ve beyne giden oksijendeki yoğunluk... (bu konuda bilgim yetersiz.) lakin bilim olmadan, farklı düşünce kuramları olmadan, dosdoğru bir inançla yola çıkarak kendine yönelebilmek, kalbini görebilmek, huzura erebilmek namümkün. toplumsal olaylardan bağımsız, kendini bir dağın tepesinde soyutlayarak kendin gibi insanlarla beraber olup farklılaşmadan sadece diğerleriyle hepten aynılaşarak ve fiziksel aktivitelerle ve sadece sözkonusu tarikat önderlerinin kitaplarını okuyarak huzur/erdem namümkün. ana fikir, körükörüne bir inançla yola çıkıp bunun kendince sınırlarını genişletmek. has kendi yöntemlerini kullanamıyorsun ne yazık ki! karşılıklı iletişen varlıklarız, eşyadan da etkileniyoruz. ulaşılan her neyse bu ritüellerle, kaba bir kendini kaybediş taslağı bence. bilinçli bir şekilde bilinçsiz olmak da denebilir.

    filme sine-göz ile bakacak olursak, düello sahnesi son derece ilginçti. zikir/dans gösterileri ile filmin ilk dakikalarındaki müzik yarışması gönül tellerini titreten cinstendi.

    --- spoiler var mıydı, dikkat etmedim ---

    sonuç olarak gürciyev'in öğretilerine şöyle bir bakmak gerekebilir. yanılıyor olabilirim. insanoğlu beşer şaşar neticede. ha bir de şu var: film bu adamın gençliğini, yukarılarda bir giride belirtildiği üzere ilk dönemini ele alıyor. o açıya da dikkat çekmek gerekir.

    açılın ben doktorum: seks ile ilgili cümlem havada kalmış. asıl ibadet olması gereken o diyecektim. (hınzır gülüş.)
  • peter brook ile görüştüm haberler iyi:

    bu yılki 10. konya uluslararası mistik müzik festivali kapsamında gösterimi yapılacak film.
    24 eylül salı akşamı da gürciyev'in mistik müzik ve dansları sergilenecek.
  • muhteşem zikir sahnesi insanı alır götürür, meczup olası geliyor insanın dücane cündioğlunun bu sahneyi ve müziği binlerce kez dinleyerek yazdığını söylediği yazı;

    öncelikle ve daima felsefe. sonra sanat. ama hüzünle... ışığın ve renklerin dünyasından hareketle.... duyuların ve duyguların...
    ne ki eninde sonunda kavramlara... kuram''a... akl''ın o sevimsiz melekûtuna...
    toplanmak için dağılacağız. yaklaşmak için uzaklaşacağız.
    izini bulamayacağımızı bildiğimiz o sevgilinin uğruna... kimbilir belki de bulmayı istemediğimiz, hani o karşılaşmaktan, hatta gözlerine bakmaktan bile çekindiğimiz ahu''nun...
    neşe yasaklanmış bize!
    isteksizce tavaf edeceğiz bu yüzden etrafında. kanayan yüreğimizle.
    sadece nefesini duymak için.
    insanın nefesini.
    duyarsak ayaklarının dibine düşeceğiz. hâlsizce.
    secde edeceğiz.
    insana.
    bağışlanma hakkımızı kullanmaktan vazgeçeceğiz.
    ölüm orucu tutuyoruz diyeceğiz bakan gözlerinin nûr-ı siyahına bakmayı bile beceremeyen gözlerimizle...
    burak''ın üstünden inecek, ve vuslatı reddedeceğiz.
    şiddetle.
    firaktan haz mı alınır? rahm etmedin, aldırdın.
    bizi hicrana sen müptelâ eyledin ey sevgili,
    ünsiyete hasretiz,
    diyeceğiz.
    insana.
    naz edeceğiz bu sefer inad edeceğiz.
    duymazlıktan geleceğiz cebrinin sesini.
    ayağının dibinden kalkmayacağız.
    eşikteyken uykuya dalacağız.
    dersleri uykudayken yapacağız.
hesabın var mı? giriş yap