• aydınlanmanın dialektiği*ni adorno ile yazan filozof. kültür endüstrisi türküsü tutturmuşlardır akıllara kazınan.
  • "kapitalizm hakkında konuşmayanlar faşizm hakkında sussunlar" diyen düşünür.
    almancası sanırım şöyleydi: "wer vom kapitalismus nicht reden will, soll vom faschismus schweigen"

    bu cümlesiyle horkheimer, ülkemizde günümüzün avrupa birliği eksenli düşünce temrinlerinden ötesini tanımayan, dışlayan ve geri kategorisine hapseden, her türlü aykırı fikri milliyetçilik çapsızlığına gömen ve bunu solculuk sanan bazı kişilere açık bir mesaj vermektedir.

    örnek çok. ben bunları yazıncaya kadar türkiye ab'ye girer.
  • sinemaya dair bakışı olumsuzdur kendisinin. mesela, herhangi bir filmde bir insanın yaşamında yıllar süren bir hadisenin birkaç dakikaya sığdırılmasına tepkisi:

    "insanın varoluşunun böyle şematize edilmiş bir kaç çırpıştırmaya indirgenmiş içeriksiz ve manasız zaman parçacıklarından ibaret birşey olarak gösterilmesi, insanın varoluşunun çözülgünleşerek yönetimsel öğelere dönüştüğünü işaret etmektedir."

    şu sözlerini de sayıklamakta fayda var:

    "günümüzün toplumlarında insanın uyku saatlerinin dışındaki hali ayrıntılarına varana dek düzenlenmekte olduğu için, gerçek bir kaçış, ancak uyumakla ya da delilik içinde olabiliyor. ya da bir tür körelmeyle, sessizlikle edilgenleşmeyle oluyor."
  • ''çikletin metafiziğin kuyusunu kazdığı söyleniyor. oysa çikletin kendisi metafiziktir. işin aydınlatılması gereken yanı budur.'' (horkheimer)
  • (bkz: #16403882)
  • "açık olarak belirli bilimsel görüşlerle uzlaşmaz olan her konunun yanlış olarak değerlendirilmemesi gerekir... sadece yapıcı düşünce çeşitli disiplinlerin kavramlarını bir araya getirir, bunları verili konumun gerçek örüntüsüne yerleştirir. bilimle kurulan bu olgusal bağ bilim dilinin tam ve doğru bir bilgi biçimi olduğu anlamına gelmez. yalnızca bilimin dilinde konuşmak çocuksu ve yobazcadır." sözlerinin sahibi.
  • evlerin pencerelerini tamamıyla açabilen tek bir rüzgâr biliyorum:
    ortak keder.*
  • "halk her zaman haklıdır diyen demagoglar çoğu zaman bu ilkeyi demokratik kurumları çökertmek için kullanır." sözünün sahibi, nazi dönemi almanyasında yaşamış ve yahudi kimliğinden dolayı almanya'dan ayrılmak zorunda kalmış frankfurt okulu teorisyenlerinden.
  • hitler'in üniversiteden attığı ilk profesör olma onuruna sahip eleştirel kuramın önemli temsilcilerinden biri.
  • begriff der bildung kitabından kavramlar ve tanımlamalar üzerine düşündüren sözler.

    „erwarten sie nicht, dass ich ihn [den begriff der bildung] definiere. es gibt bereiche, in denen es vor allem auf saubere und eindeutige definitionen ankommt, und die rolle von definitionen in der erkenntnis soll gewiss nicht unterschätzt werden. wenn man aber dem wesentlichen und substantiellen nachgehen will, das in begriffen sich anmeldet, dann muß man versuchen, des ihnen einwohnenden lebens, ihrer spannungen und mehrdeutigkeiten innezuwerden, auf die gefahr hin, daß man dabei auf widersprüche stößt, ja, daß man sich selbst der widersprüche schuldig macht. definitionen mögen widerspruchslos sein, die wirklichkeit aber, in der wir leben und die von den begriffen getroffen werden soll, ist widerspruchsvoll."

    kendi çevirim.

    "benden onu (bildung kavramını) tanımlamamı beklemeyin. net ve temiz tanımlamaların çok önemli olduğu alanlar vardır ve tanımlamaların bilgi kazanımındaki rolü kesinlikle küçümsenmemelidir. eğer kavramlarda kendini belli eden temel ve öze inilmek isteniyorsa, bu kavramların çok anlamlılıklarının, içerisinde barındırdıkları hayat ve gerilimlerin çelişkilerle çatışmak pahasına farkına varılmalıdır. tanımlamaların çelişkisiz olması beklenebilir ancak içinde yaşadığımız ve bu kavramlar tarafından kavranan gerçeklik çelişkilerden ibarettir."
hesabın var mı? giriş yap