maruz
-
karşı karşıya, riski içinde. (bkz: maruz kalmak)
-
-
taarruzun alt döşeği.
-
arz edilmiş, sunulmuş (arapça)
-
sıklıkla mazur kelimesiyle karıştırılan kelime. (bkz: maruz görün)
-
(bkz: maruziyet)
-
her sik eksiklikle maruz ve matuftur.
binaenaleyh sikten korkan sik gibi kalsın.
(bkz: arz), maruzat, bi maruzatım vardı -
bir olay veya durumun etkisinde veya karşısında bulunan anlamında arapça kökenli bir kelime.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap