• latince kötü, bozuk hava anlamına gelir. vakt-i zamanında hastalığın bataklıkların yakınında fazla görülmesi, hastalık sebebinin bataklıktaki kötü hava olduğuna dair bir inanç yaratmış. ondan da adına malaria denmiş.
  • (bkz: dengue fever)
  • malaria!
    neubauten eski müdahili gudrun gut ile bettina köster ’a ait “berlinli” grup.
    80li yıllara ait düzensiz-sert ritmler hücrelerinizi yavaşça, konsantre edilmiş bir akışkanlıkta ele geçiriyor.
    alert! vücudunuz sarıldı.
  • (bkz: sıtma)
  • gercekten enteresan bir parazit. kısıtlı bilgimle bana enteresan gelen bu kısımları ile ilgili bir seyler karalamak istiyorum.

    malaria sekilde görüldügü gibi plazmodium tipi bir parazittir. sivrisinek kaynaklı olsa da cok eskilerden beri insanları etkilemis ve insanın evriminde de önemli role sahip olmustur. yani evrim derken bilmeyen arkadaslar daha basit canlılardan insana evrilmemiz olarak anlamasın. malaria enfeksiyonları belki de insan genome'unda en büyük selektif baskıya sebep olmustur malari'a ya karsı zayıf olanların elenmesi sebebi ile. bu konuda merak edenler suraya bakabilir : http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20424529
    http://www.sciencedaily.com/…11/04/110428123931.htm

    simdi bir parazitsiniz ve sivrisinek'te yasıyorsunuz. peki bu yasamak mı? sivrisinek dedigin mevsimsel olarak ortaya cıkıp, gözden kaybolan bir hayvan degil mi? insan dedigin her daim yasar, mis gibi ev sahipligi yapar ama. sanırım su sebeple parazit evrimi sırasında insanı life cycle'ına sokmustur. ama cok bilmedigim konular sallamak da istemiyorum. sivrisinek-insan arasında gecen yasam süresi suradan görülebilir.

    ama bu bilgilerle kendimi ya da baskasını sıkmak gibi bir niyetim yok. ben biraz daha malaria'nın picliklerinden bahsetmek istiyorum. evrimi süresince bir parazit ne kadar serefsizlesebilir? gerci bu malaria'ya özgü bir durum degil. binbir türlü virüsün bagısıklık sisteminden kacmak icin gelistirdigi sistemeri, attıkları binbir taklayı görseniz agzınız acık kalır.

    parazit basta karacigeri etkiler ordan tekrar cogalarak kana gecer kan hücrelerine bulasarak. erythrocytes yani kırmızı kan hücrelerinden bahsediyorum. hani oksijen tasıyan, hemoglobini olan. herkes bilir bunları az cok. yani bu kadarını bilir. normalde kırmızı kan hücreleri böyle sanki iki taraftan bastırılmıs, sempatik, adeta yenilesi sekillere sahiptir. kan hücresinde cogalan parazit zamanla kan hücrelerinin icini doldurur ve sismelerine sebep olur, sekillerini bozar. sekil 1a. peki bizde ne var arkadaslar? dalak var. dalak dedigin organ sünger gibidir, kan hücrelerini süzer. sekli bozuk olanı, büyük olanları gecirmes yakaladıgı gibi gerekli birimlere teslim edip parcalanmasını saglar. ama bu durum tabi ki parazitimizin isine gelmez. bu kan hücreleri dalak tarafından parcalanmadan önce patlayana kadar sisip iclerindeki parazitleri etrafa sacmalıdır ki yeni parazitlerde baska kan hücrelerine girsin.

    parazitimiz hücrede sentezlettigi proteinler ile hücre yüzeyinde kompleks bir reseptör olusturur. kendisinden bir sey katıyor muydu tam hatırlamıyorum ama genel olarak bizim silahlarımızla vuruyordu bizi. bu reseptörler kan hücrelerine yapıskan bir özellik kazandırır ve kan hücreleri sirkülasyonda yol olma yerine damar ceperlerine yapısmaya baslar. yani dalaga ulasamaz cogu. hatta gectim damar ceperini diger kan hücrelerine yapısırlar. bu yapısma esnasında parazit onlara da geciyor olabilir, ama bunu gösterdiler mi hala üzerinde calısılıyor mu emin degilim. bu kan hücreleri ayrıca kılcal damarları tıkar ve bur bölgelerde nekroza sebep olur. kan-beyin bariyerinden de gecebildigi icin özellikle beyindeki kılcal damarları tıkar ve yer yer nekrotik bölgeler ortaya cıkar. basagrısı ve sonrası koma da böyle gelisir.

    aynı zamanda kontrolsüz cogalan parazitler bagısıklık sisteminde cılgın bir aktivasyona sebep olur. sitokin fırtınası dedikleri olaz gerceklesir. bu asırı tepki atese ve organların zarar görmesine sebep olur. zaten bu sitokin fırtınası ve damarlara zarar vermesi viral kanamalı atesli hastalıklara cok benzer. lassa, marburg, ebola gibi. ebola süphesi ile karantinaya alınanların daha sonra sıtma oldugunun anlasılması da bu yüzdendir. kusma ve ates en belirgin semptomlardır.

    genel olarak sıtma hastalıgı böyle gelisir yani. bu parazit bizi nasıl hasta eder sorusuna kısmen cevap verebilmisimdir umarım.

    bir de söyle enteresan bir seyi belirtmek istiyorum. yani aslında sadece bunu yazacaktım ama parazitin vucuda nasıl etki ettigi ile ilgili bir sey goremeyince* bildigim, hatırladıgım kadarını paylasayım dedim. simdi bu kan hücrelerinde cogalan parazitimiz ne yer ne icer? kırmızı kan hücresi diyince aklımıza ne gelir ilk? oksijen, hemoglobin, demir. parazitler hemoglobin ile beslenir. peki hemoglobinin icinde ne var? demir. demiri sindirebilir mi parazitimiz? hayır. hemoglobini sindirirken bunları icindeki demirle birlikte kristalize edip hemozoine dönüstürür. hemozoin ise yüksek manyetik özellige sahiptir. yani parazit dolu bir kan hücresi bir mıknatıs yardımı ile digerlerinden ayrılabilir ve bu sayede hastalıgın tanısı icin önem arzeder. suradan böyle bir tanı sistemi ile ilgili bilgi edinilebilir.

    bir de yasam süresi boyunca parazitimiz cok fazla mutasyon gecirir. bir tanıyan antikor ikinci kez tanıyamaz, bagısıklık sistemi sapıtır. ilac verirsin, bir süre sonra ilaca karsı bagısıklıgı olanlar ortaya cıkar ve onlar cogalmaya baslar. ası icin sabit bir hedef belirlenemedi simdiye kadar ama tabi ki kacarı yok bir gün mutlaka kesin cözümü bulunacaktır.
  • 2012'de tahmini olarak;
    sadece 5 yaşın altında 482.000 çocuk almış hastalık. ayrıca her gün 1.300 çocuk ya da her dakikada 1 çocuk öldürmüş...
  • sivrisinek kaynakli, parazitler tarafindan meydana gelmis bir hastalik. bu hastaliga yakalanan kisilerde ateş, titreme ve grip benzeri rahatsizliklar görülür. 2019 senesinde, dunyada toplam 229 milyon (asagi yukari) malaria vakasi goruldu ve 409 bin kisi vefat etti. vefat eden kisilerin ezici bir cogunlugu afrikali cocuklar oldu.

    kaynak: [https://www.cdc.gov/parasites/malaria/index.html https://www.cdc.gov/parasites/malaria/index.html]

    edit: tr. sitma
  • yılda çoğu çocuk 500 bin insanın ölümünden sorumlu hastalık. geçen gün dünya sağlık örgütü malaria'ya karşı geliştirilen bir aşıyı onayladı. bu dsö tarafından onaylanan ilk malaria aşısı. bu aşı aynı zamanda parazitlere karşı geliştirilen ilk aşıymış. on binlerce afrikalı çocuğun hayatını kurtarabileceği söyleniyor ama bu hastalığın zaten dünyanın en fakir ülkelerinde yaygın olduğu düşünüldüğünde aşılar afrikalı çocuklara ne derece ulaşacak tahmin etmek zor. umarım bin dertle uğraşan afrika bu aşı sayesinde bir derdinden kurtulur. kaynak
  • yaşadığım ülkede klinik malaria ismiyle gözlemlenen hastalık. günlük yoklama formlarında mortingen sitraze benzeri bir ibare vardı. geçenlerde anladım ki haftada bir iki kişiyi götürüyor bu hastalık. öleni de yoklamada son kez var yazıyor herhalde hafızlar. ülke genelinde ölüm oranının yüksek olma nedeni ise ilaca ve doktora ulaşma gücünün yetersizliği yani parasızlık. halbuki erken teşhisi halinde tedavisi oldukça mümkün hastalık. afrika'yi bilenler bu hastalığı bilir. ben henüz olmadım ama olan insanlar bu ülkede (bkz: sierra leone) olan versiyonunun çok üst seviye bir versiyon olduğunu söylüyorlar. kolunu kaldıramıyor insanlar o derece bir ateş ve halsizlik akabinde titreme ve sancı. kesin yakalanacağım malum yağmur sezonu geliyor. akabinde sinek, hastalık. hayırlısı bakalım
hesabın var mı? giriş yap