• macar kadın edebiyatçı. daha çok romanlarıyla tanınır ama bunun yanında iyi de bir şairdir.
    şöyle de türkçe'ye çevrilmiş güzel bir şiiri vardır.

    karaağaçta balık

    gördüm ben, eski hayaldeki gibi
    karaağaçta balığı da, bir tek gümbürtü üzerine
    yarılıp açılmasını da barna sokağının çepçevre
    çürüdüler alık alık bakan vücutlar onun dibinde
    ve sallandı semirmiş yeşil sineklerden oluşan duvak.
    ve küçük arabalarda nasıl katar katar gidiyordu gördüm
    kentler köylere ve köyler
    kente doğru, cılız kör atlarını nasıl sürdü
    savaş. ama görmedim denizi,
    halkların o güzel konuşmalarını bilmem,
    bana yalnız toplar seslendi. gençler,
    kardeşlerim, benim yerime sizler yatıyorsunuz,
    barış dolu ağızlarınız yok olup gitmenin
    acı memelerine açıldı: nerde o
    midye ve kayalar arasında halkların oturduğu
    ve balığın geçmiş hayaldeki gibi karaağaçtan
    sarkarak değil, onların o güzel konuşmalarını
    dinlemek için kuyruğunun bir anlık
    parlamasıyla suyun altından çıkıverdiği kıyı?
  • (bkz: sado mazo) * *
  • (bkz: az ajto)
  • magda szabó..kapı
    bir babaanne eli ve yaşlı insan kokusu eşliğinde okunan satırlar.. açılmayan kapılar..bir edip şiiri fonda hep: " ne gelir elimizden insan olmaktan başka"
    yapılacak bir şey kalmadıysa ölmek güzeldir diyor kitapta..ölümü gelir gözümün önüne ..kendi elleriyle yaptığı ,çocuklarını büyüttüğü ,kapısını çok da kimselere açmadığı evinden uzakta,başka bir evden gelen ölümü.. basamaklarda oturuşu,sinirli bakan güzel gözleri, sobası,yeşile çalan küçük vitrini...insan kapısını kendisine yakın gördüğüne açıp diğerlerini dışarda bırakıyorsa anahtarın kendi cebimizde olduğunu bize hatırlatacak birileri olmayabilir etrafta...yaşam telaşı en yakınımızdakini dahi sanki hiç var olmamışçasına görmezlikten gelmemizi sağlayabilir..görmeyişimizin sebebi körlükten ziyade yüreğimize inen perdedir belki de..perdesinin az uzağında yetiştirdigi küpelisi, zambaklara olan düşkünlüğü gelir aklıma..babama bakerken yüzünde oluşan merhamet..hoyrat ama çalışkan elleri..tüm dünyaya hükmedercesine kendine güveni..
    kendimize sonsuz güven duyduğumuz bir anda gerçeklerin yüzümüze çarpması.. sürekli şişen bir kurbağa misali oracıkta patlayıvermemiz .. yapılan iyilik ya da gösterilen şefkat nasıl yansımaktaydı karşıya ..yerine ulaşmayıp kapıya çarparak sertçe dönüyorsa bize, hata kimdeydi? ..sonra demir kapısını düşünürüm uzun uzun...her kıyafetinin üzerine bağladığı çiçekli önlüğü..yaşadığı onca şeye rağmen yakınmayışını..çizgilerini. .ellerinin üzerinde mavi bir ırmağı anımsatan çizgilerini..
    kapı hayatın yüzümüze çarptığı tüm acımasızlıklara karşı çekilen bir set..kimsenin bizi üzemeyecegini düşündüğümüz mahrem alanın en güvenli yanı..kırılmamalı!
    kırıldıklarıyla birlikte siyah şalını başına atıp çıkışı ve bir daha dönmeyişi gelir aklıma..
    size anılarınızı hatırlatan kitapları sevin. .okuyun. .çok iyidir!
  • (bkz: iza'nın şarkısı) kitabının arka kapağındaki tanıtımında (bkz: hermann hesse)'nin alıntısının varlığı ile dikkatimi çeken yazar.
    herman hesse , " magda szabo’yu keşfettiyseniz altın bir balık yakaladınız demektir" demiş kitap için . olabildiğine spesifik bir olayı kısaca "beni sevmenin dışında, olduğun gibi kalmıştın." diyerek anlatan magda szabo için belki de az bile demiş olabilir. ülkemizde çok bilinmeyen bu yazarın diğer kitabı olan (bkz: kapı) ise ünlü macar yönetmen ıstván szabó tarafından 2012’de sinemaya uyarlanmıştırfragman için
  • ıza'nın şarkısı' nda kadın-erkek, yaşam-ölüm, duygu-mantık gibi çoğu zaman zıt görünen ama anlamlarında birbirleriyle örtüşen yönlerin de bulunduğu kavramları işleyen başarılı yazar. --- spoiler ---

    ıza' nın duygusal küntlüğü tüm kitap boyunca karakterin yüzüne çarpılmıştır adeta. yazar herkesin hem takdir ettiği hem yerdiği bu kadına kitabın sonunda özgürlükle hakkını veriyor. acıyı ifade etmek yaşamak da bir kurtuluş, ıza en çok bunu başardığı için takdir edilesidir.
    --- spoiler ---
  • dilimize 'kapı' olarak çevrilen az ajto isimli eseri bir harikadır. sevmek deyip durduğumuz duygunun insanın içinde bazen nasıl da aniden, bakıma ihtiyaç duymayan dağ çiçekleri gibi nasıl da kendiliğinden boy verdiğini anlatır bir yazar ile hizmetçisinin bazen anne-kız bazen iki dost gibi oldukları ilişkileri üzerinden. üstelik bu kitapta gizemli olan, sıradışı davranan, yazar değil, hizmetçisi emerenc'tir.
  • ‘katalin sokağı’ gibi mükemmel bir romana imza atmış kadın yazar. komşuluğun, arkadaşlığın, aşkın, sadakatin, koruyuculuğun savaş döneminde nasıl yaşandığını gösteriyor. savaşla, kayıplarıyla bambaşka insanlara dönüşen karakterlerin eskiden gelen anlamlı ilişkilere tutunma gereksinimleri, ancak beklenen hayatın bir türlü yaşanamaması trajedisi. mekanlar ile anlar ve epizodlar şeklinde iki kısımdan oluşan bir roman. şöyle demiş magda szabó başta ve sonda; her insanın ömrü boyunca payına, ölürken çığlığında ismini haykırabileceği sadece bir kişi düşer.
  • kitapları kırk iki ülkede otuzu aşkın dile çevrilmiş macar kadın yazar. iza'nın şarkısı ve kapı romanlarını okudum, türkçe'ye çevrilmiş diğer iki kitabını da ( katilin şarkısı, yavru ceylan) okumayı düşünüyorum. kapı sanırım en bilinen romanı fakat ben iza'nın şarkısı'nı kesinlikle daha çok sevdim.
    ıza ve annesinin birbirlerini bu kadar sevmesine rağmen aralarındaki o iletişimsizliğin kalın duvarlarını öyle güzel anlatmış ki. son zamanlarda beni bu kadar etkileyen başka bir kitap olmamıştır. kapı'da yine birbirlerine çok yakın ama çok uzak iki kadın karakterin hikayesi var; fakat bu hikayedeki kadınlar farklı hayatlardan, farklı sınıflardan bambaşka yaşanmışlıklardan geldikleri için sanırım birbirlerini anlayamamaları normal diye düşünüyorum. iza ve annesinin birbirlerini böyle kaybetmesi beni üzmüştü.
    magda szabo kalemi çok kuvvetli, okuması keyifli bütün büyük yazarlar gibi hikayeleri zamanın üstünde olan bir yazar. macaristan'ın köylerini, küçük şehirlerini, budapeşte'nin değişen sokaklarını onunla gezmek çok eğlenceli. keşke daha çok kitabı çevrilse dediğim yazar.
  • yavru ceylan ve kapı harika kitaplar.
    iza'nın şarkısının da filmi güzeldi.kitabı okumadım
hesabın var mı? giriş yap