münaşaka

• kesinlikle münakaşa ile karıştırılmaması gereken, şakalı tartışma durumu.. (mükremin öyle dedi)
• yılmaz erdoğan'ın 12 yıl aradan sonra tiyatro sahnesine dönüş yapacağı tek kişilik oyun..
  
  şöyle tarif ediyor yılmaz erdoğan:
  
  -" cebimde kelimeler oyununda kendimi ve dünyayı nasıl algıladığımı anlatıyordum, bu oyun da yine aynı. ama çağ değişti. merak edilen bir sürü konu var ya hakkımda; “çiftliğe mi gitti, organik pazara mı gitti”, hepsini anlatan, 12 yıl boyunca neler olduğunu anlatan bir oyun."
• biletleri satışa çıkan oyun. yılmaz erdoğan tek başına sahnelere çıkmayalı çok uzun zaman oluyor, nasıl olacak meraktayım.
  
  http://www.biletix.com/etkinlik/ttbbn/turkiye/tr
• 2 gundur kimse hakkinda bir sey yazmamis madem, kendisine ilk tasi ben atayim.
  
  bunun yasla falan alakasi yok, ilk oyun olmasiyla da; oyuna calisip geleceksin abi, bu kadar duraksama lutfen zahmet olmayacaksa. bunun disinda eh iste bir gosteri.
• teaser'ında bile suni kahkaha efekti kullanılıyorsa bir sıkıntı olabilir.
• bugün izlediğim yılmaz erdoğan oyunu.
  
  yılmaz erdoğan'ı çok sevmeme rağmen büyük bir beklenti ile gitmemiştim. beklenti az olduğu zaman gerçekten tatmin oluyorsunuz. erdal tosun'un vefatı nedeniyle gerçekten üzgündü erdoğan. fakat bunu oyunun sonuna kadar iyi gizledi. en son onu alkışlattığı sırada bütün salonun birden ayağa kalkması güzel bir an oldu.
  
  oyunu iki perde olarak ayırmış erdoğan ve şu şekilde ilerliyor. ilk perdede teknoloji ve sosyal medya üzerine yorumlar yapıyor, ikincisinde ise film çekimleri sırasında başından geçen hikayelerden bahsediyor.
  
  gayet keyifli vakit geçirdim, salon tıklım tıklım doluydu. bkm'de oynamamasına şaşırdım fakat uniq hall ambiansı da etkileyiciydi.
• cebimde kelimeler ekonomik kriz esnasında oynanmış bir oyundu. herkesin gözden çıkardığı hükümete rahat rahat sallayabiliyordu o oyunda ve takdirimizi kazanmıştı.
  merak ediyorum acaba münaşaka oyununda da sallamış mıdır günümüzdekilere? yemez di mi? ben de öyle düşündüm ve yüz lira bu bilete vermedim.
• bu akşam izlediğim gösteri. yılmaz erdoğan konusunda çok donanımlı bir insan olmamama rağmen, beklediğimden daha güzel zaman geçirdim.
  
  beni gösteriyle ilgili en çok rahatsız eden şey, çok ezberlenmiş durmasıydı. her şakanın sıralı olduğunu çok hissettim cem yılmaz'ın aksine.
  
  ha bir de gösteriyle alakasız olarak o ne biçim salon öyle. balkondaki koltuklara ulaşmak için çıkılan basamakların arası insan boyunda. biletinizi balkondan aldıysanız etek giyme gafletinde bulunmayın, sonuçları korkunç olabiliyor.
  
  (bkz: uniq hall)
• televizyon izlemeye başladığım ilk andan itibaren yılmaz erdoğan hastasıdır bu bünye .
  banka reklamları , akil adamları zerre ilgilendirmedi beni.
  bir demet tiyatro , sen hiç ateş böceği gördün mü ? , otogargara hepsi ama hepsi baştacım , hakkındaki her detayı bilir , her oyununu filmini 20'nin üstünde izlemişimdir.
  ilk defa canlı izledim , çok heyecanlandım , çok mutlu oldum ve şunu hatırladım ;
  bir kış günü .
  bize ait olmayan bir evde , aslında bir aile olmamıza rağmen mutlu ve hatta aile taklidi yapıyorduk. kar , soğuk , kahkaha ve mandalina kokuyordu.
  ve sen. devletin baa verdiği kimlikte adı "baba" diye geçenim. sırf sevdiğim sanatçının adını geçirdiğim ve şakasını yaptığım için üstüme yürüyüp , bana küfür edenim. haberi olsun ben bugün o adamı sahnede canlı izlemek için tonla para döktüm. öğrenci kontenjanından bilet alıp gizli gizli gittiğim vizontele tubaa filmine inat , o gün üstüme fırlattığın mandalina kabuklarına inat ben bugün 200tl verip ön sıradaki koltuklara oturup yılmaz erdoğan izledim.
• çıtayı yüksek tutmazsanız güzel geçiyor.
  kostüm ve teknik açısından çok basit bir tasarlanmış imajı var. "prompter neden akmıyor" diye arka tarafa sorup, "sıralamaya bu ekranlardan bakıyorum da, takıldı" gibi bir açıklama yapmış olmamalıydı. profesyonel destek almalı, dedirtiyor.