• esinlenmiş/ilham almış.
  • içe doğmuş, birinin içine doğmuş, esinlenmiş. "mülhem olmak" (esinlenmek) şeklinde de kullanılabiliyor.
  • ""“deha”sı kendinden mülhem iktisat profesörü bilsay kuruç’a verdi. karısının teyze oğlu olduğu için. bülent ecevit, 1999’da yeniden başbakan olduğunda, bu sefer iki başka “deha”sı kendinden mülhem seçkin aile çocuğu mülkiye profesörünü daha, nami çağan’ı ve şükrü sina’yı, önce milletvekili sonra bakan yaparak gökten zembille siyasete indirdi.""

    --- spoiler ---

    bülent ecevit, kendi siyasi varlığını borçlu olduğu perde arkasındaki güçlü aile ilişkileri ağı üstünde yaşayarak güçlü adama kapılanmak ve böylece siyasetin görünen perde önünde mansıp ve makam dağıtmak mekanizmalarını en çok kullanmış, türkiye açısından kötüye kendi bireysel kariyeri açısından da güya iyiye kullanmış siyasetçilerin başında gelir. 1976’da chp’ye yeni bir programla yeni bir yön vermek üzere yola çıktığında, chp’de yeni programını, iktidar olduktan sonra uygulanacak hükümet programını ve bürokraside kilit kadrolara atanacak bürokrat kadrolarını belirleme görevini, o güne kadar bir defa dahi olsun ben halk partiliyim dememiş olan, brezhnev’i reformist bulduğu için mao’yu örnek almış ve “deha”sı kendinden mülhem iktisat profesörü bilsay kuruç’a verdi. karısının teyze oğlu olduğu için. bülent ecevit, 1999’da yeniden başbakan olduğunda, bu sefer iki başka “deha”sı kendinden mülhem seçkin aile çocuğu mülkiye profesörünü daha, nami çağan’ı ve şükrü sina’yı, önce milletvekili sonra bakan yaparak gökten zembille siyasete indirdi. ha bu arada gerçekten sormamız lazım. sevgili nami çağan ve şükrü sina gürel kardeşler şimdi ne yapıyorlar?

    (bkz: ben bu gidişle chp'ye galiba oy veremeyeceğim)

    --- spoiler ---
  • arapça sıfat. eskimiş içe doğmuş, birinin içine doğmuş, esinlenmiş.
    http://www.tdk.gov.tr/
  • beşeri yaratma eylemini mahdut kılan sabite.
  • beşerin tahayyülünde uçan mor fillerin fink attığı vaziyet.
  • gönlüne doğmuş, ilham almış anlamına gelir ve dilimize arapçadan geçmiştir. bir şeyi tek seferde yutmak manasındaki lehm kökünden gelen kelime, ilham kelimesinden türetilmiştir. halid ziya uşaklıgil'in satırlarında mülhem şöyle geçmektedir; '' paris'ten avdetimde söylenen sözlerden mülhem olmuş olacak, cemiyetin umumi merkezinde bir fikir doğmuş: avrupa'da bir neşriyat teşkilatı vücuda getirmek''
  • ucuz anlamına gelen, usta bir türk buluşu isme sahip bakkal zinciri ucz var. onlardan bir tanesini son görüşümde, oracıkta aklıma neoloji olarak acziyetten mülhem "ucziyet" geldi. tutmamasına gayret ederek vatana millete hayırlı olsun derim.
  • kelime-kelime "ilham alınan, ilham alınarak" demektir. emin olmamakla birlikte, lehim ve lahmacun (lehm-macun) da bu kökten geliyor.

    @basaktarlasindakivasak: "macun kısmı doğru ama lahm et demek arapça." diye eklemiş, teşekkürler kendisine.
  • kalbe doğmuş. allahın, ilham ile kalbe bildirdiği.
    ilham olunmuş.
    ilham olunmuş, kalbe doğmuş.
    ilhâm edilen.
hesabın var mı? giriş yap