• yoktu böyle birşey, ben yarattım oldu.

    yaratılış kuramında ve ilahi dinlerde bahseder bundan. doğal bilimler ile kanıtlanmamış, dogmatik felsefe ürünü. "allah yarattı, anlayabileceğimiz bir şey değil" farzını içeren işte o sistem.
  • bir yaradılışçı sanrısı.

    eğer islam dünyası için ufukta bir aydınlanma görünüyorsa bunun yolu, olmayana ergi yöntemiyle bu mükemmel sistemin olmadığının ortaya konmasından geçer. standart bir ateistin sıklıkla duyduğu, dindar insanların çenesini yoran bu mefhum aslında bir sanrıdan ibarettir. çünkü evrene bakınca gördüğümüz şey -eğer dizayn edildiyse- ziyadesiyle kötü dizayn edilmiş ancak hasbelkader kendi dengesizliklerinin dengesini kurabilmiş bir sistemdir. bunu görebilmek için önyargılardan arınıp bilimin ışığında yürümek yeterlidir.

    evren dengede değildir. zaten olamaz da. sürekli değişim halinde olan kararsız bir sistemdir. milyarlarca yıl içerisinde tüm bu dengesizlikler bir şekilde birbirlerine uyum sağlamış, dramatik değişimlerden geçmiş ve günümüze gelmiştir. bırakın tüm evreni, evrende ihmal edilecek ölçekte olan dünyada bile bu mükemmellikten söz edemeyiz. bugün ilkel atmosferdeki yüksek oksijen miktarından eser yoktur mesela. ya da everest tepesi hiç olmadığı kadar yüksektir. kıtalar birbirinden ayrılmaya devam etmektedir. yerküremizin kendi ekseni etrafında dönme hızı değişmektedir. bu yüzden günler uzamaktadır (bkz: bir gün 25 saat olacak). vesaire ördekler çoğaltılabilir.

    hiçbir şey beş bin sene öncesi gibi değilken bu nasıl mükemmellik olarak adlandırılabilir? ya da soruyu tersten sorayım: mükemmel olan bir şey neden sürekli değişme ihtiyacı hisseder?

    sonuç olarak ben size böyle tesadüfen çalışan, milyarlarca yılda hala kararlı hale gelememiş bir ürün dizayn etsem beni odunla döversiniz ama başkaları yapınca allah’ın varlığına kanıt oluyor. burada bir yanlışlık yok mu?
  • yalanın daniskasıdır.

    mükemmel sisteme en sık verilen örneklerin başında insan vücudu ve organları gelmektedir.

    (bkz: göz mucizesi)
    (bkz: kalp mucizesi)

    gibi... merak etmeden duramıyorum eğer bilim insanları penisilini, antibiyotiği, aşıları vs. bulmasaydı bu mükemmel yaratılmış insanın hali nic'olurdu? ortalık bir yaşını bile dolduramayan bebelerle, yaşını doldurup çocuk felciyle boğuşanlarla, çiçekten ölenlerle dolardı herhalde. ya da kara veba, verem gibi hastalıklar tüm dünyayı sikerterek insanlığın sonunu getirirdi belki de. yalnız bu örnekler bile insanın ne denli kırılgan, vahşi doğada hayatta kalma savaşı veren hayvanlardan farksız, aciz bir varlık olduğunu anlamaya yeterli olmalıdır. hatta insan olan bu noktada durup yaratıcıya şunu sormalıdır: "ben kendi buluşlarımla doğaya uyum sağlayacaksam bu nasıl mükemmellik?"

    bir de şu var; bu ilaçları, aşıları bulup hayatta kalmamızı kolaylaştıran -belki de sağlayan- insanoğlu, bunun kaymağını yiyen ise yaratıcı! ne bitmek bilmez hırsınız varmış kardeşim, göz göre göre beşerin buluşunu yaratıcınıza mal ediyorsunuz.

    (bkz: harun yahya mucizesi)
  • bu muhabbetin en güzel örneklerinden biri "eğer dünya şimdiki yerinde yörüngesinden bir santim kaysa yaşam olmazmış" geyiğidir. netekim dünyanın yörüngesi, son ölçümlere (açıklanamayan nedenlerden) göre yılda 7 cm büyümektedir.

    standish, e. m. (2004), "the astronomical unit now", proc. int. astron. union: 163–79
  • (bkz: bence) defansları barçadaki gibi yay şeklinde olan ( , orta sahası < işaretini andıran sistemli ofansif 4-5-1 dir. güçlü ortasaha hem kayıp topları alır hemde atak halinde 4-3-3 e anında geçer. yanlız bu sistemi iyi uygulamak için iyi futbolcularınız, iyi kondisyonunuz olmalıdır.zaten modern kollektif futbolda sağ kanat sol kanat orta saha tek forvet gibi kavramlar tarih olmaya başlıyor. takımca defans takımca ofans kavramı çıkışta.
  • ne 4-4-2'dir, ne 4-3-3, ne de diğerleri. büyük bir yanılgı bu. mükemmel sistem dediğin elindeki oyuncuların özelliklerine göre oluşturulmuş, her birinden maksimum faydayı sağlayabileceğin sistemdir. bazısı var, elindeki oyunculara bakmadan, "hadi beyler 4-4-2 yapıyoruz!" filan diyor. öyle olmaz. o zaman işte avrupada başarı hayal olur. aslında topu koşturucan :/
  • japon marifeti olabilir ancak. kaizen, sürekli iyileştirme, sıfır hata, vb. hep ordan çıkma.
hesabın var mı? giriş yap