• zamanin cumle iktisat alimleri "salak olm bunlar" derken, ricardo* "az durun yigitler, bir bildikleri vardir belki" buyurmus, principles kitabinin sonuna bir bolum eklemistir onlar icin. hakkatende luddite'lik gayet mantilidir, teknolojik gelismenin en azindan kisa vadede isci ucretlerini duserecegi, issizlige yol acacagi muhakkaktir. uzun vadede ekonomi buyuyecek, yeni is sahalari acilacak, verim ve dolayisiyla ucretler artacak, olme essegim olme.
  • hollywood'un sevdigi bir ideoloji.
    (bkz: matrix reloded)
    (bkz: matrix revolutions)
    (bkz: animatrix)
    (bkz: terminator)
  • 1811-1816 yılları arasında makinelere sabotaj kırma eylemleri düzenleyen bir işçi hareketidir. çıkış noktası da yeni geliştirilen tekstil makinelerinin el işçisi tekstilcileri aç bırakacağı düşüncesidir aynı zamanda da teknolojik yeniliklere karşı olan insan anlamında kullanılır.
  • asrı saadetin miş li geçmiş zamanda var olduğuna , dolayısıyla o altın çağdan bu yana binaya yapılan tüm eklentilerin yıkılmasıyla mutlak huzura kavuşabileceklerine inananlar, bu binanın buz iskeletinden yumuşak bir kucak bekleyenler, klostrofobik odalarda kendi üstlerine kapıyı kilitlemelerine rağmen ellerine birer mızrak alıp hayvan deşerek yaşamayı savunanlar ...
    gatsby amca da bunların pasif üyesiydi
    muhteşem olan, evet
  • (bkz: unabomber)
  • (bkz: luthite)
  • isim babası ki kendisi pek de isim babası olacağını düşünmemiş ya da böyle bir şeyi iplememiştir kanımca - 1779 senesinde leicestershire taraflarında bir köyde bir eve dalıp iki dokuma makinesini bertaraf eden ned lud'tür bu ad(sıfat)ın. hattâ ne zaman böyle bir durum olsa köylüler 'lud olgu gene.' gibisinden 'led must have been there' derlermiş. şimdi burda uzun uzun intihal yapmaya gerek yok doğrudan kaynağımızı paylaşalım; thomas pynchon'un vakti zamanında newyork times'ta yayımlanan makalesini şurdan yakınız:

    http://www.nytimes.com/…eviews/pynchon-luddite.html
  • teknoloji düşmanlığı. modern dünyada sandığınızdan daha bol ve sandığınızdan çok, çok daha şuursuzdurlar.

    ekşi sözlükte bile bunlardan onlarcasını görebilirsiniz. soylu vahşi heveslisi bir romantizmleri vardır ve işin arkasını hiç düşünmezler. aklı başında her insan bu modele "la bebe mal la" ayarında bir düşünceyle bakar, ama bu hesapsız romantizm yüzünden özellikle gerçekçiliğin daha işlemeye fırsat bulamadığı yaş grubunda rağbet görürler. büyük çoğunluğu marksizmi bu luddite cennetin kapısı olarak görürler, çevreci "takılırlar" ve yemyeşil çayırların ortasında teknolojiden uzak bir yaşamın hayalini kurarken, karınlarının doyuşunda bile kaç kişinin emeği ve teknolojinin ne kadar payı olduğunu görmezden gelirler. uygarlık çarkının nasıl döndüğüne dair hiçbir fikirleri yoktur. özünde domatesin tezgahta yetiştiğini sanan tiplerdendir çoğu, bu yüzden de kendi kendine yetmeyi kolay sanırlar (a safdiller, kendi kendine yetmek o kadar kolaysa neden koyun sürüsü gibi birbirine sokularak yaşamaya alışmış bu insanoğlu?), sadece nakliyatın bile ne kadar büyük bir iş ve hayatın ne kadar ciddi bir parçası olduğunun farkında bile değillerdir (ki nakliyat hususunda marx da bu safdilliği göstermiştir, zira marx'ın teorisinde üretimin yapıldığı yerden ihtiyacın bulunduğu yere olan nakliyat ihmal edilebilir olarak hesaplanmıştır, bu da marksist ekonomik teoriyi eşek tepmişe çevirebilmektedir, zira nakliyat büyük bir iştir. bir iskoç kamyon şöförü tanıyorum, bir lafı var ki bence uygarlık üzerine edilmiş en güzel laflardandır, gerçi orijinal kaynak kim bilmiyorum, ben ondan duydum: "civilization runs on freight." yani uygarlık nakliyat üzerinden işler. bizim luddite safdiller de marx gibi. tarladan pazara bir kamyon mal getirmenin hiç de ufak bir iş olmadığını farkında bile değiller.)

    uzun lafın kısası, yine popülerleşmeye (gerçi ilk luddite'lerle aynı sebepten değil ama) başlamış bir kafa yapısıdır, ve saçmalıktır.
  • 2008 deki küresel kriz!!! sırasında raghuram govinda rajan için kullanılmış ifade
    sonrasında neler olduğunu (bkz: inside job) filminden öğrenebilirsiniz
hesabın var mı? giriş yap