• the female brain ve the male brain kitaplarının yazarı
  • halen berkeley'deki californiya üniversitesinde nöropsikiyatr olarak çalışan ve yale, harvard, uc london üniversitelerinin tıp fakültelerinde de çalışmış aşmış bilim insanı. prof. dr.'dur hanım ablamız. hormonal nedenlerle duygudurum, konsantrasyon, enerji, kaygı, cinsel fonksiyon gibi konularda sorun yaşayan her yaştan kadının tedavi edildiği kadınlar ve genç kızlar için duygudurum ve hormon kliniğinin (women's and teen girl's mood and hormone clinic) kurucusuymuş aynı zamanda.

    birkaç yıl önce kadın beyni adlı kitabını aldığımda hayran oldum kendisine. cinsler arası farklılıkların "nöronlar" düzeyindeki sebeplerine değiniyor. hatta daha anne karnındayken cinsiyetin belli olması anından başlayarak aşama aşama ilerliyor. o klasik "erkekleri anlayın kızlar, heheyyy kadınlar var ya rererörö" tarzındaki skindirik kitaplardan fersah fersah uzak bilimselliğiyle şahsımı büyüledi.

    derken geçen aylarda erkek beyni adlı yeni kitabını gördüm hemen atladım tabii. okumaya başlar başlamaz dikkatimi çekti, üşenmedim saydım, daha ilk 18 sayfada 20'den fazla kez "cinsel" ve "cinsellik" kelimeleri geçiyor. kitabın kalanını düşünemiyorum bile. kadın haklı beyler...

    ahasdsdsds
  • insan davranışları üzerine bu zamana kadar getirilen tüm felsefi ve psikolojik çalışmaları ezip geçmiş, salgıladığımız hormonların beyin yapımızı ve davranışlarımızı nasıl şekillendirdiğini kapsamlı ve basit bir dille anlatabilmiş abla. mühendis kafasına böyle temel bileşenleri ve işlevlerini vericen işte bak nasıl tak diye çözdüm sistemi.
    erkek beyni ve kadın beyni eserleri üzerine parça parça veya toplu bir yazı bırakıcam sözlüğe lakin kadın beyni ile ilgili şunu baştan bildiriyim. beyler menstrual döngü öyle adetten ibaret bir süreç değil. tek davranış değişikliği de bu dönemde görülmüyor. özellikle reglden bri hafta işler açılıyor. ( bak gene durmadı benim testolar. yeşil çayım nerde lan? :)
  • bir kadın ruh sağlığı uzmanı olarak yazdığı "kadın beyni" kitabının gördüğü ilgi üzerine, uzmanı olmadığı "erkek beyni" kitabını yazmış kişidir. her iki kitapta da biyolojik olana aşırı bir vurgu, indirgemeci ve basitleştirici bir tutum egemendir. önemli ve merak edilen konularda indirgemeci fikirlerin süratle popülerleşmesi sayesinde kısa sürede best-seller olmuş bu iki kitabı gene de okuyun, okutun. yalnız şunu da unutmayın, erkeklerde biraz fazla görülen kimi eğilimleri aşırı genelleştirerek tüm erkeklere yaydığı gibi psikolojik, sosyolojik diğer etkenleri de göz ardı ediyor.
  • "kadın beyni" ve "erkek beyni" kitaplarını okuduğumuz zaman, harbi lan böyle davranıyoruz dememizi sağlayan yazardır kendisi. kültür, çevre vb. etkenlerini soyutlarsak, genellenebilir yargılara ulaşmamızı sağlar.
    kadın davranışı üzerine ayrıntılı bir araştırma olmamasından yakınıp, yazmak isteği doğduğu "kadın beyni" eserini ortaya koymuş ve bizlere, kadınların olaylara nasıl tepkiler verdiğini sade bir dille anlatmıştır. nöropsikiyatri ile eylem analizleri yaparak, bir kadının doğumundan menepoz sonrası dönemine kadar beyninin nasıl çalıştığı ve nasıl tepkiler verdiğini güzelce anlatmıştır.
    "erkek beyni" adlı eseri ise biraz aceleye gelmiş gibi. çözümlemeler sağlam temeller üzerine konumlandırılmamış.
    bir diğer eleştiri ise kaynakça kısmının çok uzun olması. 340 sayfalık kitabın neredeyse 140 sayfası kaynakçadan oluşuyor.
hesabın var mı? giriş yap