*

  • lohusalık döneminde kırmızı kurdale takılarak önlenebilir
  • bazı loğusalarda görülen ciddi bir hastalık. nedeni, üreme organı yollarında iltihaplanma, doğum esnasında temizliğe yeteri kadar önem verilmemesi veya idrar yollarının iltihaplanması olabilir. doğumdan 3 veya 7 gün sonra ateş yükselir. karnın alt bölümünde yumuşaklık hissedilir. akıntı fazlalaşır ve loğusa genel bitkinlikten şikayet eder.
  • kötü ruhlar topluluğundandır. lohusalara eziyet eder ve türkçe'de albastı adı verilen lohusa hummasına neden olur. ateşin, güneşin, yok edici sıcaklığın timsali olan albıs, omay'ın da düşmanıdır. albıs'ın bir çok adı vardır: al, al ana, al karısı, al ruhu, albastı, albın. albıs inancı günümüzde, başta anadolu olmak üzere orta asya'daki türk ellerinde oldukça yaygındır. anadolu'da, yeni doğum yapmış bir kadın, al karısı'nın kötülüğünün dokunmaması için kırk gün yalnız bırakılmaz. kırgızlarda, doğum saati yaklaşınca lohusanın evinde toplanılır. bir kadın ebe seçilir. doğum zor olursa albastı gelmiş demektir. onu kaçırmak için erkekler toplanır, gürültü yapar, havaya ateş ederler.
  • al karasi olarak da bilinen bir lohusa hastaligi..
  • albastı na sebep veren iki ayrı ruh olduguna inanılır biri sarı biri de kara ruhtur. sarı ruh daha çok sarı saçlı bir kadın formunda olur delice hareketlerde bulunur ve anneye zarar verir, kara ruh ise daha aklı başında olup daha az tehlikelidir...
  • geniş bir coğrafyaya yayılmış türkler arasında al, al karısı, albastı, albas, albis adlarıyla tanınan kötü ruh. lohusa kadını ve bebeği öldürüp ciğerini suda yıkayıp yemek ister diye bilinir. albastı'nın tüfek sesinden, demirci ve ocaklı adamlardan korktuğuna inanılır. tuba urenha türkleri, albas adını verdikleri bu kötü ruhun, evlenmeyen bir kızdan türediğine, bunların kumsalda ve kayalıklarda bulunduğuna, keçi gibi ses çıkardıklarına inanırlar. fergana özbekleri, albastı'nın şeytan, dev, cinler ve perilerden farklı olduğuna, pejmürde, dağınık saçlı bir yaşlı kadın şeklinde insanlara göründüğünüe inanırlar; lohusayı boğmaması için yalnız bırakmazlar.
  • ''loğusa kadınlara uğrayan ve çocuk ölümlerine neden olan cadı. albasti anadolu'da ve asya'da yaygın olarak tanınmaktadır. al sözcüğü hile anlamına geldiği gibi kırmızı ve ateş (alaz) anlamlarını da içerir. albastı'dan korunmanın yolu olarak kırmızı bulundurmak ve içmek önlem olarak görülmektedir. doğumdan itibaren bebeğin cadılar tarafından boğulmaması için yanına makas, bıçak, tabanca gibi 'demir' eşya koymak gerekir. böylelikle büyüsel ateş ve demir albastı'ya karşı yanyana gelir. çocuk ölümlerine karşı başvurulan önlemler şunlardır: çocukları yaşamayan aileler yeni bir doğumda çocuğu başka aileye satma taklidi yaparlar. yeni doğan bebek için bir mezar kazılarak buraya kurban olabilen hayvanlardan biri kesilerek olduğu gibi konulur. bir yıl öocuğun elbiseleri başka kimseler tarafından sağlanır. tek nikahlı kırkbir kişiden toplanan gümüş parçaları ile süs eşyası yapılarak çocuğa takılır. tek nikahlı ve çocukları yaşayan en az yedi aileden toplanan bez parçalarından yapılan elbise doğumda çocuğa giydirilir. bu elbiseyi diken kadının da tek nikahlı veya bekar olması gerekir.

    ne oldi sağa yavrim
    sararu ağlayusun
    he gız gocan mı eldi
    saçuni yolayusun

    albasti ufağumi
    o ağlaya ağlaya
    aldi uşacuğini
    eleştirdi hocaya

    hoca bakti uşağa
    dedi buni albasti
    yazdi yaman bi muska
    omuzcuğuna asti ''

    trabzon-maçka etimoloji sözlüğü-kudret emiroğlu
  • (bkz: kolbastı)
  • (bkz: lilith)
    (bkz: alkarısı)
hesabın var mı? giriş yap